Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '18

 
Kategori
TV Programları
 

Güldürmeyen Komedi Dizi Olur mu Hiç? N'aptın Gülse?

Güldürmeyen Komedi Dizi Olur mu Hiç? N'aptın Gülse?
 

Geçtiğimiz günlerde Star'ın yeni dizisi Jet Sosyete ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bu yazıda dizi ile ilgili korkularımdan bahsetmiştim. Bundan emin olmadığımı ve yanılmayı çok istediğimi de eklemiştim. Ancak maalesef ki korktuğum başıma geldi.

Türkiye'nin en zeki kadınlarından birisi olan Gülse Birsel'in senaristliğini üstlendiği, BKM yapımı olan yeni dizimiz Jet Sosyete 18 Şubat Pazar gecesi itibariyle resmen görücüye çıktı. 2 saat civarında süren ve reklamsız şekilde yayınlanan dizinin ilk bölümünün çok izlendiği reyting sonuçlarını beklemeden belliydi. O yüzden şunu hatırlatayım, ben bu yazıyı reyting sonuçları açıklanmadan yazıyorum. Ve ilk bölüm hatrına iyi bir sonuç alacağını tahmin ediyorum.

Ama...

O kadar hayal kırıklığı var ki bu işte. İsterseniz madde madde sıralayayım. 

1- Allah aşkına 2018 yılında yayınlanan bir dizide neden 2000'li yılların başında yayınlanan ucuz sit-comlarda kullanılan gülme efekti kullandınız? Komik olanı biz anlamıyor muyuz yani?

2- İzlediyseniz fark etmişsinizdir. Deniz Cengiz'in canlandırdığı İlayda karakteri inanılmaz şekilde Yalan Dünya'nın Nurhayat'ını andırmıyor mu? Yine zorla sürdürülen bir ilişkinin içinde olan, babası zengin ve görgüsüz bir kız var ortada. Yine babasının parası yüzünden erkek arkadaşının babası tarafından idare edilmesi istenen bir kız var ortada. Vallahi aynı Nurhayat!

3- Dizinin başrolünde yer alan Çağlar Çorumlu ve Derya Karadaş'ın tiplemeleri size de bir yerden tanıdık gelmiyor mu? Bakıldığı zaman Türk Malı'nın Erman'ı ve Abiye'si olmamışlar mı yani? Fakirlik aynı, kadın tiplemenin yanlış konuşmaları aynı, Yaşar karakterinin sergilediği performans aynı.

4- Gerçek hayatta evlenen barklanan ve 36 yaşına gelen Sarp Apak'ın hala zengin çocuğu tiplemesi ile göze sokulması ne kadar doğru? Yalan Dünya'daki Emir karakteri daha kendine has özellikler içeriyordu sanki. Sarp Apak neden hep benzer rollerin adamı oldu şimdi?

5- Ecem Uzun'un oynadığı karakter Yalan Dünya'daki Eylem'in neredeyse tamamen kopyası değil mi?

6- Koskoca Cengiz Bozkurt'un boynu yokmuş gibi duran, garip bir zengin tipine zorlanması ve alenen harcanması doğru mu?

7- Enis Arıkan'ın Kiralık Aşk'taki Koray benzeri gayet abartılı bir rol içerisinde olması doğru mu? Bu zamanla onun itici bir tip haline gelmesi sağlamaz mı?

8- Yalan Dünya zamanında da sık sık yapılan ve sonradan kanalının başına bela açan ''aleni ürün yerleştirme'' hikayesi burada da devam ediyor. Göze sokula sokula Yapı Kredi, Kelebek gibi markalara göz kırpılması abartılı değil mi?

9- Artık sonradan zenginleşince garipleşen fakir aile ile zenginlikten görgüsüzleşmiş aile arasında bir çatışma yaparak senaryo oluşturmayı ve zengin-fakir triplerini bırakmanın zamanı gelmedi mi?

10- Gülse Birsel'in canlandırdığı Gizem karakteri, Eyvah Eyvah serisinde Demet Akbağ'ın canlandırdığı Firuzan karakterinin neredeyse bire bir kopyası değil mi? Ayrıca Gülse Birsel kendisine neden bu kadar itici roller yazıyor anlamış değilim. Kabus gibi bir tip olmuş vallahi billahi.

11- Bartu Küçükçağlayan'ın bitirim abi tiplemesi, Şahin Irmak'ın hafiften görgüsüz çaycı tiplemesi, Hasibe Eren'in sosyal medyacılara taş atan ama benzerine başka dizilerde rastladığımız hissine kapılmamızı sağlayan ikon tiplemesi de gayet sıradan duruyor.

12- Ayşenil Şamlıoğlu'nun arada kalan evin büyüğü hali ile Aslı Bekiroğlu'nun erkeksi ve düz bir kız triplerinde olmasına ise hiç girmek istemiyorum.

13- Derya Karadaş'ın şive yapmasına, Yıldız rolündeki Tuğba Çom'un tuhaf mimikler sergilemesine de dayanamadığımı eklemek isterim.

14- Dizinin tuhaf dekorlarına ve ne olduğunu anlamadan hızlı şekilde konu atlamasına ise anlam veremedim açıkçası.

15- Bir komedi dizisinin bu kadar güldüremediğine de uzun süredir şahit olmamıştım.

 

Bir hayli kötü bir tablo çizdim farkındayım. İlk bölümden böyle hissetmek de normal olabilir. Ama Avrupa Yakası'nı, o kadar olmasa da zamanla açılmayı başaran Yalan Dünya'yı, sinemada insanları mutlu etmeyi başarabilen ender Türk filmlerinden olan Aile Arasında'yı hatırlayınca insanın bunu yazanın Gülse Birsel olduğuna inanası gelmiyor sevgili dostlar. Sanki ''hadi kendi aramızda bir iş yapalım, konuyu elbet buluruz yeaa'' mantığıyla yapılmış gibi bir hali var. Ya da bir an önce ekrana gelsin diye hızlı şekilde oluşturulmuş, üzerinde çok düşünülmemiş bir hali var. Sizi bilmem ama ben çok büyük hayal kırıklığı içerisindeyim. 

En başta dediğim gibi, bu bölüm ilk bölüm olmasının gazı ile iyi reyting alacaktır. Ancak uzun vadede devam etmesi mümkün olan bir iş değil maalesef.

Çok üzgünüm. Hala inşallah yanılırım diye düşünüyorum ama beklenti de çok düştü tabi ki.

N'aptın be Gülse? 

Keşke biraz daha bekleyip, daha farklı bir hikaye ile buluşsaydın izleyiciyle. Şimdi işin yoksa, ''bu kadın Avrupa Yakası'nı bu kafayla nasıl yazmış yaa?'' şeklinde sorulara maruz kal. 

Ona da yazık yani.

Yazık. 

Vallahi yazık.

 

Anıl Koldaş

twitter.com/koldasanil

koldasanil@gmail.com

 

NOT : Bu yazının Milliyet Blog sayfası dışında başka bir sayfada farklı ya da aynı isimle kullanılması, yayınlanması yasaktır. Lütfen bu yazıyı haberim olmadan başka bir sitede yayınlamayınız! Aksi takdirde yasal yollara başvuracağımı bilmenizi isterim. İyi okumalar!

 

 
 
Toplam blog
: 670
: 3634
Kayıt tarihi
: 11.02.13
 
 

Balıkesir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuyum. Koyu Fenerbahçeli, Ankara aşığı olup; anlataca..