Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '13

 
Kategori
Haber
 

Haksız yüzde 10 seçim barajı düşsün diye yürüyor...

Haksız yüzde 10 seçim barajı düşsün diye yürüyor...
 

Bugün çoğu gazetede haberi var.
 
Yuva İşletmecisi Aylin Kotil, seçimlerde uygulanan yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi için Istanbul'dan Ankara'ya kadar yürümeye başlamış. 450 km'lik yolu 20-22 günde yürümeyi planlayan Kotil, dilekçesini meclise sunacakmış.
 
Gerçekten takdir edilesi bir düşünce. Ülkedeki yüzde 10'luk seçim barajı büyük bir haksızlıktır ve ülkede demokrasinin  gelişmesinin önündeki en büyük engeldir. Demokrasi demek çok seslilik demektir. Demokrasi demek katılımcılık demektir. Demokrasi artık dünyada sadece seçim anlamına gelmiyor. Dünyada, çağdaş demokrasilerde yönetişim kavramı gelişiyor. Demokrasi çoğunluğun, azınlığa tahakkümü demek değildir. Biz sandıktan birinci çıktık, istediğimizi yaparız mantığı belki uygulanır ama gerçekte hiç bir anlamı yoktur ve insanları yaralar. Bu aynen şuna benzer. Bir apartmanda oturanlar Yönetici seçiyor ama Yönetici her şeye karışıyor, herkesi kendi gibi olmaya zorluyor. Bu dünyanın hiç bir yerinde kabul edilemez. İşte bu dengesizliğe yol açan bu haksız yüzde 10 seçim barajıdır. Bugün insanlar oyum ziyan olmasın diye istemeyerek barajı geçebilecek partilere oy veriyorlar, aslında memnun değiller. Ya da verdikleri oylar baraj engeline takılıyor ve hiç bir hükmü olmuyor. Gerçekten işe yaramayan, çeşitliliği öldüren, farklı renklerin yaşamasını zorlaştıran bir durum. Ülkemizdeki çoğu sorunların nedeni de aslında buradan kaynaklanıyor. İnsanlardan siyaset de yeterince faydalanamıyor. Enerjiler heba ediliyor.
 
Umarım bu sembolik yürüyüş ses getirir. Çok haklı bir davadır. Sonuna kadar bir demokrat olarak destekliyorum.
 
Bu arada, bu yürüyüş vesilesi ile şunu da eklemek isterim. Eskiden insanların altında bugünkü gibi vasıtalar yoktu. İnsanlar bir yerden bir yere uzun yürüyüşlerle gidiyorlardı. Yürüyüş yapmak aynı zamanda sağlık için de büyük bir olanak. Bugün illerimiz, ilçelerimiz arasında maalesef yollarda yürümek o kadar da güvenli değil. Güvenli olmadığı gibi imkanlar bakımından da bu kolay bir iş de değil. Pek çok zorlukları var bu işin. Bence artık ülke olarak bu zorlukların üstesinden gelinmesi için bazı çabalara girişilmesi lazım. Örneğin iller arasında yürüyüş güzergahları ve konaklama tesisleri yapılabilir. Bu yürüyüşlere aslında doğa yürüyüşü anlamında "trekking" de deniyor. Bunu şehirler, ilçeler arasında da geliştirmek ve buna bir başka isim vermek de lazım.  Böylece insanlar daha çok yürümeye ve sağlıklı bir çabanın içine girebilirler.  Bu zamanla sistemli, projeli bir faaliyet halini alabilir. Bence siyasetçilerin, belediyelerin artık insanlar için güvenli yürüyüş yollarını geliştirmeleri gerekir. Aynı şey bisiklet için de yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı da bence bu işe destek olabilir. Çünkü yakın zaman önce obeziteye karşı televizyonlarda hareketli olmayı, sporu yücelten kampanyalar da başlatmışlardı. Bu olay belki ileride ekonomiye de yansır. Bunun için çeşitli firmalar kurulabilir, kişisel koçlar buralarda çalışabilir.
 
Dünyada örneğin dağcılık bu şekilde gelişiyor. Şehirlerden uzaklaşmak, doğa ile haşır neşir olmak, doğada mücadele etmek, azimli olmak, hedefli olmak, fiziksel, psikolojik ve zihinsel olarak dirençli olmak anlamında insanlara faydası var dağcılık sporunun. Belki dağlarda değil ama şehirler arasında daha güvenli bir şekilde yürüyüş sporları ülkemizde de geliştirilebilir.
 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..