Gümüşümü, altına değişmem

Bir kış günü.. Vakitler sabah, iniltili bir sesle sıçramışlar karı koca yataktan. Bir de ne görsünler ! Kapı eşiğinde inleyen bir yavru.Kar gibi beyaz..Merhametsiz kimselerin işi olduğu muhakkak..Almışlar içeriye yavruyu..Gel zaman gi t zaman büyümüş yavru. Adına ''Gümüş'' koymuşlar.. Fıldır gözlü,kıvırcık,nur topu gibi bir yumak.Sanki 'köşe yastığı..'

Havuz bekçisi karı koca'ya, uğur getirmiş Gümüş..Bağırlarına basmışlar..Mis gibi yetiştirmişler..

Gümüş'ün vakit çizelgesi vardı,ziyaretlerine gittiğimde. Sabah temizliği.. Aletsiz jimnastik,görgü kuralları ve uykudan önce masal...

Yattığı yeri gördüm.İntizam IO numara.Mutfağı var özel.Sıra sıra kayık tabaklar.. Kulplu sahanı bile var..'Pastırmalısını ' severmiş yumurtanın. Kulplu'da pişermiş..Salataya bayılırmış.Yalnız,sirkelisi dokunuyormuş.Aile boyu yemek yiyecekleri zaman.onun salatasını ayırırlarmış..

Karı koca çok mutlular.Büyük bir turistik otelin havuz sorumluları..Kıştan kışa bu korumacılığı yapıyorlar. Şimdi varsa da,yoksa da Gümüş.. Hiş evlatları olmamış ailenin. 'Gümüşümü,altına değişmem' diyor,başka bir şey söylemiyorlar..

Bir türkü bestelemişler Gümüşlerine.. Sözleri evin hanımından.Bestesi de her türlü türkünün karışımından.. Onlar çalıp söylüyor,Gümüş iki ayağı üzerinde şıkır şıkır oynuyor...

Gümüşe bir türlü televizyonu sevdirememişler..Onca miki fare kasetleri almışlar oyalansın ,canı sıkılmasın diye,o hep ekran karşısında uyumuş !

Şarkının sözleri de şöyle:

''Gümüşlerin gümüşü,tomru tomağım,

Altına değişilmez,yumru yumağım,

Tontonların tontonu,kumru kumağım

Gümüşümsün,pırlantam,tüten ocağım.'