Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '16

 
Kategori
Siyaset
 

Güzel günlere doğru..

Güzel günlere doğru..
 

Adını ne koyarsanız koyunuz, dün yüreğimizi ağzımıza getiren ve ikiyüze yakın kişinin ölümüyle ve binin üzerinde yaralı sayısıyla sonuçlanmış olan ve hala muammalığını koruyan ve toplum olarak hepimizi derinden üzmüş olan kanlı olayı lanetleyerek başlamak istiyorum.

Adına "terör" dersek pek de yanılmamış oluruz diye düşünuyorum.

Askeri darbe olmadığı gerek zamanlama açısından gerekse taktiksel açıdan değerlendirildiğinde 12 Eylül gününün canlı bir tanığı olarak söyleyebiliriz.

Askeri savaş uçaklarıyla eğitim almış olduğu ve görev yapmış olduğu kendi karargahına kendi yuvasını bombalayabiliyorsa buna darbe değil, bir intihar girişimi olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünuyorum.

Kapitalizm'in kendi çıkarları doğrultusunda kullanılan cemaat örgütünün seksen milyona nasıl zarar verdiğini dün akşam görüldü.

Dini grubun siyaset alanına sokulmasının ne denli topluma zarar getirdiğini anlamak için herkes şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini söylemek isterim..

Ben herhangi bir olumsuz olayın sonucundan bile her zaman olumlu yöne yönlendirmeye çalışmak ister ve olumlu yöne dönüştürmekten zevk alırım.

*

Sorgulanması gereken, cemaat yapılanmasının askeri karargahın en önemli noktalarından biri olan savaş uçaklarını kullanabilecek elemanlarının varlığıdır.

Cemaat nasıl bir örgüt ki, kendi insanlarına silah doğrultabiliyor?

Dün gece itibariyle herkes gibi öylesine karmaşık duygular içine girdim ki yazı yazarken bile konuyu toparlamakta güçlük çekmekteyim..

Bugünkü siyasi liderlerin birlikte hareket ettiklerini gördükçe açıkcası gelecek günler için umutlanmadım değil, doğrusunu isterseniz..

Umutlandım!

Güzel şeyler için umutlandım..

Öngörülerim erken gibi olabilir belki ama öncelikle yarından itibaren Yargı Adalet ve Yürütme sisteminde geçmişe göre hissedilir derecede yumuşama ve olması gereken koşullara süreç içinde geçilebileceğini düşünüyorum..

İktidarı eleştiren gazeteci ve yazarların da yavaş yavaş ulusal kanallarda görebileceğimizi düşünüyorum.. Zira eleştiren öngören yazar çizerlere ihtiyaç sürecine girilecektir.

Siyasi partiler arasında daha seviyeli tartışmaları görebileceğimizi düşünüyorum..

Ülkenin bir numaralı yöneticisinin daha ılımlı davranışlar içine gireceğini öngörmekteyim..

Toplumdaki gerginliklerin daha bir şeffaflık içine girip daha demokratik bir hava içinde belki önümüzdeki zamanlarda erkek seçime dahi gidilebilir..

Ne diyorsunuz?

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..