Günün Tarihi .17 : (18.Temmuz.2015,Cumartesi)

Bu sabahı yine “Blue Moon”da açtım.. Rahat rahat oturmaya alışmışım… Bir de gittim ki, bütün gölgedeki masalar tutulmuş. Bugün de bayağı sıcak bir gün. Gazinonun sahibi Erdem Bey bana bir yer buldu. Biraz sohbet ettik. Ona öncelikli olarak önümüzde süzülen Feri.Bot'u sordum. “Tekirdağ’a çalışıyor. Avşa’da yolcu indirdikten sonra buraya geliyor.”dedi. Ona en çok da , arkamızda bulunan tarihi  Tiyatro Anfi’sinin yokedilmesine üzüldüğümü söyledim. O da bu düşünceme katıldı. “Bir ara onun işletmeciliğini ben yapmıştım, Mustafa Sandal dahil bir çok tanınmış sanatçıyı getirtmiştim , dedi. Yanda, büyük umutlarla açılan büyük lokanta da kapanmış. Çalıştıramamışlar. Sağlık olsun.

 

Gazetelerimi okudum, bilmecelerimi çözdüm. Fakat çok sıcak bir gün, kendimi eve atmak istedim. Artık güneşe ve sıcaklığa tahammülüm yok. Bir bakıyorsunuz beni hemen güneş çarpıyor.

 

Bir keresinde Yedeksubaylığımı İstanbul, Kartal/Maltepe, 22.Zırhlı Piyade Taburu’nda yaparken, yukarda talim esnasında, birden yere yuvarlanmışım. Beni alıp, aşağıdaki revire getirmişler. Bölük komutanımız Üsteğmen İlker Başbuğ!! telaşlanmış geldi hatırımı sordu. “Bir şey olmaz,” dedi,  sonra da bana kantinden ayran ısmarlamış, geldi. İçtim ve o günü istirahatli olarak geçirdim. Yıl kaçtı ? 1965'mi ne? Görün bakın yıllar nasıl geçiyor. Anlatacak çok şeyler var. Ama bilmem ömür yeter mi?

 

Şimdi haberler:

 

1.  “Ataol Behramoğlu ölümden döndü.”

 

Değerli şairimiz, arkadaşımız Ataol Behramoğlu Kolombiya’da kaza geçirmiş.

 

“Onur Behramoğlu duyurduğuna göre, şöyle yazdı: "Sevgili amcam Ataol Behramoğlu, Kolombiya'da araba çarpması sonucu ölümden dödü!.. Bir kırığı var, durumu iyi!.." (milliyet.com.tr/18.7.15)

 

Diyeceksiniz ki, Prof.Dr.Ataol Behramoğlu Kolombiya’da ne yapıyormuş? 

 

Ne yani, Ataoal gibi bir insan Cumhuriyet’teki odasında öyle oturacak, başka bir yere kıpırdamayacak, öyle mi?

 

Niye, artık  bizde de herkes  bütün dünyayı gezip duruyor. Ataol, Kolombiya’ya gitmiş çok mu görüyorsunuz? Mutlaka şiirlerini okumak için gitmiştir. Onun gezmediği yer mi kaldı?

 

Ataol Türkiye’nin son zamanlarda yetiştirdiği en büyük şairlerden biridir.

 

Ataol Profesördür, yazardır, çevirmendir… Ama Ataol deyince Türk insanının gözünde büyük, güçlü bir şair belirir.. Belli ki onun şiirleri kolay kolay unutulmayacaktır.

 

Ataol’u nereden tanıyorsun derseniz, Ankara’da 1965-66’lı yıllarda Hüseyin Cöntürk’ün evinde "Yordam" dergisinin Cumartesi toplantılarında tanımıştım. O toplantılarda daha nice güzel edebiyat insanlarını  tanımıştım. O günlerde Ataol Behramoğlu ve İsmet Özel’in içtikleri su ayrı gitmiyordu. Daha sonra yolları ayrıldı.

 

Ama birlikte nice üniversitelerde edebiyat günlerinde şiir okumuştuk. 

 

Değerli şairimize,  arkadaşımıza acil şifalar dilerim. Onu bütün Türk milleti seviyor. Bir an önce iyileşip, yurdumuza dönsün.

 

2.Türklerin düşmanı kim?

 

Suriye’de kin kimi vurduğu belli değil. Fakat orada bulunan Türk asıllı vatandaşlar, Türkmenler, bütün gruplar tarafından dışlanıyor ve Suriye içinde bulundukları bölgelerde artık rahat oturamaz hale geldiler.

 

Zaten asırlarca süren Suriye’den göç böylece Türkmenler açısından daha da artacak.

 

Haber şu:

 

“Türkiye'ye sığınan Suriyeli avukat Gitaf ve Türkmen doktor Mustafa, Tel Abyad'ın kontrolünü elinde bulunduran PYD'nin Türkmenlere ve Araplara karşı 'tehcir politikası' uyguladığını belirtti.”

Buyurun biz Kürtlere karşı her halükarda hep anlayışlı bir davranış içinde olalım; onlar bizim yurttaşlarımızı  ilk fırsatta sırtlarından bıçaklamaya hazırlar. Bu ne demek?

 

“Tel Abyad'a bağlı Molla Berho, Mişrefe, Rumi ve El Humeyra köylerinde yaşayan Türkmen ve Arapların, PYD tarafından göçe zorlandığını belirten Gitaf, bölgedeki Türkmen ve Arapların birçoğunun sofradaki yemeğini bile bırakarak Rakka tarafına gittiğini, bir kısmının da Türkiye'ye sığındığını kaydetti. PYD'nin tank ve silahlarla köyleri kuşatarak insanlardan yerleşim alanlarını boşaltmalarını istediğini ifade eden Gitaf…” (akşam, 18.7.15)

 

Hadi buyurun. Kim dost, kim düşman hiç belli değil. Kime yardım edeceksiniz? Kimin elinden tutacaksınız? O size bir tekme daha vuruyor.

 

Suriye’deki Türklere içim acıyor… Başka ne diyeyim.