GSS geriye dönük para istiyor!

Genel Sağlık Sigortası, biliyorsunuz, zorunlu tutulmuştu.

Her bir vatandaş koşturup gerekli belgeleri doldurmuş, hatta hakkında her türlü inceleme yapılması için zorunlu olarak olur vermişti; gelir düzeyi tespiti yapılabilsin diye…

Şu yazımda; http://gundem.milliyet.com.tr/genel-saglik-sigortasi/gulgun-karaoglu/gundem/gundemyazardetay/30.01.2012/1495636/default.htm anlatmıştım derdimi...

******

Oğlum için gittik, başvuruda bulunduk. Cep telefonunuza mesaj gelecek denildi, eyvallah…

Mesaj falan gelmedi de, 26.03.2012 tarihinde bir yazı geldi: Bilmem ne kadar prim ücretini öümüzdeki ayın sonuna kadar yatırın diye…

Yazının orta bölümlerinde gecikme zamlarından, kanunun 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğinden falan söz ediliyordu.

Normaldir…

Alo SGK numarasını aradım, aklınızda bulunsun, 170, gerekli tüm bilgileri verdim, ve oğlum için soracağım soruyu sordum: Bu durumda ne tür hizmetlerden yararlanılacak, hangi oranda ücretlendirme yapılacak, mesela doktor, ilaç için yüzde kaç prim ödeyecek, falan…

Normal çalışanlar gibi değerlendiriliyormuş bu arada, bilginiz olsun…

Prim ödeme durumunu sordum, “Ödeme yaptığınızdan itibaren iki-üç gün içinde işleme alınır” dendi; kayıtlarında sabittir.

Gelen kağıt 26.03.2012 tarihini taşıyor, elimize ulaşma tarihini göz önüne bile almıyorum, oydu, buydu derken kağıtta yazan süre içinde, yani 24.04.2012 tarihinde ödeme yapmaya gitti bankaya.

Hayda!...

Toplam üç aylık borcumuz varmış, iyi mi!

Alo 170’i tuşladım tabii ki; “Ne borcu ya?” diye sorayım istedim!

Dellendim, ne yalan!

Çocuğun kullanması gereken ilaçlarını çatır çatır alıyoruz ne zamandır, sağlık tabii ki, alınacak.

Zaten kılım bu duruma: 20 yaşına gelen erkek çocuklar üniversitede okumuyorlarsa ailenin sağlık sigortasından yararlanamıyorlar!

Ayol, çocuk keyfi nedenle okulu bırakmadı, tedavi sürecinde okuluna devam edemedi, tedavilik bir gencin sırf yaşı geldi diye, üniversitede değil de hala açık lisede okuyor olması nedeniyle ebeveynlerinin sağlık sigortalarından yararlanamaması ciddi bir problemken, zorunlu Genel Sağlık Sigortası’na dahil edilip, bir de üstüne borç bindirilmesi…

******

Alo 170’de karşıma çıkan kişi 01.01.2012 tarihinden geçerli olduğunu söyledi.

Başvurular dahi Şubat sonuna uzatılmıştı, yani: İlle de gelir düzeyimiz belirlenecekti, beklememiz ve hak kazanıp-kazanmadığımız, ne kadar prim ödeyeceğimiz bildirilecekti!

******

Ziraat Bankası’na giderek ödeme yapmış oğlum, borçlu olduğumuz duyunca “Acaba bu ödemeyi de yapmasam mı?” diye fikir yürütürken sesli olarak, bankadaki görevli “Herkes aynı şekilde hayret ediyor! Siz, yine de yatırın isterseniz, en azından bir bölümü ödenmiş olur…”

******

Alo 170’de karşıma çıkan hanım yalnızca 01.01.2012 tarihini işaret ediyor; o hanıma ne diyebilirim ki?

Görevini yapan bir memur…

Derdimi nereye anlatabilirim dediğimde, şikayet edecekseniz bağlı bulunduğunuz SGK’ya şahsi olarak başvurun dedi…

Bu yazı ile umarım o hanım kızımızın da başını yakmam!

******

Ben bir örneğim, hadi beni geçelim.

Bu ülkede bunca tedavi gören insan var; sağlık önceliğimiz, elimizde ne varsa boca ederiz…

Madem 01.01.2012 tarihinden itibaren böyle bir hakkımız vardı, neden yararlanamadık?

Ne için cepten doktor ve ilaç paraları verdik?

Daha kötü durumda olanlar için söyleyecek sözüm dahi yok!

******

Meğer, borçlanmışız devlete, 01.01.2012 tarihinden itibaren,  gecikme cezası ve gecikme zammı da üstümüze afiyet!

Asgari ücrete bağlı olarak primler de değişecekmiş, haberimiz ola!

******

Durduk yere borçlanmışız devlete!

Onca başvurular, bekleyin demeler de yalanmış: Meğer o tarihten itibaren herkes sigortalanmış!

Bir vatandaş bir hastaneye gitseymiş, bir tedavi olmaya kalksa, tedavi eden doktor ilaç yazsa 01.01.2012 tarihi itibariyle, hakikaten, yararlanabilir miydi 60. Madde gereğince?

******

Eee, peki, bu prim ödeme durumunun geriye dönük olmasının amacı ne?

Almadığı hizmetin bedelini vatandaşa ödeten ne?

Hangi zihniyet?

“Dini bütünlük” deyin hadi; diyebilirseniz tabii ki!

******

Vatandaşın sağlık sigortası olmayanı ya gariptir, ya sanatçı; ya da oğuldur…

Tedavi görmesi gerekeni de vardır, kollanması gerekeni de…

Bilim adamı da vardır, öyle, kendi halinde, naifce…

******

Bazı ülkeler vardır, buz pateni yapanları destekler, cimlastik yapanları lanse eder, bazıları fizik ve matematiği de aynı şekilde önemser…

Bizim ülkemiz ise vatandaşı nasıl daha fazla kerizleriz diye emek sarf eder!

******

O ülkeye, bu ülkeye tekmil veriyoruz ya; birileri sorduğunda bozuluyoruz ya, “Yahu, biz kendi iç işlerimizi çok mu halettik de, başkalarının öz işlerine karışma hakkını kendimizde buluyoruz?

Başkaları bizim iç işlerimize karıştığında, güzel demişlerse pek severek, kötü demişlerse pek söverek karşılamamızın mantığı nedir?

******

Mantık aramak abes oldu be şekerim; “yaptım, oldu!” günün en geçer lafı!

******

Herkes bu mantığı sahiplenir mi?

Yok canım!...

Hadi bir deneyin bakalım, bikini ile sokağa çıkıp da “Ben yaptım, oldu” deyin!

******

Neyse…

“Ben yaptım, oldu!” diyen öyle bir güç var ki; durduk yere devlete borçlanan garibanlar dahi sesini çıkartamıyorlar; bikini ile “Ben yaptım, oldu!” diyen aktivistler olsa da; anlaşılmaz şekerim, anlaşılmaz!

Yatak altındaki altınını satar, olmadı davarını, yine de öder devletin yazdığı borcu, sorgulamadan, ağlanır durur ama lakin üç paket makarna beş torba kömür karşısında nutku tutulur!

******

Durduk yerde boçlanmışız devlete, GSS nedeniyle…

Bu da bir şey mi elektrik, doğal gaz, su zamları ve faturalarında yer alan bilmemne vergileri, falan…

******

Bir vakitler hükümetler sorardı vatandaşlara: “Bizden memnun musunuz?” diye…

Şimdi, “Oy verdiniz, yetki verdiniz!” dönemindeyiz!

Allah’ın izniyle daha çok oy verenler olur; Allah bile tekele alındıktan sonra!...

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com