Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Güle güle Cano

Güle güle Cano
 

Canım küçüğüm,

Bir şeyler yazan insanlar yüreklerini kağıtlara akıtır ve acılarını yazdıklarıyla kağıtlara haykırırlar kalemleriyle. Bu nedenle 27.11.2006 günü cenazende bağıra bağıra söylemek istediğim şeyleri şimdi yazmak ve hiç bilmediğim ve tanrının, alın sizde tadın dediği bu acıyı en azından biraz olsun hafifletmek istiyorum.

Öncelikle çok önce bildiğin fakat önemsemeyip kimselerle paylaşmadığın göğüs kitlesinin doğumdan sonra gelişebileceğini ve kanser denilen illet hastalığın vücudunun her yanını sarabileceğini düşünmeden anne olmaya çalıştığın için sana çok kızgın olduğumu belirtmek istiyorum. Başı dik mağrur kişiliğin ne yazık ki bu hastalığın ne denli sinsi, anlaşılmaz, genç insan avcısı olduğunu bilmeden sakladı sana yardım edebilecek bizlerden. Doğumundan sonra göğsünde oluşan süt bezesini aldırmak için yattığın hastahaneden kanserin henüz bitiremediği güzelliğinle morg soğuğunu ısıtarak çıktın.

Abicik derdin ya hep bana, sen son dakikalarını illet hastalıkla mücadele edip yaşarken abiciğin elleri koynunda sonbaharın yağmurlarına hazırlanan gökyüzüne dönüp dua etmekten başka hiç bir şey yapamadı. Tüm hastahanenin herşey bitmiş dediği anda dahi mucizeler bekleyen masal çocuğu gibi umut dolu yüreğiyle gökyüzüne "lütfen bir şans" demekten başka bir şey yapamadı abiciğin.

En kabullenemediğim durumlardan biri ise son nefesini vermeden bir gün önceye kadar sağlığınla ilgili hep olumlu giden bir şeylerin olduğunun bizlere söylenmesiydi. Doktorların yapacak bir şeyin olmadığını düşünerek yoğun bakımda günlerce son günlerini geçirmeni sağladıkları anlarda sadece biraz nefes probleminin olduğu ve bu problem halledildikten sonra onkoloji servisinde göğsündeki kitlenin operasyonla alınacağı söyleniyordu. Yani bir çok aile üyesinin bildiği bir gerçek maalesef bizden gizlenmişti. Bilseydim ne yapardım diye düşünüyorum da sanırım çaresiz bir şekilde "küçüğümüzü kurtarın" diye feryat ederek bir canavara dönüşmüş hastalığı yenebilecek doktorlar arardım. Bu arada en büyük tesellim sinsi hastalığın başalatacağı söylenen yoğun ağrıları yaşamadan aramızdan ayrılmış olman.

Şirin kızın İlayda artık bizlerin sevgi dolu kollarında büyüyecektir. Sana çok benziyor olması büyüdüğünde yanımızdan hiç gitmemişsin duygusu yaratabilirse bu gün yüreğimizi sıkarak kanatan acıyı biraz olsun hafifletecektir. Nur içinde yat güzel canomuz. Abicik seni hiç unutmayacak...

 
Toplam blog
: 251
: 916
Kayıt tarihi
: 06.10.06
 
 

İ.Ü Edebiyat Fak. Coğrafya bölümü mezunuyum. Lise, üniversite ve  öğretmenliğim boyunca yaşamı şi..