Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hafıza-i Beşer!

Karantina günleri yaşıyoruz ya…

Bugünlerde “bilirkişiler”, eve kapanan insanlara bol bol kitap okumaları tavsiyelerinde bulunuyor.

Gerçekten de…

İNSAN ne zaman KİTAP okur?

Bol bol “boş” zamanı olduğunda mı okur?

Yoksa…

Okumak için zaman mı yaratır?

İnsan; keyfi, neşesi, konforu ve rahatıyla huzuru yerindeyken mi okur?

İnsan; yoksa, zamansızlığa, parasızlığa, yasaklara ve imkânsızlıklara rağmen mi okur?

 

* * *

Şimdi…

Neden bunları yazdım veya niye böyle kitap ve okuma gibi insanımızın çok bayıldığı(?) bir eylemden bahsettim?

Ben de okumaya azami derecede önem veren biriyim. Daha doğrusu okumayı âdeta törensel bir edim gibi kabul etmekteyim. Her gün bir şeyler okumaya kendimi zorlayan biriyim. Kısacası, yazmak kadar okumaktan da çok “keyif” alan biriyim.

Esas meseleye gelelim:

Ben nedense, okuduğum kitapları çarçabuk unutan biriyim. Okuduğum kitap, kısa sürede aklımdan uçup gitmekte.

ARTHUR SCHOPENHAUER’IN şu sözlerini not etmişim:

“Bir insanın okuduğu her şeyi muhafaza etmesini istemek, yediği her şeyi midesinde muhafaza etmesini istemekten farksızdır. Yediği şey onu bedenen, okuduğu şey de zihnen beslemiştir ve bunlarla ne ise o olmuştur.”

 

İşte derdim bu:

Bunca satıra ne gerek vardı diyebilirsiniz?

Ben, okuma oburu olmak istiyorum…

Ama ne mümkün!

Okuduklarım kısa sürede uçup gitmiş.

Öyle oluyor ki, bazı kitapları tekrar okuyorum.

Özellikle…

Emre Kongar hocamızın kitaplarını tekrar okumaktan çok büyük keyif almaktayım.

Gerçekten de bazen düşünüyorum acaba ben de mi bir sorun var diye, sonra Arthur Schopenhauer’un paylaştığım cümlesi aklıma geliyor.

Okumak gerçekten de çok keyifli bir eylemlilik hâli.

Ah bir de böyle her okuduğumuzu- kitap, dergi, makaleler- keşke hafızamızda tutabilsek, o zaman işte dört dörtlük olur.

Neyse…

Çok fazla uzattığımın farkındayım.

 

* * *

Gerçekten de bugünlerde okumaya elimizden geldiğince ehemmiyet göstermek, bizlerin gelecek dönemlerde zaman sıkışıklıklarında çok özleyebileceğimiz “kitap okuma” aktivitesi bağlamında en büyük kazancımız olacaktır.

Ben yine de işte okumaya böyle takıldım kaldım…

Kabul ediyorum ki…

Bizler insan olarak makine değiliz.

Tabii ki elimizden geldiğince okuyacağız ve okuduklarımızdan da, olması gereken kadar da çıkarımlarda, kazanımlarda bulunacağız.

Bu yazımız da böyle olsun…

Kitaba…

Okumaya…

Dair olsun.

 

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..