Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Haramidere haramilerin pençesinde ağlıyor

Haramidere haramilerin pençesinde ağlıyor
 

Kurşuni, zehirli ve kederli akıyor Haramidere. 20 yıldır utanarak, öfkelenerek geçiyorum yanından. Rengi daha da karararak, yolu tıkanarak, suyu azalarak  denize ulaşmaya çalışıyor.  Çevresini kuşatan yolların, yapıların, taşıtların saldırısından bunalıp, büzülmüş olan   yüzlerce yıllık Haramidere Köprüsü kirli, bakımsız, hasta deresini  çaresiz bir anne gibi koynuna alıyor yine de...

68 dere akıyor İstanbulda denize doğru. Daha 100 yıl önce kıyısında kuzular meleşen, bayırlarında kır çiçekleri açan, şırıltılarında gün ışıkları oynaşan pırıl pırıl sularımızdı bunlar. Çarpık yapılaşma, dışa bağımlı karayolu  taşımacılığı bu can çekişen derelerin yataklarında kokuyor en çok!..Güzelim derelerimiz ölüp giderlerken,  taşıdıkları zehirlerle güzelim Marmara Denizini de öldürüyorlar.  En az  üç kuşağın çıplak gözle tanık olduğu bir cinayet işleniyor.  Katilleri hepimiz tanıyoruz. Kim tutacak onların yakasından?

Açlıklarını yatıştırmak için bakkaldan ekmek-sucuk çalarken yakalanan çocukların  yakalanıp, acımasızca dövüldüklerine tanık olduk. Gaziantepte bir tepsi baklava çaldıkları için hapse atılan çocukları yazdı gazeteler. Öğrenim harçlarını yatıramadığı için  YÖK' e tepki gösteren gençler tekme tokat  dövülüp, sürüklenerek karakollara götürülüyor. Fırsat doğduğunda garibanın başına bir anda ve amansızca çöken bu güçler derelerimizi, denizlerimizi öldürenlerin yakalarına neden yapış mıyor?

Bu dereler, bu denizler bizden sonraki kuşaklara böyle mi bırakılacak? Yurdunu, yurttaşını sevdiğini söyleyenler; vatan aşkıyla yönetime geçenler onyıllardır yalan söylüyorlar demektir bu günkü manzaraya bakıldığında.  Tüyü bitmemiş yetimin hakkı savunulmuyor işte!..Vatanın bir karış toprağını bile savunmakla yükümlülük üstlenenler neden bu ölüp giden vatan parçalarına ellerini uzatmıyorlar?

Geçmişe dönük soruşturmalar başlatılıp, faillerin yargılanması yapılmalıdır. Suç delilleri hala ortadadır. Suç işlenmeye devam ediliyor üstelik. Üstelik de bir vatana ihanet suçudur bu!

25 derenin ıslah çalışmaları halen sürdürülüyormuş, bu işler pahalı ve  zormuş,  zamanı ve sırası geldiğinde bu sorunlar da çözülecekmiş gibi oyalamalar işlenmekte olan cinayetleri örtbas edemez. Haramidere'yi Allah'ın rahmeti bu hale getirmediğine göre, birileri bu  kirliliği üretmeye devam ediyor.

Üretim yaparak milli gelire katkı sağlamak, işçi istihdam etmek gibi mazeretler savunulamaz. Ya bu işleri yapanlar derelere akıttıkları zehirleri arıtacaklar; ya devlet onların yerine bu arıtmayı yapacak! Vatan toprağı kutsaldır. Vatanın dereleri, denizleri kutsaldır. Başta yetkililer olmak üzere herkes üstüne düşen görevi yapmalıdır. Savcı, polis, zabıta, belediye meclisleri, belediye başkanları, valilikler,  hükümetler, hükümet başkanları birinci derecede sorumludurlar. Sorumlulukların gereği bir an önce yapılmalıdır.

Harami Derenin yanından ne zaman geçsem işte böyle öfkelenip, utanırım. Sevgili yurdumun dereleri, denizleri göz göre göre elden gidiyor. Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilemiyorum. Paylaşırsam azalır mı  hiçbir şey yapamamanın acısı?...

 
Toplam blog
: 40
: 661
Kayıt tarihi
: 11.01.12
 
 

Anadolu'da yoksul bir bozkır kasabasında doğdum. Yoksul, acı, zor bir çocukluk ve gençlik yaşadım..