Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

Hakkari'de neler oluyor?

Hakkari'de neler oluyor?
 

Hakkari Üniversitesi Yeni Yerleşkesi


Son yıllarda adı en çok bilinen illerin başında Hakkari geliyor. Metropol kentlerde yaşayanlar, Hakkari’yi PKK eylemlerinden ya da Uludere’deki masum köylülerin katledilmesinden hatırlıyor. Şiddet, çatışma, sokak gösterileri ve elbette şehit haberleri ise artık rutin kabul ediliyor. Çoğumuz, Hakkari’de gündelik hayat nasıl akıyor, pek merak etmiyoruz. Zamanının büyük bölümünü hantallaşan parti örgütlerinin yeniden dizaynı için harcayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin olmasa Hakkari denince aklımıza PKK eylemleri ve Uludere katliamları gelmeye devam edecekti. Keskin, o kadar işi gücü arasında, çatışma ve şiddet görüntüleri arasında kaybolup gitmeye aday ‘Misak-ı Milli’nin sınır ucundaki Hakkari’de başka neler olduğunu da merak edip araştırmış bulunuyor.

Keskin’in ulaştığı sonuçlara göre Hakkari Üniversitesi’nin yeni yerleşke alanı, heyelan bölgesindeymiş. Keskin, ulaştığı bilgilerin doğru olup olmadığını teyit etmek amacıyla ilgili kamu kurumlarının bilgisine başvurmuş. Eldeki veriler çerçevesinde zihninde oluşan soruları Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a sormuş.

Keskin sorular!

Keskin, özetle, “Hakkari Üniversitesi’nin yeni yerleşke alanı, heyelan bölgesinde mi; bu alanla ilgili herhangi  bir etüt yapıldı  mı; bu alandan çıkacak hafriyatın maliyeti, arsa maliyetinden fazla mı; alanın bulunduğu mahalde bugüne kadar herhangi bir yapılaşma olmamasının nedeni nedir?” diye soruyor.

Bakan Erdoğan Bayraktar imzasıyla verilen cevapta, bölgenin “sorunlu alan” olduğu kabul edilmiş bulunuyor. Bakan, cevabında, “zemini güçlendirmek koşuluyla yapı yapacağız” diyor. Bakan Bayraktar, 500 kişilik Yurt ve Sosyal Tesis İnşaat alanı ve 600 kişilik Ticaret Meslek Lisesi İnşaat alanında oluşabilecek problemleri gidermek amacıyla zemin iyileştirmesi ve derin temel yapılacağını belirtmekle yetiniyor. Bayraktar, hafriyat maliyetinin arsa maliyetini geçeceğine ilişkin iddialarıysa “sorumluluk üniversitenindir; TOKİ Başkanlığı sadece yapıların projelerine, fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde yaptırılması ile sorumludur” cevabını veriyor.

CHP’nin ikinci adamı Keskin, TBMM kurallarına uygun olarak  soru  önergesi veriyor. Bakanlığına bağlı kurumlardan biri olan TOKİ’de fazla ödeme iddialarına karşı “varsa istifa ederim” diyen; gerçek ortaya çıkınca da istifa sözünden çark eden Bayraktar, cevap verme hakkını kullanarak, meselenin kenarından geçmeyi tercih ediyor.

Hakkari’de yer mi kalmadı?

Bu soru önergesi ve bu önergeye verilen cevapların Türkçe mealiyse şudur:

Hakkari Üniversitesi için yerleşke alanı olarak seçilen bölge heyelan bölgesidir. Yapılan etütler de bu doğrultudadır; zira, inşaat, ancak güçlendirilerek ve de derin temel yapılarak gerçekleştirilebilir.  Burada yapılacak inşaat alanı öncesinde çıkacak olan hafriyatın bedeli, arsa bedelini de geçmektedir. Yani arsa bedeli 100 birim liraysa bir o kadar da hafriyata ödenecektir. Yanına zaman ve emek kaybını da ekleyin.

Şimdi Keskin’in lisan-i münasiple sorduğu soruyu halk diliyle soralım. Madem öyle, Hakkari’de yer mi kalmadı da bu alan yerleşke alanı olarak seçildi? Heyelan bölgesi olarak tespit edilmiş bulunan (adı üstünde) Kıran Mahallesi’ndeki bu arsa kimindi ve üniversite neden bu arsayı almak için kendisini bu kadar  zorladı? Bakan Bayraktar’ın Bakanlığı, herhangi bir afette can ve  mal kaybı olmaması için büyük şehirlerde Kentsel Dönüşüm alanları ilan edip, zorla yıkımlara giderken, niçin Hakkari  Üniversitesi yerleşkesi için, “biz sadece müteahhitlik yapıyoruz” cümlesine sığınıyor?

Soru çok; sorulara verilen cevaplar ise itiraf niteliğinde!

CHP’nin yeni kadroları!

Bir küçük hatırlatma ise Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı dönemindeki CHP’yi eleştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayanlara! Kılıçdaroğlu’nun, yeni CHP’yi dizayn ederken hayatla bağları olan insanları tercih etmesi nedeniyledir ki, bizler bugün gözden ırak Hakkari’de  neler  olup bittiğini öğrenebiliyoruz.

İhale peşinde koşan vekiller her dönem olur. O vekilden hareketle genel başkanı yerin dibine sokmak, vicdanlara sığmaz. Mesela CHP’den seçilip AKP’ye geçen Cemal Kaya da, Deniz Baykal döneminde vekil seçilmişti. Yaptığı “laga luga”ların boyutu, ciltler dolusu iddianameleri doldurmuştu. Kaya’nın yaptıkları, ne kadar Baykal’ı bağlıyorsa bugün ihale peşinde koşan vekillerin yaptıkları da o kadar Kılıçdaroğlu’nu bağlar!

CHP’nin hayatla bağlarının güçlenmesi gerekiyor. Bu konuda atılan adımlara bakıldığında iyi şeyler de oluyor. Daha önce de belirtmiştim; Keskin’in yardımcılığına getirilen Özgün Ökmen’in devlet tecrübesi; Gürsel Tekin’e danışmanlık yapan Mutlu Gürler’in enerjisi, CHP’yi bilineni tekrarlamaktan kurtarıp yeniden hayatla bağlarını kurmaya yarıyor. Enerji ve bilgisini CHP’nin inisiyatifine vermek isteyenlerin önü açıldıkça AKP döneminde İstanbul ve Ankara dışında, gözlerden ırak nelerin olup bittiğini öğrenme imkânımız olacak. Halkın CHP’ye yönelmesiyse ancak bu bilinmezlerin açığa çıkmasıyla mümkün olabilecek.

 
Toplam blog
: 102
: 682
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

8 Ocak 1961'de doğdu. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler..