- Kategori
- Müzik
Güz Gülleri Gibi
Çay Bahçesi
Muazzez Ersoy Online Söylüyor;
İnan ki ağlamadım.
Hüzünlüyüm sadece
Gözlerimdeki nemler
Çiğ gibi yağar
Böyle her gece.
Söz güzel, sanatçı sanatının doruklarında, gel de içme ince belli bardakla iki bardak tavşankanı çayı fon dip üst üste.
Gerçi, şimdiye kadar kahve üstüne çok şey yazılmış, söylenmiş. Çay’a haksızlık edilmiş mi, tartışılmalı. Çayın, çay tiryakileri arasında yeri bir başka. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış. Bir bardak çayın hatırı yıllarla ölçülür mü bilmem. Bildiğim bir şey var ki, akşam saat beşte içilen tavşankanı bir bardak çayın keyfi ancak tadılır anlatılmaz..
Hele bir de o ince belli bardağın içinde demini tam almış anlatılması kelimelere sığmayan rengi gülüyorsa size ve yanınızda dilinden bal akan gözlerinden ışık saçan bir de dost varsa içme yanında yat.
Bu gün ben, sabahtan akşama yudumladığımız ancak çok da önemsemediğimiz çay için yazdığım küçük bir şiirimi sizlerle paylaşmak istedim.
Buyurun birlikte okuyalım.
Yalnız okuyup sesiz kalmayın.
Düşüncelerinizi paylaşın ki, yeni çayların yeşermesine yağmur olsun.
Alamaz senin
Hiç kimse
Akşam beşteki
Yerini
Veremez sana
Hiçbir boya
Tavşankanı rengini
Avuçlarımda hala
İnce belinin
Sıcaklığı var
Şeffaf bakışın
Dayanılmaz
Alev, alev
Leblerimi yakar
Gözlerim
O eşsiz rengi
Uzaklarda değil
İmbat’ın estiği
Kordonda
Gözlerinin içinde arar
Çay imbatın estiği kordonda rengi, tadı kokusu ile akşam beşteki keyifi, lezzeti sunarken;
Muazzez Ersoy söylemeye devam ediyor.
Güz gülleri gibi
Hiç bahar yaşamadım.
Ya sevmeyi bilmedim
Ya sevince geç kaldım.
Şimdi delicesine sevmek istesem de,
Son bahar sisi çökmüş üstüme****** Gel de içme