Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Güle güle Karaoğlan, güle güle sayın Ecevit

Güle güle Karaoğlan, güle güle sayın Ecevit
 

Bitsin bu pazar karamsarlığı, geride kalsın, derken günün finali daha ağır geldi, son dakika olarak verilen, ''Eski Başbakan'lardan Bülent Ecevit, 172 gündür tedavi gördüğü Gülhane Askeri Hastanesi'nde hayatını kaybetti'' haberiyle.

81 yıllık ömrünün, 52 yılı aktif siyasetle geçen, devlet adamı, gazeteci, şair, dürüst insan Bülent Ecevit yok artık. Aslında 18 Mayıs'ta geçirdiği beyin kanaması ile durumunun kritik olduğu açıklamaları, bir süre gündemin ilk haberi olup, sonradan hayatın akışı içerisinde rutinleşse de, yaşam destek ünitesinde geçen zamanın mucize yaratması temennisi de vardı sevenleri ve hastane önüne çadır kurarak güzel haber bekleyenler tarafından.

Rahşan Ecevit hayat, Rauf Denktaş yol arkadaşını, siyaset; dürüst, gururlu, mütevazı bir politikacıyı, şiir iyi bir şairini, basın; prensiplerinden taviz vermeyen, dikkatli, araştırmacı, bir gazeteciyi, halk; adını dağlara, taşlara ''UMUT'' olarak yazdığı, mavi gömlekli, kasketli, barışın ve partisi'nin simgesi beyaz güvercinli ''Karaoğlan''ını kaybetti 5 Kasım 2006, 22:40'ta.

Unutulmayacak özellikleri, siyasette tarihe geçmiş başarıları, sevenleri yanında, hataları, sevmeyenleri de olmuştur doğal olarak ama herkesin hem fikir olduğu gerçek; Dürüstlüğü, seviyeli üslubu, mütevazılığı'dır.

Yaptığı hizmetler, başarılar bir süre yoğun olarak gündemde kalacak, zamanla unutulacak olsa da belgeseller, kitaplar canlı tutacak, unutturmayacaktır adını, dürüstlüğünü, siyasi kimliğini. Bazılarımız, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın kahramanı ve ''Ayşe tatile çıksın'' sözüyle, bazılarımız, benzin, ekmek kuyrukları dönemi ile, bazılarımız 1998 yılındaki başbakanlığı döneminde, terörist başının yakalanıp yurda getirilmesiyle, bazılarımız, Merve Kavakçı'nın Meclis şovunun engelleyip ders vermesiyle, bazılarımız Bakanlar Kurulu toplantısında, ''anayasa kitapçığının fırlatılması''nın devalüasyona neden olan 21 Şubat 2001 ekonomik kriziyle, bazılarımız gazeteciliği, unutulmaz şiirleri, adına yakılmış türkülerle, bazılarımız siyasete kazandırdıkları, Türk halkı ve tarih ise, tüm özellikleri ile tartışılmaz dürüstlüğü ile hatırlayacaktır Mustafa Bülent Ecevit'i.

Bülent Ecevit adını ilk duyduğumda çocuktum, ''Halkçı'' diyordu büyükbabam, ''Karaoğlan'' diyordu babaannem. Adının yanına ''UMUT''u ekliyorlardı, hep. Büyüdükçe çok yönlü tanımaya başladım. Gazete yazılarını, şiirlerini okudum eski arşivlerden, kitaplardan. ''Takalar''ın geçişini dinledim, Doğan Canku'nun sesinden, uçsuz bucaksız maviliklerde. Seçim otobüsünün üzerinde beyaz güvercinleri uçururken, oy verdim inandığım adayına.Gazetecilerle siyaset dışındaki sohbetlerini izlerken, okuma sevgisini, sevdiği yazar ve şair hintli Rabindranath Tagor'u tanıdım ben de sevdim, sayesinde.

Güle güle dürüst, onurlu siyasetçi, prensip sahibi, araştıran gazeteci. Güle güle mütevazı,sevgi insanı, iyi şair. Güle güle Karaoğlan, Güle güle SAYIN, Mustafa Bülent Ecevit.

Ben misin

Dirilten misin beni gövdem, öldüren misin bilmem.

Gördüren misin beni gözüm, körleten misin bilmem.

Bildiren misin bana başım, gizleyen misin bilmem.

Bir ben varım benden öte, ben misin bilmem. (M.Bülent Ecevit)

resim:www.akut.org.tr

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..