Görmezden gelinen meslek

Bir meslek var ki insanlar ona nedense çöpçü muamelesi yapıyor.

Bana göre ise yurda çok faydalı bir meslek.

Hani annelere derler ya; “ah, çocuğunuz büyüyünce memleketine faydalı bir insan olsun” diye, evet bu meslek grubu çok çok faydalı ama insanların gözünde hiçbir önemi yok. Üstelik alamadıkları eğitimle orantılarsak memlekete epey bir faydaları var. Aldıkları onca eğitimle memlekete bir kuruş faydası olmadığı gibi zararının olduğu nice insanla karşılaştırılmaz bile. Kimlerden mi bahsediyorum; tabii ki, katı atık toplayıcılarından.

Onlar her zaman şehrin sokaklarında; ellerinde koskoca seyyar arabalarıyla bütün gün çöpleri karıştırıp içinden, kâğıt, karton, cam, plastik atıkları toplayıp geri dönüşüm fabrikalarına satıp, ondan geçimlerini sağlarlar. Üstelik de çalışma ortamları o kadar pis, o kadar mikroplarla doludur ki. Ne ağızlarında maske ne eldiven ne de özel tulumları vardır.

Halbuki o atıkları atan bizler biraz dikkatli olsak, çevreye ve onlara ne kadar faydalı olurduk. Belki yapanlar vardır. Çöpleri ikiye ayırsak; birine yaş çöpleri diğerine de kağıt, cam, plastik, yumurta kaplarını v.s. doldursak. Aslında işlem o kadar kolay ki, sadece fazladan bir poşet, bu kadar. Hatta bazı insanlar yaş çöpleri toprağa gömerek, onları gübre olarak geriye dönüştürüyorlar. Koy balkona bir kova içine toprak, çay çöplerini, yumurta kabuklarını, meyve kabuklarını göm içine. Al sana bitkilerin için şahane bir gübre. Bana, sen bunu yapıyor musun, breh breh breh ne de çevreciymişsin derseniz, bu kadarını yapamıyorum maalesef. En azından fazladan bir poşet koyup katı atıkları ayrı koyuyorum. Umarım o insanlara bir faydası olur.

Fakat bazı insanlar da var ki; apartmanının önündeki çöpün kapağını açmaya üşenip, çöp torbasını konteynerın yanına bırakıyor. Eli kirlenecek diye sanırım! . Yazın olması beklenen kuraklığı etkilememek, barajları boşaltmamak için, o da çevreye bu şekilde katkıda bulunuyor olmalı. Kapısının önü pis kokacakmış, görüntüsü berbat olup etrafa dağılacakmış, etraf mikrop kaynayacakmış. “Amannnn canım, çöpçü gelip topluyor nasılsa” değil mi ya!...

Bir de şu mühim konu var ki market poşetlerinin saplarını mutlaka kesiyorum. Bunları çöpe attığınızda biliyorsunuz ki sokak hayvanları tarafından karıştırılıyor ve karıştırırlarken, maalesef poşetlerin tutma yerleri boğazlarına dolanıp, onların boğularak ölmelerine neden oluyor. Bu kadar basit görünen bir şey, bir cana mal oluyor. O poşetlerin tutma yerlerine atacağınız bir makas, bir hayvanın hayatını kurtarır.

Dünyayı yeterince kendi ellerimizle imha etmek için var gücümüzle uğraşıyoruz. Bir fazladan poşet ve poşetlerin tutma yerine bir makas darbesi lütfen.