İtham Etme Hastalığı!

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ile hukuk baroları arasındaki polemik yine gündemimizi değiştirdi.

Polemik çıkarmaktan ne çok hoşlanıyoruz!

Diyanet İşleri Başkanlığı, anayasal bir organ olmakla birlikte, anayasal düzen içinde yasalara uygun olarak işleyişini sağlamakta.

Yasa ve kâğıt üzerinde DİB, tüm dinlere ve mezheplere eşit uzaklıkta olması gereken bir devlet kurumu.

Bu polemik üzerinden yine toplumumuzun müzmin rahatsızlıkları yeşertilmeye çabalanıyor.

Hadi politikacıları anlıyoruz da, gazeteci veya köşeyazarı titrine sahip şahsiyetleri anlamak, gerçekten de artık çok zorlaşmaya başladı!

****

Din düşmanlığı yapılmış!

Ülkemizde üzerinde titizlikle durulması gereken hususların başında, mukaddes değerlerimizin siyaset üzeri olmasıdır. Ülkemiz anayasamızda da yazdığı gibi laiktir. Ülkemizin Müslüman kimliği de yadsınamaz.

Ama, bir kurumun eleştirisi üzerinden kalkarak sol partileri veya sol ideolojiye gönül verenleri de yaftalamak pek vicdanî olmasa gerek.

Diyanet İşleri Başkanlığı, inancımız gereği kendi doktrini çerçevesinde bazı açıklamalarda bulunmuştur.

****

Öte yandan…

Hukuk baroları da kendi durmaları gereken yerden, sanırım biraz da kantarın topuzunu kaçıracak nitelikte karşı açıklamada bulunmuşturlar.

Sonuç itibariyle bu sorun çözümlenir gider. Ama, toplumumuzun değerleri üzerinden fay hatlarının çatlatılmak istenmesi, sadece bizlere zarar verir, başka kimseye değil.

Hiçbir kimlik yine bir başkasının tekelinde değildir. Hiçbir kimse, oturduğu yerden bu ülkenin vatandaşlarını yaftalayamaz.