Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '11

 
Kategori
Anılar
 

Güzel yurdumun güzel insanları

Yıllar önce çiçeği burnunda bir banka müfettişi olarak Artvin’in Yusufeli İlçesi’ne görevli gitmiştim. Malum görevlerimi yapıp akşam yemeğini geç saatte yiyip artık otel odasına çekilme zamanı geldiği saatlerde etrafı dolaşmaya çıkmıştım ki bir şey dikkatimi çekti. Nerdeyse bütün dükkanlar açık ama kimse ortalıkta yok. Oldukça yadırgadığım bu durumu merak edip birilerine sordum. Aldığım cevap şaşırtıcıydı.
“Müfettiş Bey burada hırsızlık olmaz. Olsa bile ilçemize dışardan gelen birileri yapar. O da hemen Jandarma tarafından yakalanır. Çünkü İlçemizin tek giriş ve çıkış yolu vardır.” 


Benim için ilginç bir anı olarak hafızamda yerini almıştır. Ama aşağıdaki alıntıda Anadolu misafirperverliğinin ne yüce anlayışlar içerdiğinin bir örneğini bulacak ve siz de bir kere daha şaşıracaksınız:
“Tıp fakültesini yeni bitirmiş, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere, Konya'ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim. Gençtim, bekârdım. Küçük bir beldeydi gittiğim yer.
Gittiğim ilk gece bir eve misafir olmuştum. Tren istasyonunun hemen yanında bir evdi. Akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı. Saatler ilerliyor, ağır bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey de diyemiyordum. Bir müddet daha geçti; yine bir hareket yoktu. Evin büyüğü olan Hacı anneye sıkılarak: "Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?" dedim.
Hacı anne:"Evlâdım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz" dedi. Merak ettim, tekrar sordum: "Trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?"
Hacı anne: "Hayır evlâdım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak burası uzak bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda, ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, "ışığı yanan bir ev" bulsun diye bekliyoruz." 


Konya Ovası'nda, yada bir başka yerinde Türkiye'nin, trenden inen yabancılar için "Işığı yanan evler" yerinde hâlâ duruyor mudur? Yabancılar, yorgun bedenlerini yün yataklarda dinlendirmeye devam ediyorlar mı? Aç bir köpeğin önüne bir kap yemek bırakan kadınlar yaşıyorlar mı? Kuşlara yuva yapan mimarlar sahi şimdi neredeler? Bu güzel insanlar, atlarına binip gitmişler. Bizler, atlarına binip giden güzel insanlara sahip bir medeniyetin yetimleriyiz. Çekip gidenlerin doldurulmamış boşluklarında savrulup duran yoksullarız. 


Şâir öyle diyordu: "Güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler." Şimdi bu güzel insanlar, neden ve nasıl atlarına binip gittiler? Onları ne yıldırdı da bir daha dönmemek üzere, sessiz sedasız gittiler? Ey güzel yurdumun güzel insanları! Neredesiniz?”
Kaynak: Prof. Dr. Saffet Solak'ın bir hatırası 

 
Toplam blog
: 82
: 1046
Kayıt tarihi
: 24.05.11
 
 

TED Ankara Koleji ve ODTÜ Kamu Yönetimi mezunuyum. Asıl mesleğim bankacılık. Çeşitli kuruluşlarda..