Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '11

 
Kategori
Futbol
 

Güle güle dostum

Güle güle dostum
 

Önceki hafta, sevgili dostum ve 11 yıllık arkadaşım Cem Coşkun’u elim bir trafik kazasında kaybetmenin acısını yüreğimde yaşıyorum. Sana hiç yakışmadı be Cem. Seni hiç bir zaman unutmayacağım, ömrümün sonuna kadar kalbimde yaşatacağım. Mekanın cennet olsun. Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında 2 farklı kazanan Fenerbahçe’nin aleyhine verilmeyen ofsaytten sonra kirlenen ligimiz, son haftalarda temizlendi ve tertemiz ilerliyor. TS- Kasımpaşa maçında Kasımpaşa’nın verilmeyen penaltıları, Gençlerbirliği-TS maçındaTS’nin ofsaytten attığı gol ve nihayet Fenerbahçe-Bursa maçında Fenerbahçe’nin verilmeyen penaltısı ile ligimiz iyice temizlendi ! Fenerbahçe liderlikten indi ya, Pazar’dan bu yana insanların yüzü gülmeye başladı, futbola tekrar ilgi duyulmaya başlandı. Ertuğrul Sağlam’ın maç öncesi demeçleri ve maçtan sonraki demeçleri Kadıköy’de üç puan hedeflediklerini gösteriyordu ancak sahada oynadıkları oyunun verilen demeçle hiç bir organik bağı olmadığı görülüyordu. 

Bursaspor’un oynadığı futbol “ne yaparsan yap ama bu maçı kaybetme” diye bağırıyordu. Bir takım savunma ağırlık oynayabilir ancak arada bir kontrataktan gol araması gerekmez mi. Hele ki son 10 dakika Fenerbahçe cümbür cemaat rakip yarı alanda oynuyor iken bu fırsatı değerlendirmeye çalışmaz mı. Bursasporun hedeflediği “1” puanın sıralama ile ilgili amacını anlayan varsa bizleri aydınlatırsa sevinirim. Acaba 2 hafta sonra Tabzonspor karşısında nasıl bir futbol ortaya koyacak çok merak ediyorum. Yine Çanakkale geçilmezi mi oynayacak yoksa bu sefer “3” puana ihtiyacı mı olacak? Kim bilir? Emre’nin yokluğunda bence Aykut Kocaman sahaya yanlış bir 11’le çıkmıştı. Fenerbahçe’nin Semih’in ilk 11’de sahaya çıktığı her maçta pozisyon bulmakta zorlandığı bariz bir gerçektir. Cristian’ın yerine Gökay tercihi yapılıp, Semih’in yerine sol kanatta Dia veya Stoch, forvette de yine Niang’la başlayıp düzeni çok fazla bozmamayı tercih edebilirdi. Mehmet yine sağda, Özer de ortada çok fazla yer değiştirmeden oynar ve dağınık bir görüntü ortaya çıkmazdı. İkinci yarıda özellikle Caner ve Dia oyuna girip Fenerbahçe klasik düzenine geçtikten sonra kanatları daha efektif kullanmaya başladı ve oyunun son 20 dakikasında yüksek fizik kondisyon gücünün de etkisi ile karşılaşma tek kaleye döndü. Alex’in altı pastan kafa ile kaçırdığı gol pozisyonu 100 defa yakalasa 98’ini gol yapacağı bir pozisyondu ama bu maçta şans perileri de maalesef Fenerbahçe düşmanlarının yanındaydı. Kuddusi Müftüoğlu, Semih’in pozisyonunda penaltıyı vermeyerek ve Ozan İpek’e düdükten sonra topa vurmasına rağmen 2.sarıyı dolayısı ile kırmızıyı göstermeyerek zaten belli olan rengini iyice gözler önüne sermiştir. Önümüzdeki hafta GS-TS maçı oynanacak. Karşılaşmanın seyircisiz oynanacak olması aslında TS açısından bir dezavantajdır. GS taraftarları tribünde olsalardı, İnönü’de BJK taraftarlarının yaptığı gibi kardeş takımları TS’nin oyuncularını maçtan önce tribünlere çağırıp motive edip havaya sokabilirlerdi. Gerçi son 10 senedeki GS-TS maçlarında hangi takımın ihtiyacı varsa onun kazandığı göz önünde bulundurulduğunda böyle bir extra motivasyona dahi gerek kalmayacağı aşikardır. 

Beşiktaş ve Galatasaray camialarının içine düştüğü durumun başlıca nedeni, kendilerinin klasman takımı haline gelmelerini fazlaca önemseyip Fenerbahçe’nin son haftalarda kaçırdığı şampiyonluklarla mutlu olmaları ve büyük başarısızlıklarının üstüne yorgan çekmeleridir. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. 

Saygılarımla,  

Muhittin KAYAKIRAN mkayakiran@borusan.com 

 
Toplam blog
: 72
: 623
Kayıt tarihi
: 12.11.09
 
 

1974 Adana Doğumluyum. İTÜ Makina 1996 mezunuyum. Hobilerim arasında film seyretmek, müzik dinlem..