Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Grup arkadaşlığı vardı, bir zamanlar…

Yirmi-otuz genç, yaşları üç aşağı beş yukarı aynı, aynı semtte otururlar, ya da aynı okula giderlerdi, neyse işte bir şekilde ortak paydaları vardı.

Kız ve erkek ayrımı olmadan kendiliğinden oluşan gruplardı…

Birlikte parkta toplaşır, birlikte salıncağa falan binerlerdi; topluca bisiklet turuna çıkarlardı sonraları ve yazlık sinemaya giderlerdi; kendilerini acayip güzel ifade ederlerdi!

Birbirlerinin gözlerine baka baka, bazen birinin koluna dokunarak, bazen üzüntüsünü ya da sevincini paylaşırken omuzuna elini atarak…

Sahiydi, sahiciydi; yani şimdinin Facebook arkaşlığı falan gibi değildi!

Doğum günü partileri yapılırdı, kızlı-erkekli, birikte ilk danslarımızı yaptık, birlikte ilk biralarımız yudumladık; “Arkadaş” filmini de birlikte izlemiştik zaten…

Şarkısını da birlikte söyleyip dururduk…

******

Ailelerimiz görüşmese bile kim kimin çocuğudur, bilinirdi, rahmetli babam biraz arıza çıkarmaya kalkışsa misal, annem “Ayol Güngör’cüğüm, çocuklar yazlık sinemaya gidecekler ya, arkadaşları kapıdan almaya gelmişler” diyerek Hilmi ve Atilla’nın kız kardeşim ve beni evden alma jestini desteklerdi; zira en uzak evden en yakına doğru toplanarak giderdik.

******

Birlikte büyüdük grup arkadaşlarımızla, birlikte paylaştık duygu ve düşüncelerimizi, farklı fikirleri, farklı görüşleri de kolay benimsedik bu yüzden: Zira öncelikle biz arkadaştık!

******

İlk içkimizi birlikte içtik, en samimi düşüncelerimizi parkta otururken paylaştık; bisiklet turlarımızı da birlikte yapmıştık zaten…

******

İlk kadın-erkek ilişkisi hakkında bilgiyi de o parkta öğrenmiştim: Semra, bizden bir-kaç yaş büyüktü, bir öğle vakti parktaki dörtlü salıncakta otururken tam olarak cinsel birleşimi anlatmıştı; Bebekleri leyleklerin getirmediğini pek iyi bilen ben; Bakınız: Dört yaşındayken yeğenim doğduğunda üslubunca anlatmaya çalışan amcama “Sen Ayşe yengemle evlendin de ondan çocuğunuz oldu!” diyerek aile içinde unutulmaz bir anıya imza atan ben, Semra’nın açık ve de seçik anlatımıyla resmen hayal kırıklığına uğradım!

******

Allahım, olamazdı!

******

Yaz günü, annem ille de bizleri ya uyutacak ya da en azından dinlenin diyerek yatıracak; işin güzel tarafı uyumasanız da yatağınızda yatın, alın elinize bir kitap, hem okuyun hem dinlenin derdi; az kitap ve hatta ansiklopedi okumadık değil, bu sayede!

******

Semra’nın olanca çıplaklığı ile bizi bilgilendirdiği öğle saatinden sonra kız kardeşim ve ben öğle uykusunu annem ve babamın yatağında geçirmek konusunda ısrar ettik, annem de buyur etti.

İzmir’in yaz saati, sıcaklık öğle vakti; “rehavet” tek kelime ile anlatabilir, ancak, bu hali…

******

Öğle uykusu sonrası ben annemin bir yanındayım, kız kardeşim diğer yanında; annem iki kolunu ensesi altına almış, belli ki pek keyifli…

“Anne” dedim, kafamı kurcalıyor meret, “Semra dedi ki; yani nasıl söylesem, çocuk illede evlenmekle olmuyormuş!”

“Ne dedi Semra?”

Yaa, anne, n’olur yalan de! Semra dedi ki babanın şeysi annenin…

Anne?

Doğru değil de mi?

******

“Yalan” demesini beklediğim andı, annemin, “Doğru” dedi!

“Ama anne, canı acımaz mı insanın?” diye sorduğumda; “Hayır!” dedi…

Böyle yaratılmışız, sevdiğin, istediğin kişiyle olduğunda canın yanmaz, asla!

******

Çok naif şeyler ile yaşamın gerçeklerini de paylaştık; babası Almanya’da çalışmış olan bir kız arkadaşımızın babasının çekmecesinden bulduğu pornogrofik dergileri bizimle paylaşması da oldu; utandık, kaldık!

******

Yıllar geçti, her birimiz büyüdük, savrulduk bir yerlere, sarsalandık; önemli işler yaptık, güzel şeylere imza attık.

Belki de yaşam içinde örselendik…

O genç duruşumuzdan geriye pek fazla söz edilecek bir şey bırakmadık, ardımızda…

Lakin; o duruş, o paylaşım, o hoşluk: Hiç olmazsa doğurduğumuz  kıza, erkeğe yansır, bir şekilde!

Sanal gruplar yerine göz göze bakıp, el-kol birbirine değerek yaşanan grup arkadaşlıklarını desteklemek gerek!

Tabii ki sahici anne-baba iseniz!...

 

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..