Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '10

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Hal yasası ne hal bir yasa?

Hal yasası ne hal bir yasa?
 

Mart ayında önemli bir yasa tasarısı kanunlaştı; 5957 sayılı “Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun”. Kısacası “Hal Kanunu”. Bu kanun ile özellikle sebze ve meyvelerin ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılması, malların etkin şekilde tedariki, dağıtımı ve satışı, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunması, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesi, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulması ve işletilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Yasa, toptancı hallerinin belediye sınırları içinde belediyeler, büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyeleri tarafından kurulabileceğini belirterek bu konudaki özellikleri açıklamaktadır. Gerçek veya tüzel kişiler tarafından toptancı hali kurulması ile ilgili olarak ise ilgili belediyeden izin alma kuralını getirmektedir.  

Sınaî üretimde kullanılmak üzere satın alınan mallar, İhraç edilmek üzere satın alınan mallar, İlgili mevzuatı çerçevesinde ithal edilen mallar, 01/12/2004 tarihli ve 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu kapsamında organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilen ham, yarı mamul veya mamul haldeki sertifikalı ürünler, Üretici örgütlerince toptancı hali dışında satılan mallar, Üreticilerce perakende olarak doğrudan tüketicilere satılan mallar, İyi tarım uygulamaları kapsamında sertifikalandırılan ürünler, Fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden satın alınan mallar toptancı hallerine bildirilmek zorundadır. 

Yasaya göre malların toptan alım ve satımı toptancı hallerinde yapılacaktır. Ancak, özellikle ithal ve ihraç edilmek amacıyla toptan alım ve satımlar, sertifikalı ve iyi tarım uygulamaları kapsamında üretilen ürünler ile perakende ya da toptancı halinde toptan olarak satmak veya münhasıran kendi tüketiminde kullanmak üzere fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden yapılan toptan alımlar toptancı haline bildirilmek kaydıyla toptancı hali dışında da yapılabilecektir. Elektronik ticaret yoluyla yapılan satışlar da bu madde kapsamındadır. Perakende satış yapanlar, bu malları toptancı halinden satın aldığını veya toptancı haline bildirdiğini belgelemek zorundadır. Bu tür belgeli malların satışını hiç kimse engelleyemeyeceği gibi, bu satışların hal içinden yapılmasına da zorlayamayacaklardır. Ayrıca bu mallar üzerinden mükerreren hal rüsumu alınamayacağı da yasa hükmüdür. 

Komisyoncuların satış bedeli üzerinden alacakları komisyon oranı, yüzde sekizi aşmamak üzere taraflarca serbestçe tespit edilecektir. Fiilen aracılık hizmeti verilmedikçe de komisyon ücreti alınamayacaktır. Komisyoncular mal bedelini satış tarihinden itibaren on beş iş günü içinde üreticiye veya üretici örgütüne ödeyeceklerdir. 

Hallerin yanı sıra yasada semt pazarlarına ilişkin düzenlemeler de bulunmaktadır. Buna göre semt pazarlarını kurmak belediyelerin asli görevlerindendir. Semt pazarında bulunan toplam satış yeri sayısının en az yüzde yirmisi özel satış yeri olarak üreticilere ayrılacaktır. Semt pazarları ile aynı günlerde olmamak üzere belediyeler üretici pazarları kurmakla da mükelleflerdir. Üretici pazarında, üreticiler kendi ürettikleri malları perakende olarak doğrudan tüketicilere satabileceklerdir. 

Toptancı halinde satılan mallardan yüzde bir, toptancı hali dışında satılan mallardan yüzde iki oranında hal rüsumu tahsil edilecektir. Ancak yasa, üretici örgütlerince toptancı halinde satılan mallar ile toptancı haline bildirimde bulunmak şartıyla ithal ve ihraç edilmek amacıyla toptan alım ve satımlar, sertifikalı ve iyi tarım uygulamaları kapsamında üretilen ürünler ile perakende ya da toptancı halinde toptan olarak satmak veya münhasıran kendi tüketiminde kullanmak üzere fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden yapılan toptan alımlarda hal rüsumu alınmayacağını da hükme bağlamıştır. Ancak hal rüsumu ödenmesi gerekirken ödenmeden satış yapılması durumunda da cezai müeyyideler getirilmiştir. Belediye toptancı halleri belediyelerin bünyesinde kurulacak toptancı hal yönetim birimi tarafından yönetilecektir. Özel toptancı halleri ise işletmecileri tarafından yönetileceklerdir. 

Yasayla getirilen önemli bir düzenleme de üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde bir hal hakem heyeti oluşturulmasıdır. Başkanlığını, sanayi ve ticaret il müdürü veya görevlendireceği bir personel tarafından yürütülecek hal hakem heyeti; tarım il müdürlüğü, belediye, baro, ziraat odası, ilgili mühendis odası, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği tarafından görevlendirilecek birer üye ve en fazla üyeye sahip tüketici örgütü ile komisyoncu ve/veya tüccarların oluşturduğu dernekçe seçilecek birer temsilcinin katılımı ve o yerin mülki idare amirinin onayı ile oluşacaktır. Yeni yasada hallerle ilgili bütün sorunları çözmek üzere Toptancı Hal Konseyi oluşturulmuştur. Konsey, Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, Bakanlık ile İçişleri, Maliye, Tarım ve Köyişleri bakanlıklarının ve Dış Ticaret ile Gümrük müsteşarlıklarının en az genel müdür seviyesindeki idarecileri ile Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Belediyeler Birliği, komisyoncu ve/veya tüccar derneklerinin mensup olduğu en fazla üyeye sahip federasyon ve tüketici derneklerinin mensup olduğu en fazla üyeye sahip federasyon ile en fazla üyeye sahip üretici örgütünün yetkili temsilcilerinden oluşacak ve yılda en az bir kez toplanacaktır. 

Yasadaki önemli maddelerden birisi de; toptancı hallerinin, halde işlem gören malların gıda güvenilirliği analizini, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yetkilendirilmiş kamu laboratuvarlarında veya özel laboratuvarlarda yaptırmakla görevli ve yükümlü olmasıdır. Ayrıca, toptancı hallerine, halde veya hale bildirilerek işlem gören malların cinsine, miktarına, fiyatına, alıcı ve satıcısına ilişkin bilgiler ile Bakanlıkça gerekli görülecek diğer hususları elektronik ortamda tutmak, kamuoyuna duyurmak, hal kayıt sistemi için gerekli olan verileri sağlamak ve bunları sisteme aktarmak, hale giren ve çıkan malları kontrol altına almak ve denetlemek görevi ve yükümlüğü de getirilmiştir. Bu iş için de bir yıllık geçiş süresi tanınmıştır. Ayrıca, müzayede, depolama, tasnifleme ve ambalajlama tesisleri ile laboratuvar ve soğuk hava deposu gibi diğer asgarî koşulların sağlanması için de üç yıllık bir süre verilmiştir. 

 

Ülkemizin bir kısmı özellikle Akdeniz ve Eğe Bölgesi, iklimi itibariyle sebze ve meyve üretimi için uygun konumdadır. Bu bölgelerde üretilen meyve ve sebzeler ülke ihtiyacını karşıladığı gibi %5 civarında da dış pazara ihraç edilebilmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre ülkemizde yaklaşık olarak 30 milyon ton sebze, 15 milyon ton da meyve üretimi gerçekleştirilebilmektedir. Bu üretimin parasal karşılığı yaklaşık 40 milyar TL civarındadır. Bu kadar yekun tutan bir sektör uzun yıllardır zayıf bir kontrol mekanizması ile denetlenmeye çalışılıyordu. Bu mekanizmanın zayıf olduğunun en önemli göstergesi ise üretilen ve satışa sunulan sebze ve meyvelerin yaklaşık üçte birlik bölümünün toptancı hallerinde kayıt altına alınabiliyor olmasıdır. Üretimin geri kalan üçte ikilik kısmı ise kayıt dışı olarak tüketiciye ulaştırılmaktadır. Bu kayıt dışılığın tutarının ise yaklaşık olarak 15 milyar TL olduğu düşünülmektedir. Bu durumun 5957 sayılı Kanun ile düzeltilebilmesinin faydaları olacağı muhakkaktır. Öncelikle kayıt altına alınan miktar nedeniyle devlete olan vergi vb. ödemeler yükselecek ve devletin geliri artacaktır. Bu durum sebze meyve fiyatlarını artırır mı, göreceğiz. İstatistiki bilgiler daha düzenli olacağı için üretim planlaması daha iyi yapılabilecektir. Gıda denetiminin hal ortamında da yapılabilecek olması nedeniyle daha sağlıklı gıdaların tüketilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca temiz ve tertipli bir hal düzenine kavuşulacaktır. 

Konuyla doğrudan ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinden bu kanun ile ilgili olarak değişik tepkiler gelmekte, olumlu veya olumsuz yönlerinden bahsedilmektedir. Yukarıda da açıkladığım olumlu yönlerinin ağır basıp basmayacağını yaşayarak göreceğiz. 

 
Toplam blog
: 28
: 2362
Kayıt tarihi
: 27.05.08
 
 

Yıl 1960. Adana. Çığlık çığlığa geldim bu dünyaya, niyeyse? İlk, orta lise ve Çukurova Üniversitesi...