Günün tarihi .18 : (19.7.2015, Pazar)

Bayramın üçüncü gününe geldik.. Pazar günleri arkadaşlarla bir yere gezmeye gitmiyorsak, evden dışarı çıkmıyorum. Kitap okuyorum..

 

Şu anda davulcu dışarıda vur ha vur yapıyor… Dünden beri bu kaçıncı kez.. Bütün Ramazan boyunca milleti uyandırdılar ya… Bu da onun parsası… Bahşiş istiyorlar. Ne yaparsın bazı esmer vatandaşların geçim kapısı da bu. Hayat zor.. Millet eve nasıl ekmek götüreceğini bilmiyor.

 

Ama diğer yanda bakıyorum. “Yanıyor mu yeşil köşkün lambası..” misali .. İstanbul’un yükseklerindeki bazı köşklerin lambaları sabaha kadar yanıyor ve İstanbul’u aydınlatıyor. Yani insanın ,  “Nereden bu pırasanın bolluğu..” diyeceği geliyor. O köşklerin, sarayların sadece aydınlatmasına devlet  ayda milyonlarca lira ödüyor. 

 

Devletin başındakiler böyle , “Vur patlasın, çal oynasın.. Ekmek elden, su gölden..” yaşayıp gidiyorlar da, milletin vekilleri nasıl? Onlar da peşin peşin maaşları aldılar. Aylardır hiçbir şey yapmadan yatıyorlar. Hatta bizim kentin vekilleri burada, hep yanımızdalar… Bunların Ankara’da evleri yerleri yok mu, diye. Herhalde yok.

 

Daha hükümet kurulmadı ki… Bazı söylentiler var ama…Söylentilerden ibaret. Gelin hanımlar çok nazlı. Meclise girmiş bir partinin görevi icraat da görev alıp, yönetime katılmak değil midir? Oysa bizim muhalif partilere yönetim görevi düştüğü halde, “Ben istemem.. Ben istemem ..” diyerek meydandan kaçıyorlar. Böyle partileri millet ne yapsın… Görevden, yönetmekten; sorumluluk almaktan kaçan partileri, bu millet ne yapsın? Al hepsini koy çuvala, salla salla… Yani insan , hem acıyor, hem gülüyor ve bu sorumsuzluğa eyvah diyorsun. Bu memleket ne hale gelmiş!

 

Haberlere geçelim…

 

1. “Davutoğlu, seçim barajının düşürülmesinden yana..”

 

Bizim yıllardır bu sütunlarda savunduğumuz düşüncelere partiler yeni yeni yanaşıyorlar. Yıllardır, %10 seçim barajının hiç adil olmadığını , hiçbir Avrupa ülkesinde böyle yüksek bir oranın görülmediğini savunduk. 

 

Şimdi bu düşünceye , hemen hemen bütün partiler yanaştılar. Galiba ilk fırsatta bu iş gerçekleşecek. Ama hükümet kurulur işler tavsarsa, yine unutulur.. Benden söylemesi!

 

“Yüzde 10’luk seçim barajının düşürülmesinden yana olduklarını söyleyen Davutoğlu, “Muhtemel bir hükümet ortaklığı görüşmesinde ve hükümet protokolünde barajın düşürülmesini önereceğiz. Biz de düşürülmesinden yanayız. Biz bunu daha önce de daraltılmış seçim sistemiyle birlikte önermiştik” ifadelerini kullandı.(nokta dergisi./16.7.15)

 

Bu arada Cumhurbaşkanı da lafa karışıp, %5’lik barajı savunuyor ama, bir sürü karışık ve kafa karıştıran sistemlerle birlikte… Maksat, AKP’yi önde tutmak.! 

 

Millet isterse, AKP’yi bir günde götürür, ama bilmiyor. Veya anlamak istemiyor.

 

2. “12 Bin liraya 200 metrekare ev”

 

Yok artık dedirtecek bu gelişme Çinlilerden geliyor. Bilimsel alanda veya teknolojide olan gelişmeler insanın aklını alıyor. Habere bakın:

 

“Çin'in Şanghay kentinde 3D yazıcıyla 200 metrekarelik bir ev inşa edildi.Bir inşaat şirketinin yaptığı evin maliyetinin sadece 30 bin yuana (12 bin 580 TL) mal olduğu belirtildi.” (milliyet.com.tr/19.7.15)

 

Nasıl oluyor da 3-D sistemiyle bir ev yapıyorlar? İnsan aklı almıyor ama kocaman bir makine düşünün, durmadan bloklar yapıyor ve bunları üst üste koyan mühendisler iki saatte evi kuruyorlar.

 

Aman yarabbi.. Bu Çinliler bir harika!. 

 

En kısa zamanda bu evlerden bir tane de ben almak isterim… Ama nerede?