Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '06

 
Kategori
Mizah
 

Gülünçlü yazı

Gülünçlü yazı
 

Gencecik bir delikanlı “ ÖSEYEME GÖ…..MÜ YE ” adlı bir rap şarkısı yapıyor ve bir günde internette yüzonbin kişi dinliyor. Şarkı sözleri gerçekten çok komik, çünkü bir bunalımın dışa vurumunun mizahi şekli. Böyle giderse ya bu gençler kafayı sıyırtacak, ya ÖSYM ortadan kalkacak.

Yurdum insanı bazen mizah üretiyor bazen mizah oluyor, bir arkadaşım şöyle bir –lektronik posta iletmiş;

“ Sevgili Güzin abla ...

Sevgili Güzin abla ben 17 yaşında bir kızım internette kendime yeni
bir erkek arkadaş edindim. Onu çok seviyorum. O da beni seviyormuş. Bana
seni ailemle tanıştırcam dedi. Buna çok sevindim. Beni evlerine davet
etti.Ailesiyle tanıştırmak için. Evlerine gittiğimde evde kimse
yoktu. Bana birazdan gelirler dedi. Onları beklerken birer kola içelim
dedi. Bende olur dedim. Odasına geçtik, kolamızı içerken erkek arkadaşım
birden uyumaya başladı. Güzin abla sence erkek arkadaşımın hastalığı ne
???

GÜZİN ABLA' NIN CEVABI : Kızım seni anan Kadir gecesi doğurmuş. ”

Ya Güzin ablayı makaraya sardılar, ya da sahiden bu saflıkta insanımız var. Bir yanda önceki yazımda belirttiğim, ondört, onbeş yaşında çocuk aldıranlar, bir yanda bu saflar.

Kafanız mı bozuk, gülmek mi istiyorsunuz, açın dert baba veya analarına sorulan soruları okuyun. Haydar Dümen’ e soruyor bir okuyucusu “ hocam düğüne 3-4 gün kala kızlık zarımı diktirsem düğünde oynarken bozulur mu?”

Haydar Dümen’den yanıt
“Sevgili okurum, oynarken yırtılmaz, ama göbek atarken usulüne göre zıpla ki, hiç belli olmaz, göbek kalça, karın, göğüsler fazla kıpraşmasın”.

Tüm neşesi yerine geliyor insanın, gülme krizine giriyor insan. Rüyasında ilişkiye girememekten bile sıkıntısı olan var. Dertlerin çoğu cinsellikle ilgili, hele din adamlarına sorulan ve onların yanıtlarını okursanız, dindar insanların cennet- cehennem ilişkisinin uçkurlarından geçtiğini sanırsınız. Soruların komikliği kadar, yanıtların doğruluğu da şüpheli.

Çocuk şimdi ÖSYM’ye çatıyor, ilerde nelere çatacak bu nesil kim bilir? Hayata gülerek ve mizahla bakmaktan başka yol kalmıyor, üzüntünün çözdüğü bir şey yok nasıl olsa. Göbek atalım, neşelenelim.

“60, 70, 80, 90, 100 havada yüz, karada yüz, ohh be civanım gelenin derisini yüz. Oh, oh yandan, yandan, Halime’m yandan, severim seni candan”.

Küfür bir boşalma unsuru mu, yoksa kafayı yeme noktası mı. Genç çocuğun şarkısını gülerek okudum. Eminim bir çok insan çocuğa kızacaktır. Kızmaya gerek yok , oturup külahımızı önümüze koyup düşünelim. Hatta soruşturma bile açabilirler çocuk için.

Traji komik bir durum da yıllardır dinlediğimiz birlik beraberlik mesajlarının bizi getirdiği nokta. Ben çocukken DP’liler ve CHP’liler tartışırdı, ayrılık bu kadardı, sonra sağcılar ve solcular çıktı, son geldiğimiz yerde, laikler, dinciler, milliyetçiler, ulusalcılar, AB ciler olmak üzere parça ,parça olduğumuz gibi, başımıza bir de ayrılıkçı terör belası dadandı. Bizi birleştirenler, galiba zamk yerine tükürük kullandılar.

Bu ara özelime gelen mesajların bir çoğu komik ama düşündürücü , sevgili Halit Yıldırım bir mesaj iletmiş.

“Harun Reşit, savaşta esir aldığı düşman generale
-Hayatini bağışlarım ama bir şartım var: Kadınlar hayatta en çok ne ister, budur bilmek istediğim. Bu sorunun yanıtını getir; kurtar kelleni.' der.

General sorar soruşturur, bu çetin sorunun yanıtını arar ve Kafdağı’ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı arar bulur ve sorar
- Kadınlar hayatta en çok ne ister?'
Korkunç cadının, yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur
değil.
-Evlen benimle, o zaman öğrenirsin istediğini.'
Bu ölümcül teklifi, kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar
Harun Resid'e:

'-Kadınlar, en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.'

Harun Reşit bizimkinin hayatini bağışlar ya; cadıyla evlenmek için de söz
verilmiştir. Evlenirler. O ilk gece; general bir bakar ki o korkunç cadı, dünyalar güzeli bir afete donuşmuş, karanlık odada. Konuşur cadı:
'-Benim kaderim böyle; günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı
ise çirkinim.
'-Ne dersin geceleri seninleyken mi, yoksa gündüzleri dışarıdayken mi güzel
olayım?
General düşünür ve
'-Sen bilirsin, kaparini kendin ver' der; iste o andan itibaren korkunç cadı
sonsuza dek çok güzel bir kadın olarak kalır.'

Peki bu öyküden çıkarılacak üç ders nedir?

1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.

2. Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın, her zaman güzeldir.

3. İster güzel olsun ister çirkin, her kadın aslında bir
cadıdır”
Ben bir ek yapayım “hayat çirkin bir kadınla birlikte olsan bile güzeldir”.

Bugün biraz dağdan, bayırdan eğlenmek istedim, eğlenelim istedim. Hep ciddi olmak sıkıyor, arada neşelenmek de lazım değil mi? Gülmeli günler sizin olsun.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..