Gri Türkiye

Hayatı hep karşıtlıklıkların üzerine kurulmuş bir düzen olarak olarak biliriz ve kısmen de öyledir. 

Türk milleti iki defa çağ değiştirmiştir. Kavimler göçü ve İstanbul'un fethi ile. Türkleri Türk yapan asıl değer asi, savaşçı ve ahlaklı olmasıydı. Tarih de bu iki özelliğe ayna tutmuştur her zaman. Asilik her ne kadar isyan etmekten gelse de isyanın dayandığı temeller çok önemlidir. Azap gören bir toplumun isyan etmesi kadar doğal bir durum yoktur. Ama asıl mesela hem asi hem asil olmaktan geçiyor. İşte Orta Asya'dan gelen ve Türkiye Cumhuriyeti ile süregelen bu asiliğin en önemli ortağı Asilliktir. Fakat ne yazık ki son zamanlarda Asilliğimizi kaybederek sadece Asi olma yolunda ilerliyoruz. Peki nasıl mı? 

İşte karşıtlıklar burada devreye giriyor. Herkesin görüşü, soyu, kıyafeti ayrı olabilir. Sağ-Sol , Kürt-Türk, Açık-Kapalı vs... Bu farklılıkların oluşturduğu bütünsel bir kolaj işin en değerli noktası. Fakat nedense özellikle 1923'ten bugüne kadar olan süreçte kolaj oluşturmak yerine kendi fotoğraflarımızı yakmak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Yapıyoruz demek de yanlış aslında yaptırılıyoruz. Etken bir toplumdan edilgen bir topluma geçiş yaptık. İşteş halimizden vazgeçip kukla oluyoruz!!! Eyvallah kabülümdür, büyük olan kazanır siyasette ya da uluslararası diplomaside zamanında Osmanlı'nın kazandığı gibi ama bu şu anlama gelmemeli: Kendi değerlerinden vazgeçip, oyuncak haline gelmek.... 

Topraklarımızda herkesin gözünün olduğu açık ve belki de bu toprakları paylaşamadıklarından bize bıraktılar 1923'te rahat kontrol edebilecekleri bir ülke olsun diye. Onlar Atatürk'ten korkuyorlardı, ama Ata'nın da bir gün toprak olacağını biliyorlardı. Buna göre çizdiler planlarını, empoze ettiler tüm uygulamaları biz saf Türk halkına. Özgürlük dediler demokrasi dediler, iyi de ettiler ama karşılarına bir de Milliyetçilik, ulusculuk dediler onu da iyi ettiler ama bizi bu değerlere bağlanma yerine bu değerleri çatışma aracı olarak kullanmaya ittiler. Baktılar olmuyor, Adnan Menderes'i astılar, yok yok o da yetmedi Turgut Özal'ı zehirlediler, yetmedi bu karşıtlıkların yönetilmesi için Ankara-Siyasal'da okuyan birçok şu anda tanınan öğrenciyi satın aldılar, siyasetçi, komutan, terorist vs.. yaptılar, öne sürdüler. Başörtüsünü siyasi amaç olarak kullandılar, bacıyı-kardeşe, komşuyu komşuya düşman ettiler. Edecekler de daha neler edecekler. 100 yıllık plan yapıyorlar , biz ise yarın ne yapacağımızı bilemeden yaşıyoruz. Gücümüzün farkında değiliz, mazide gurur yaşıyoruz geleceğimize yatırım yapmadan. Ağlıyoruz ama gözyaşlarımızı sildikten sonra yanımızdaki arkadaşımızı güldüremiyoruz. Bizi biz yapan değerlerden yavaş yavaş vazgeçiyoruz.... 

Bayrak tek, vatan tek, kolay kazanılmadı hiçbir şey !!! 

Siyah ve beyaz istemiyoruz artık... Kabülümdür ikisi de ana ve ayrı renkler ama Gri'nin varlığını inkar edemezler, ederlerse oluşturdukları temeli kendilerini inkar ederler. 

Kıpkırmızı bayrak altında GRİ bir TÜRKİYE istiyorum !!!