Anlaşılmayan adam: Rauf R. Denktaş

Bülent Ecevit'in vefatıyla ilgili konuşmalar, haberler, yorumlar, söyleşiler yapılıyor, birlikte çalıştığı, siyaset kulvarında birlikte yürüdüğü insanlara düşünceleri soruluyor, anıları dinleniyor, herkes konuşuyor, açıklama yapıyor, demeç veriyor geniş paragrafları kapsayan. Bir kişinin, üstelik konuşmayı en çok hak eden olarak her zaman yakınında, özellikle ülke sevgisi, bağımsızlık, Atatürk sevgisi konularında aynı düşüncelerde olan bir devlet adamı'nın, konuşmalarına, açıklamalarına yer verilmiyor, verilse de bir paragrafı geçmiyor.

O insan ki, bugün bağımsız bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti varsa, var olma mücadelesini, bağımsızlık savaşını Ecevit'in desteği ile yan yana veren, yıllardır haklılığını kanıtlamak için bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, ''Barış Harekatı yapılmamış olsaydı, bugün Kıbrıs'ta tek bir Türk kalmamış olacaktı'' diyerek, bağlılığını dile getiren, ömrünü Kıbrıs'a, Kıbrıs halkına, sonsuza kadar bağımsız bir devlet olmak için verilen mücadeleye adayan, bu mücadeleyi önce düşmana karşı savaşarak gösteren, ardından, yıllardır yorulmadan, usanmadan, konuşarak dile getirendir. O insan ki, geçmişi ve perde arkasındaki oyunları unutmadan, unutturmamaya çalışan ama kendi halkının yarısı dahil olmak üzere bir türlü anlaşılamayan, yaşayan bir kahramandır. O, Rauf Raif Denktaş'tır.

Tanımayan, adını duymayan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti denildiğinde adını söylemeyen yoktu yakın zamana kadar. Onunla ve yavru vatan'la ilgili haberler geniş yer bulurken, şimdilerde iki cümlesini duyunca mutlu oluyorum, sayılı televizyon kanalları dışında gördüğüm haber ve programlarda.

Rauf R. Denktaş'ın kim olduğunu öğrenmem, çocukluğuma, ilkokul yıllarıma dayanır. ''Bugün, 15 Kasım 1983, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülke oldu'' haberini duyduğunda gözleri sulanmıştı ev halkının bunu çok iyi hatırlıyorum. Türkiye'den sonra en çok sevdiğimiz ülke olurdu Kıbrıs ve ''yavru vatan'' derken, Barış Harekatı'nın önemi anlatılırdı aile büyüklerimiz, öğretmenlerimiz tarafından. Bayrak Radyosu'ndan Kıbrıs şivesi ile haberleri, reklamları dinlemek, Raif Denktaş'ın mandolin, gitar, bağlama eşliğinde söylediği türkülerini, kendi bestelediği şarkıları dinlemek coştururdu. ''Köprüden Geçemedim'' isimli bir şarkı vardı ki, (Haluk Levent'in de bir albümünde söylediği )dilimden düşmezdi, ''Köprüden geçemedim/Az doldur içemedim/ Sen benden vazgeçtiysan/ Ben senden geçemedim.'' diye başlayıp, ''Ay doğar mavi mavi/Rüyamda gördüm seni yar'' nakaratıyla devam eden marş gibi olmuştu dilimde. Raif Denktaş'ın trafik kazasında öldüğünü duyduğumda çok üzülmüştüm şarkılarını dinleyemeyeceğim için. Bir ara Rauf Denktaş'ın kızı Ender Hanım'da gitarıyla, folk müziği tarzında çalışmalar yaptı sanırım ama Raif Denktaş kadar duymadım ismini.

Rauf Denktaş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması ve varlığını sürdürmesi için yıllardır, konuşuyor, diğer ülke yetkilileri ile görüşüyor, zirvelere katılıyor, sesini duyurmaya çalışıyor, duymak istemeyenler çoğunluk olsa, ''istenmeyen adam'' veya ''barış'a engel olan kişi'' olarak gösterilse de. Görev süresince, halkından, Türkiye'den aldığı güç ve destekle, haklılığını, barış'ı en çok isteyen olduğunu dünyaya kanıtlama yolunda kararlılıkla göstermiştir. Savaşarak, uğruna şehitler verilerek bağımsızlığa kavuşan ülkesinin, masa başı oyunlarıyla, tuzaklarla, göz göre göre elden gitmesine karşı koyup, her türlü tehlikeye ''hayır'' diyerek, ''Annan planı, Kıbrıs Türk halkı'nın adadaki varlığını, yok etmeye yönelik bir plandır, oyuna gelmeyiniz. Neticesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yok olması ve onu tanıyan Türkiye'nin bölge coğrafyasında- Allah korusun-zaman içinde marjinalleştirilmesidir'' sözleriyle sona giden başlangıcı her fırsatta bıkmadan, usanmadan, yorulmadan dile getirmiştir.

O artık, halktan biri olarak devam ettiği yaşantısında, emeklilik yaşamıyor, zamanının tümünü fotoğraf çekerek değerlendirmiyor. Resmi görevi olmasa da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ferdi olarak, mücadelesini sürdürüyor. Dün, ''haksızsın, Rumlar'ı yanlış anlatıyorsun'' diyenler, bugün ''haklıymışsın, anlattıkların az kalıyor'' diyorlar.

Rauf R. Denktaş,Türkiye Cumhuriyeti'nden bir yaş küçük, Atatürk hayranı, yaşayan bir tarih. 82 yaşına, çocukluğundan itibaren başlayan acıları, sürgünleri, hapis hayatını, savaşı, iki yüzlülükleri, yalnızlıkları sığdırmış cesur bir insan. Rauf R. Denktaş, bağımsızlık söz konusu olunca ilerlemiş yaşına rağmen, bıkmadan,usanmadan, yorulmadan, Kuzey Kıbrıs için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sonsuza kadar varlığını devam ettirmesi için, haklı mücadelesini yılmadan kendisine inananlarla sürdüren bir vatansever. ''Kıbrıs Girit Olmasın'' diyen bir tarihçi. Kırgınlıkları, kızgınlıkları, uğradığı haksızlıklara rağmen adam gibi adam, yürekli bir insan.

Rauf R. Denktaş Kıbrıs, Kıbrıs, Rauf RDenktaş.

resim: www.guvercinevi.net