Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gülhatmiler Küsmemiş

Gülhatmiler Küsmemiş
 

Çiçeklerin Bilgesi


         Geçenlerde arabada giderken, yolun biraz ilerisinde eski bir duvarın dibine tutunmaya çalışan Gülhatmiyi gördüm. O da ne? Demeyin sakın! Küserim. Canım şu bizim eski zamanlarımızın, annelerimizin bahçelerini, cami avlularını, bostan kenarlarını, duvar diplerini süsleyen devasa rengârenk açan bitki Gül hatmi. Benim en sevdiğim çiçeklerden biri, kır çiçeği desem değil, Gül, Lale, Karanfil, desem değil, ona yakışan bir çiçek soyu halen bulabilmiş değilim. O bence otsu, mevsimlik açan çok farklı bulduğum değerli bir cins çiçek.

         Çok uzun zamandır hiç rastlamıyordum. Gözlerim yol kenarlarında, acaba görebilir miyim diye sürekli bakınıyordum. O gün görünce çok sevindim. Her derdin devasını onda arayan, eski insanların en şifalı bitkisiydi. Çoğu kez onunla yapılan çaylar, birer şifalı iksir görevini üstlenirdi. Biz onu çiçeklerin bilge dedesi, ninesi, atası bilirdik. Çok küçükken onun rengârenk tatlı çiçeklerini, şifa diye hiç kaygı etmeden, en masum duygularla, yürekten inanarak, hem de bir eğlencelik yemiş gibi yerdik. Bana geçmişin saf güzelliklerini anlattığı içindir kim bilir! Belki de, ona olan sevgim. Ama artık fazla ortalarda gözükmüyorlar. Sanki doğaya bizlere kırılmışlar. Haksızda değiller bence, ama insan özlüyor, o eski güzellikleri her yerde, güzelim topraklara karışan inşaat atıkları, kireç kırıntıları taş toprak yığıntıları, betondan kale gibi binalar, şehirler,  evler  bakınca,  o canım güzel toprak rengimizi bile göremiyorum. Karışık alaca, bulaca renk almışlar sanki.

          Herhalde Gülhatmilerde buna küstü ki! çıkmıyorlar artık ortalara. Onlar asil, hassas, hisleri olan canlılar. Çiçekler âleminin en saygın, heybetli gülleri, Gülhatmiler. Değerleri, kıymetleri bilindiği zamanlarda oysa ne güzel etrafımızı çepeçevre sararlardı. Güllerin son kalesi, bitkilerin, börtü, böceklerin dibine konuşlandığı, güvenli bölgesiydi. Şimdi her şey gibi onlarda mı değersizleştirildi acaba. İsimlerini telaffuz bile edemediğim, binlerce yabancı ithal çiçek türleri, etrafa sahte güzellikler sergiliyor. Bir bakmışsınız açmış, bir bakmışsınız solmuş, çürümüş. Hem de onca gübre, bakım, vitamin ve sevgi görmelerine rağmen. Sonra üzüldüğümüzle kalıyoruz, nasılda özen gösterdim. Neden soldu diye! Söylenerek. Ama Gülhatmiler öylemi, sadece kendi güçleri ile, hiç kimseyi yormadan, üzmeden tutunurlar hayata. Yalnızca Allahtan aldığı güçle, İri cüsselerine rağmen asla, eğilmezler. Ölünceye kadar hep dimdik ayakta dururlar.

           Onlar çiçeklerin tek bilgesi, öyle kolay değildir bilge olmak. Bilgelik sırlı iştir, ayağa düşürülmez. Kadri kıymeti bilinmezse, onlarda işte böyle çekilirler bilinmezlere. Toprağın altında yaşar da, bir daha gün yüzüne çıkmazlar. Sonrada etrafta hep, şifalı bilge çiçekler arayıp durulur boşu, boşuna.  Ama o tek Gülhatmiyi gördüm ya dünyalar benim oldu.  İçimde hüzünle karışık bir umut beliriverdi. Bütün gün o Gülhatmiyi düşündüm durdum. Sanki bana üzülme, halen umut var, bak ben tükenmedim. Gerçekten sevenlerim için, özleyenlerim için, yine şifalar dağıtırım. Yeter ki çağırmasını bilin, İçine kötülük bulaşmamış, bir avuç toprak yeter bana az birazda olsa, anlayın şu koca Gülü kıymetimi, değerimi bilin diyordu sanki. Hem çok sevindim. Hem de Gülhatmiler küsmemiş diye mutlu oldum. İnşallah yine eskisi gibi hayatımızı kuşatan, bilge Gülhatmilerimiz çoğalır, adını ne olduğunu bilmediğimiz alaca, bulaca topraklardan çıkan, kendine bile hayrı olmayan bitkicikler Gülhatminin güçlü kollarına, köküne tutunarak, onun şifalı gövdesinden damlayan sularla yeniden göz alıcı güzelliklere bürünürler.

           Teşekkürler benim saf yıllarımın Gül hatmi çiçekleri bana küsmediğiniz için, özlediğim güzelliğinizi, yeniden bana gösterdiğiniz için, hala umutların var olduğunu, dünyanın bütün çirkinliklerine sahteliklerine rağmen, bana yeniden hatırlattığınız, beni yaşama yeniden bağlayıp sevincime ortak olduğunuz için. Bir daha küsmeyin hayata bana bizlere olur mu?

 

 
Toplam blog
: 19
: 230
Kayıt tarihi
: 09.03.18
 
 

Ben 53 yaşında evli, iki çocuk, üç torun sahibi bir ev hanımıyım. Ortaokul mezunuyum. Ailevi sebe..