Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Güneşin aşkıyla yanan akdeniz kenti : Kaş

Farklı bir yere, bir coğrafyaya alışmamız zaman alır bazen, günler geçer uzun uzun, ancak öyle alışır, öyle sindiririz yüreğimize. Ama bazı yerler vardır, daha adım attığımız ilk dakikada sarmalar sarar bizi. Sanki orada yaşamızdır hep, sanki oralıyızdır, sanki hiç dönmeyecek, hiç ayrılmayacağızdır, o coğrafyanın insanıyızdır. Güneşin aşkıyla yanan Akdeniz kıyılarının en güzel koylarından biri Kaş, böyle bir yerdir işte… Kente daha ilk adımınızı attığınızda oralısınızdır artık, dönüş yoktur, yarın yoktur, zaman diye bir kavram hiç yoktur burada…

Mütevazı ve güler yüzlü halkıyla, evinizde hissettiren temiz pansiyonlarıyla, çevreyi keşfedip tatilinizi renklendirmenize yardım eden tekne turlarıyla, adrenalin ihtiyacı ve merak duygularınızı giderebileceğiniz spor olanaklarıyla Kaş, küçücük yüreğine kendinden büyük dünyaları sığdırmıştır. Belki sırf bu yüzden, ziyaretçileri kim olursa olsun hepsinde aynı aitlik duygusunu uyandırır. Böylece yabancılık, hepimizin uzağına düşen bir ihtimal olarak kalır sadece…

Masmavi bir Akdeniz sabahında, kasabanın biraz dışında kalan garajda iniyoruz otobüsümüzden. Yol yorgunluğuna karışan merakımız daha ağır basarak limana doğru yürüyoruz. Birkaç katlı, beyaz badanalı Akdeniz evlerinin arasında ilerleyerek bizi misafir edecek Lale Pansiyon’u buluyoruz. Pansiyon’un güler yüzlü sahibesi Saniye hanım odalarımızı gösteriyor. Eşyalarımızdan da kurtulduğumuza göre kasabayı keşfe başlayabiliriz.

Likya;Geçmişten Geleceğe

Eski Kaş evlerinin bulunduğu Uzunçarşı; renk renk, motif motif halıların satıldığı dükkanlar, takıcılar, irili ufaklı lokantalarla süslü… Kaş’ın, en karakteristik mekanları kafeleri. Buralara oturup tercihinize göre kahvenizi ya da şarabınızı yudumlarken Çarşı’da gezinenleri izleyebilirsiniz. Ölümden korkmayan ve ruhun ölümsüzlüğüne inanan Likyalılar, kaya mezarlarını ve lahitleri, şehirlerini süsleyen eserler olarak tasarlamışlar. Uzun Çarşı’nın bir ucundaki Kral Lahdi (MÖ 4. yüzyıl) buna en iyi örneklerden biri. Kapağının köşelerinde aslan başı motifleri görülen Lahit’in üzerinde sekiz satırlık Likya dilinde bir kitabe bulunuyor.

Kaş kayalıklı bir arazi üzerine kurulması nedeniyle merkezinde kumsal bir plaj yok. Büyükçakıl ve Küçükçakıl plajları, denize Kaş civarında girmek isteyenlerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Daha geniş bir çevreyi dolaşıp, koylarda denize girmek isteyenler için ise tekne turları çok iyi birer alternatif. Tekne turunda önce Kaleköy’e, oradan da Kekova Adası’na uğranıyor. Yüzme molası için kaptanların tercih ettiği yer ise; berrak suyuyla girenlerin bir daha çıkmak istemediği Tersane Koyu.

Limanağzı Kaş’ın mutlaka görülmesi gereken güzelliklerinden. Büyük Çakıl’dan Limanağzı olarak bilinen ve Kaş’tan ancak yürüyerek ya da tekneyle ulaşılabilen koya 45 dakika ya da bir saat süren bir trekking yapmak mümkün. Limanın doğu kıyısında kıyı dik olarak yükseliyor. Burada kayalıklara oyulmuş çok sayıda Lykia mezarı görüyoruz.

‘Kaya’nın karşısı’ anlamına gelen Antiphellos antik kenti üzerine kurulmuş olan Kaş’ın tarihi Likyalılar’a kadar uzanıyor. Kaş civarında pek çok Likya mezarına rastlamak mümkün. Bugünkü Kaş ve çevresi Pamphilia, Kayra ve Psidia uygarlıklarıyla çevrili olan Likya topraklarında önemli bir yere sahipmiş.

Kaş’ta Doğa Sporları

Yüksek bir yamaçtan koşa koşa hız kazanarak kendinizi boşluğa bırakmak ve Kaş’ın mavisini denizle yarıştıran gökyüzünde süzülerek uçmak. Kulağa çılgınca ama hoş geliyor değil mi? Yamaç Paraşütü sporu Kaş’ta yapılabilecek sporların başında geliyor. Rengarenk paraşütleri ile Kaş semalarında süzülen adrenalin tutkunlarını izlemek oldukça keyifli.

Ayrıca Kaş, dünyada dalış yapılabilecek önemli Akdeniz kıyılarından biri. Bu küçücük sahil kasabasında bir çok dalgıç okulu var. Denizin altındaki gizemli dünyaya yolculuk yapmak isteyenler, bu okullara kayıt olup dalmayı öğreniyor. Rehberler eşliğinde güvenli bir şekilde yapılan dalışlarda, önemli olan ‘problem var yada yok’ anlamına gelen el işaretlerini ve nefesinizi nasıl kullanabileceğinizi öğrenmek. Gerisi rehberiniz eşliğinde Mağaralar, kayalıklar, balıklar, mercanlar, yukarıdan ulaşan ışık huzmesiyle renk değiştiren amforalar, batıklar, ahtapotlardan oluşan suyun altındaki dünyaya bir yolculuk yapmanıza kalıyor.

Bu kadar adrenalin istemiyorum diyorsanız, kano turu yapabilirsiniz. . Denizde yapılan kano sporu için, Kaş'tan arabalarla Üçağız Köyüne gidilir. Burada kanolara binilerek, eşsiz koylar, tarihi güzellikler, Batık Şehir, Simena gezilir, yüzme ve yemek molaları verilir. Yaklaşık 4 saat süren tur oldukça renkli ve keyiflidir.

Kaş'ta her anını dolu dolu yaşamalı insan. Güneş ve deniz kadar; eşsiz güzellikteki koylara düzenlenen turları, yamaç paraşütünün insan vücudunda yarattığı adrenalini, Akdeniz'in içindeki rengarenk dünyanın kapılarını aralayan sualtı dalışlarını, kanoyla denizin üzerinde süzülmenin keyfini kaçırmamalı, doya doya yaşamalı.Deniz'in ortasında uzanan Yunan Ada'sı Meis'in üzerinde batan güneşe karşı şarabını yudumlamalı, Akdeniz mutfağının çeşitli lezzetlerini denemeli. Yaşamalı insan, hiç bitmeyecekmiş gibi yaşamalı....

 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..