Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Günün manşetleri: Hırsızlığa da promosyon

Günün manşetleri: Hırsızlığa da promosyon
 

Hediyeye ve bedava edinilen her şeye karşı insanlarda bitmek tükenmek bilmeyen bir arzu var. Hali vakti yerinde insanların bile böyle bir durum karşısında etekleri suya eriyor.

Promosyon diye bir kavram çıktı şimdi biliyorsunuz. Türkçesi tanıtım amaçlı hediye… Geçen gün televizyonda bir halı firması, şu kadar liralık halı alana yarım altın hediye diye reklam yapıyor.

Oğlum “baba yarım altın kaç lira?” diye sorunca anladım ki onun da dikkatini çekmiş. “60 lira civarında yavrum” dedim. “O zaman niye 60 lira daha ucuza satmıyorlar da alana 60 liralık hediye veriyorlar” dedi.

Mantık doğru ama, burada insanların zaafı devreye giriyor işte…

Oğluma, “Sen cips alırken hangisi ucuz diye fiyatına mı bakıyorsun, yoksa içinden bir şeyler çıkanı mı alıyorsun?” diye sordum. Sanırım o zaman daha iyi anladı durumu…

Evet son yılların promosyon furyası, hemen her alana girmişti. Bugünkü Akşam gazetesinin haberine göre, Diyarbakır’dan topladığı fakir çocuklara hırsızlık yaptıran çete lideri, elemanları teşvik etmek amacıyla Antalya'da tatil, uçakla memleket ziyareti gibi ödüller koymuş.

“Ayın hırsızına Antalya tatili” başlıklı haber, tam güler misin ağlar mısın cinsinden…

*****

Emekli maaşlarının ödendiği günler banka önündeki kuyrukları hatırlarsınız. Allah’tan kartla para çekme imkanı geldi de ortalık biraz rahatladı. Eskiden bu durum gerçekten bir faciaydı.

İnsanların sabahın köründe banka kapısında kuyruğa girecek kadar imkanlarının kıt olması üzücü bir durum. Peki maaşa bu kadar ihtiyacı olmayan, üç beş gün parasını çekme zorunda kalmayan yok mudur, vardır elbette.

Sizce bir emekli, biraz biriksin diye üç-beş ay bankadan maaşını çekmezse ne olur? Bugün gazetesinin haberine göre, böyle bir vatandaşın “Ölmüştür diye maaşı kesildi”.

Evet çoğumuza Aziz Nesin’in hikayesini anımsatan bu olay maalesef yaşanmış. Biraz biriksin diye altı ay parasını çekmeyen emekli vatandaş, hesabında hiç para olmadığını görünce şaşırmış.

Görevliler vatandaşa, “altı aydır paranı almadığına göre ölmüşsündür diye düşündük” cevabını vermişler.

*****

23 senedir devam eden teröre, bugüne kadar hiçbir hükümet çare bulamadı. Sadece bizde mi dünyada da bu işin öyle 2x2=4 şeklinde bir formülü yok.

Üstüste şehit haberleri aldığımız günlerde Genelkurmay’dan bir sınırötesi harekât isteği geldi. O gün bugün insanlarımız böyle bir harekat yapılırsa terör şıp diye kesilecek zannediyor.

Yoğun baskılar, aslında buna pek da taraftar olmayan hükümeti de zor durumda bıraktı. Şimdi Meclis’te bir tezkere telaşı var biliyorsunuz.

Cumhuriyet gazetesinin manşeti de “Sınır ötesi hazırlığı”

Tezkere hazırlığı devam ederken hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in açıklamaları da önem taşıyordu.

Hürriyet gazetesi Çiçek'in açıklamalarından yola çıkarak “Tezkerenin 4 şifresi” manşetiyle haberi vermiş.

Çiçek, Tezkereyi kullanmak istemiyoruz derken, Amerika ve Merkezi Irak yönetimini harekete geçmeye çağırıyordu; Hedef sadece PKK derken, Barzani ve Talabani’ye PKK ile aramıza girmeyin, hedef olmayın uyarısında bulunuyordu; Petrolde gözümüz yok, derken Irak halkına ve dünyaya amacımızın sadece terör olduğu, ABD gibi bir düşünceye sahip olmadığımızı anlatıyordu; Toprak bütünlüğüne saygı derken de, Kuzey Irak’a düzenlenecek operasyonun işgal amaçlı olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

Radikal gazetesi ise “PKK’ya karşı bir yıl sınır ötesi yetkisi” manşetiyle süreyi ön plana çıkarmış… Umarız daha uzun süreye değil, tezkereyi kullanmaya bile gerek kalmaz.

*****

Terörün dizisi bile gazete manşetlerinde yer bulabiliyor.

Kurtlar Vadisi dizisi, bu konuda hayli ilgi toplamış ve sonunda yayını durdurulmuştu biliyorsunuz.

Bugünkü Güneş gazetesinin manşetine göre “Kurtlar terör vadisine iniyor”muş. Bu Perşembe yayınlanacak Kurtlar Vadisi-Terör’ün ikinci bölümünde reklam ve SMS gelirleri de şehit ailelerine bağışlanacakmış.

*****

Sessiz sedasız bir referanduma doğru gidiyoruz. Aslında gidiyor muyuz, o bile belli değil. Dört gün öncesinde referandumla ilgili belirsizlikler had safhada.

Milliyet gazetesine göre bu konuda “Vatandaşın kafası karışık.”

Bütün bu tereddütler yetmezmiş gibi, YSK başkanı da referandumun ertelenebileceğinden söz edince, durum gerçekten içinden çıkılmaz bir hal aldı.

Star gazetesi “Beyaz referandum” başlıklı haberinde oylanacak maddeleri okuyucularına anlatarak, “evet” oyu kullanılması telkininde bulunuyor.

Zaman gazetesi ise “Sandıktan evet çıkarsa köşk krizleri tarih olacak” şeklinde bir başlık atarak, referandumun bir başka yönüne değinmiş.

*****


Şırnak’ta şehit olan onbaşının çocukları ekranda o şekilde görününce, yürekler parçalandı ve şehit aileleri için bir kampanya başlatıldı.

Posta gazetesinin haberine göre “1 günde 38 milyon YTL” toplandı.

Vatan
gazetesi de “Haydi yardıma” başlığıyla vatandaşları teşvik etmeyi amaçlamış.

Şehitlerimiz ve aileleri için ne yapsak azdır…

*****

Sabah gazetesinin “Kazı Kazan Dağları” haberi, dünkü Radikal’de “Kaz dağlarına kıymayın” başlığıyla yer almıştı.

*****

Türkiye yağmura hasret kaldı bu yaz. Kuraklık, susuzluk özellikle büyük şehirlerimizde problem olmaya başladı. Sonbahar yağmurlarını sabırsızlıkla beklerken, İstanbul 12 saatlik bir yağışla sevindi.

Yetkililer, yağmurun 12 günlük su ihtiyacını karşılayacak kadar olduğuna dikkat çekerlerken, su baskınına uğrayan bazı vatandaşlar da hem üzüldüler, hem zor anlar yaşadılar.

Takvim gazetesinin “Mega eziyet” başlığı altında duyurduğu haberde, alt yapı yetersizliğine dikkat çekilmiş.

*****

Geçmişte her gün artan döviz fiyatları yüzünden çok çileler çeken Türkiye, şimdi de sürekli düşen dolar yüzünden acı çekiyor. Özellikle ihracatçılar bu yüzden ağır darbe yiyorlar.

Bu arada Merkez Bankası’nın faiz politikası da tenkit ediliyor.

Yeni Şafak gazetesi “Faiz indirimi için son çığlık” başlıklı haberini bu konuya ayırmış. Ancak sınır ötesi harekatı ve tezkere meselesi de doları biraz harekete geçirmiş durumda. Bakalım Merkez Bankası nasıl bir tavır takınacak?

*****

Spor gazetelerine gelince:

Fanatik gazetese yarın yapacağımız Yunanistan Milli maçının taktik çalışmasını İnönü stadında yapan millileri, Yunanistan’ın otelden rahatça izlediğini belirterek, böyle bir yanlışlığın nasıl yapıldığını sorguluyor.

“Kabak gibi” başlıklı manşet haberde, Fatih Terim’in bu detayı kaçırdığı anlatılıyor.

Fotomaç’ta Hıncal Uluç’un görüşü manşete taşınmış: “2008’e gidersek averaj takımı oluruz”.

Bu görüşe katılır mısınız katılmaz mısınız bilmiyorum ama, ben böyle bir manşete karşıyım.

Hıncal Uluç elbette böyle olsun istediği için değil, tam tersine olmasın istediği için bunu söylüyor ama, çözüm bu değil. Benzeri yanlışları hemen her konuda yapıyoruz.

Fotospor ise, kendi sahasında bize yenilen Yunanlılar’ın bu sefer İstanbul’a iddialı geldiklerini anlatan habere “Yine canları çekti” şeklinde başlık atmış.

Bugünlük bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..