Hakan Bilal Kutlualp'in köyü hangisi?

Milliyet'in internet sitesinde 12 Şubat günü okuduğum bir haber dikkatimi çekti. Aslında biraz şaşırdığımı da itiraf etmeliyim. Haber, fenerbahçe eski yöneticilerinden Hakan Bilal Kutlualp'in yaptığı bir açıklamayla ilgiliydi. Bu haber üzerine çok fazla konuşulmadı, çok fazla yorum da yapılmadı. Buna sebep olarak; son Erman Toroğlu hadisesinden sonra basının Aziz Yıldırım'ın gücünü (!) artık iyice kavradığını değerlendiriyorum.

Neyse efendim, fanatik fanatik konuşmayı bırakıp haberi kısaca hatırlatalım:

“Fenerbahçenin eski Asbaşkanı Hakan Bilal Kutlualp, Aziz Yııldırım’ın Galatasaray’ın transferlerini eleştirmesini son derece yanlış bulduğunu söyledi. Radyospor’da Özgür Sancar'la Haber Özel Programı'nda açıklama yapan Kutlualp, ''Rakibimizin transferlerini eleştirmek, şampiyonlularına şans demek Fenerbahçe'nin büyüklüğüne yakışmaz. İnsanların kulübümüze antipatiyle bakmasına neden olur. Dolayısıyla bu kavgacı zihniyetin sahibi artık gitmeli'' dedi.

Fenerbahçe çok büyük bir takımdır. Büyük bir oyuncuyu, Anelka’yı, 2005 senesinin 31 Ocağı’nda devre arasının son gününde Fenerbahçe’ye kazandırdık. Demek ki büyük takım devre arasındı transfer yapabiliyor. Aziz Yıldırım, büyük takım devre arasında transfer yapmaz lafını o anda neden söyledi bilemiyorum. Biz Fenerbahçe olarak büyüklüğümüze yakışan şekilde hareket etmek zorundayız. Fenerbahçe olarak dostlarımızın yaptığı transferleri eleştirmek bizim haddimize değil. Bize yakışmaz. Galatasaray’ın muhakkak kendine göre hesapları vardır. Doğru buldukları için o transferleri yapmışlardır.

KAVGACI ZİHNİYET DEĞİŞMİYOR DOLAYISIYLA BU ZİHNİYETİN SAHİBİ GİTMELİDİR

Şimdi kafanız kızdığı zaman istifa edeceksiniz, sonra geri alacaksınız. Bugün duruma göre bir söz vereceksiniz, bunu 15 gün sonra unutacaksınız. Fenerbahçe yönetiminin yönetim anlayışı çağın gerisinde kalmıştır. İşte bu hep kendini buralarda gösteriyor. Rakiplerimizin bize göre yanlış transferlerini (ki ben yanlış olduğunu iddia etmiyorum, kendilerine göre doğru yapmışlardır) bu şekilde herkesin önünde söylemek Fenerbahçe’ye doğacak olan antipatiyi körüklüyor.... Artık bu zihniyet ömrünü tamamlamıştır. Kendini değiştiremeyeceği, böyle gelmiş böyle gideceği için kendisi değişmelidir. Bu zihniyetin sahibi gitmelidir. Bu da kongreye ait bir durumdur. Onun transferleri yanlış, bunun şampiyonluğu şansa derseniz, sizin transferlerinizi sorarlar.... Sana 20 milyon euroyu, 60 trilyonu Guiza'ya verdin heder ettin derlerse ne diyeceksin? Galatasaray camiası Fenerbahçe'nin en büyük rakibidir, ama düşmanı değildir. Düşmanlık yaratmanın anlamı ne? Ben Galatasaraylı dostlarımla konuşuyorum, onlara saygı duyuyorum, ama bir Fenerbahçe aşığıyım, onlardan iyi olduğumuzu düşünüyorum; fakat bunu insanların yüzüne vurmanın anlamı ne?"

Evet efendim işte böyle.. Haftalardır buralardan yazmak istediğimiz budur: Aziz Yıldırım kavgacı bir zihniyetin son dönemdeki en yüksek temsilcisidir. Türk sporunun gelişmesinin önündeki en büyük engel, bu kavgacı zihniyettir (Bu hafta Manisa maçında yine sakin kalmayı başaramamış, olgunluğuyla insanları sakinleştirememiş, bunun yerine alışık olduğumuz biat edene kadar kızma, fırçalama, kavga etme yolunu seçmiş kendileri).

Şimdi yazımızın başlığına dönelim ve cevaplayalım:

Hakan Bilal Kutlualp'in köyünün ismini bilmem. Ancak sıralamada onuncu olduğu izlenimi veriyor. Bu son derece doğru tespitleri eski bir fenerbahçe yöneticisinin yapması dikkate alınması gereken bir husustur. Ancak yine de çok fazla yanılmayalım. Fareli köyün kavalcısının peşine takılmış durumuna düşmeyelim (Takılacağımız kadar takıldık gerçi). Hakan Bilal Kutlualp'in yönetimdeyken de böyle konuşmasını dilerdik.

Yazarın Notu: (Israrla tekrarlayalım) Sadece ve sürekli FB'nin (GS'nin) kazanması demek, Türk sporunun kaybetmesi demektir!!

Saygılarımla..