Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gündemdekiler

Gündemdekiler
 

Öğretmenler gününüz kutlu olsun sayın öğretmenim...


Pazar günlerini oldum olası sevmem.Taaa okul yıllarından beri… Birincisi; pazartesi günü saatin her tik takında adım adım geleceğini hatırlatır. Okul yıllarında da mutlaka bi sınav, sınav olmasa da ödev, ödev olmasa da sevmediğin bi ders vardır. Oysaki pazar günleri bizim eve bi ton gazete ve çizgi romanlar (teksas, tommiks, zagor) girerdi. Şimdi bunları okumak varken ders çalışmak, ödev yapmak bana bir küffür gibi gelirdi. Bi de cumartesi gününden alışmışsın okula gitmemeye…. Amanın da amanın ne de şikayet ettim, okul mevzuundan. Veee buradan anlaşılmış olmalıdır ki, okulu ve dersleri ve dahi sınavları, ödevleri çokkkk seven bi çocukluk gençlik dönemi geçirmişim!...

Oysa ki ben gazetelerden bahsedip, günümüzün gündeminden bahsedecektim. Öyleyse asıl amacımı gerçekleştireyim de yazım amacından sapmış olmasın. Niyetim de yerrinne ulaşsınnnn…

Gazeteleri deşdim deşdim ve gündemde dikkatimi çekenleri sizlerle paylaşmak istedim. ( Gerçi birçoğunuz da okumuştur ya!...)

Yerel seçimlerde ikinci parti olursak çeker giderim. (Kim demiş; kim diyebilir; birinç parti başkanı % 47 oyların sahibi Sayın Başbakanımız. Benim de aklıma çok sevdiğim “disko disko parti – zanniiii şarkısı geldi efendim.)

Şiddet mağduru 9 bin kadın dayağın bahanelerini anlatmış: ( Şişmanladın, iyileşmedin, çocuk bana benzemiyor.) Evet efendim şişmanlamaksa zaman içinde sadece hanımlarımız şişmanlıyor. Beylerimiz ::))) filinta gibi bir fit bir fit ve dahi saç sakal traşını aksaksız olup kişisel bakımlarını da accayippp yapıyorlar. Dişleri florasan lamba gibi bembeyazzz, ve şişmanlayan kadını yanlarına yakıştıramıyorlar. Ve kadına ikinci bahane, -“ ne ulaa daaaa iyileşmedin mi? ben sana bakmak için mi aldım laaa? Bıktım senin hastalığından…. İyi günde, kötü günde, hastalıkta sağlıkta. Hadi beee başlatma şimdiii. Sonra bu çocuk bana benzemiyo laaa, kimbilir kimden oldu bu çocuk. Ne kadar kendine ve eşine karşı güveni olan bir bey. Al sana zoppaaa. Yer misin yemez misin? Yemezsen bak böyle yediririm.

Cennet koylar yok oluyor ve herkes seyrediyor. ( Neyi seyrediyor, cennet koyları mı, yok olmasını mı, yoksa çevrecilerin zoppa yiyip coplanmasını mı?)

Alışveriş için Gün Bugün kampanyası işe yaramış ve iyi alış ve de veriş yapılmış. Mağazalar % 50 indirime gitmişler. Vallaha iyi olmuş bu iş. Bu mağazacıların kâr yaparken vatandaşı iyi köklediklerini düşünüyorum. Lütfen artık kriz mriz yokken de kâr oranlarının böyle olmasını diliyor ve dua ediyorummm.

Doğalgaz zammmııı protestosuna coplu müdahale gelmiş. (Önce özel güvenlikçiler sonra çevvikk kuvvett. Ne bu yaaa her zamda carlayıp durmayın. Bi de özel güvenlikçi tutmak zorunda kalınıyor. Her zamda böle şarlayacak olursanız, ohh babam ohhh… Memleket meydan savaşına dönecek. Oturun oturduğunuz yerde, battaniyelerinizin altında mum ışığında romantik romantik…

Niğde’de Ergenekon Kıraathanesi’ne giren köpek ortalığı birbirine katıp, sahibi dahil olmak üzere 9 kişiyi ısıran köpekten kimse şikayetçi olmamış. (Vay canına yandığımın köppeğği, dalacağı yeri de biliyor, kıraathaneee)

Öcalan’a destek planı uygulanacakmış. Marks’ı da aştım, Lenin’i de, demiş. ( Leyla’yı bulma faslına gelmiş sıra!)

Sığınma evine kadınlar sığınamamış. Sabaha karşı uykudan uyandırılan kadınlar “süreleri” dolduğundan sabah alacasında kapı dışarı edilmiş. (Bürokratlar, lar, larrrr)

Çocuk istismarı ile ilgili rakamlar korkutuyormuş. Her hafta adli tıp kurumuna 100-120 çocuk getiriliyormuş. (bunlar hep var mıydı yoksa medyayaya yansıdığı için mi biz bu kadar duyar olduk yoksa yoksa memleket iyiden iyiye sapıklaştı mı?)

Biyoloji öğretmeni madende kazma sallıyormuş. Babası kendisini gibi madenci olmaması için okutmuş fakat biyoloji örtmeni oğul madencilikten kurtulamamış. Bu arada 24 Kasım öğretmenler gününde gerçekten yüreği ile görevini yapan öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. PKK tarafından şehit edilmiş öğretmenlerimize de Tanrıdan rahmet diliyorum.

Bir de son olarak şunu söylemek istiyorum. Medya olayları çok abartıyor. Bugün İzmir güyyyaaa çok soğuk olacaktı. Hiç soğuk falan değildi. Normal bir sonbahar günü yaşadık. İstanbul ve diğer iller nasıldı bilmiyorum da, kış ayının doğası gereği zaten soğuk, yağış, kar, fırtına olması gerekmiyor mu? Cevap veriyorum; evet gerekiyor. Olmayınca kıyameti koparıp olayı abartalım. Bunların olmaması olağandışıdır. İşte o zamman küresel ısınma olmaz mı? Olur… Bal gibi olur…

Haydi eyvallah diyerek yazzımı burada sonlandırıyorum.

 
Toplam blog
: 246
: 1012
Kayıt tarihi
: 15.02.08
 
 

..