Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '11

 
Kategori
Psikoloji
 

Hard diskimiz bilinçaltı…

Hard diskimiz bilinçaltı…
 

Aklımı hep kurcalayan bir soru vardır. En iyimser tespitlere göre beynimizin %10 kadar bir kısmı çalışıyor. Hatta bu oranın %4-5 kadar olduğunu bile iddia edenler var. Tanrı vücudumuzda gereksiz tek nokta bile yaratmadığına, ömrümüz boyu beynimizin çalışan kısmını büyütemediğimize göre kalan %90 lık kısım ne oluyor. 

Beynimizi bir bilgisayar olarak kabul edersek, bu %90 lık kısım hard diskimiz, sürekli çalışan bölüm ise kullandığımız programlarımızdır. Bu hard diskin kayıt kapasitesi sonsuzdur. 

Bilinçaltı insanın anne karnında olduğu dönemde çalışmaya başlar. Çevresinde olan her şeyi kaydeder. Onun tek derdi ait olduğu insanın yaşamasını sağlamaktır. Bir maça gittiğinizi düşünün. Çalışan bilinciniz oyuncuların oyun şekilleri, başarıları gibi şeylerle ilgilenir ve kaydederken bilinçaltı, havanın durumundan insanların giyimine, tesadüfen oradan geçen bir kuşa kadar her şeyi ama her şeyi kaydeder ve asla unutmaz. Unutan, çalışan bilinçtir. 

Oğlunuzun okul ödevi sırasında bir açı hesabını yapmakta zorlanıp size sorduğunda, okuldan mezun olduktan sonra hiçbir zaman kullanmadığınız o hesap yöntemini hatırlar oğlunuza yardımcı oluverirsiniz. Hatta edebiyat dersinde ezberlediğiniz bir şiirin kırk sene sonra bir mısraını duysanız tamamını söyleyiverirsiniz. 

Gün içindeki davranışlarının, yaşadığın duyguların ve içine düşmüş olduğun durumların çoğu bilinçaltının kontrolü altında gerçekleşir. Yaşadığın her dakika bilinçaltı sayesinde nefes alıp veriyorsun. Yani bilinçaltın aslında hep senin iyiliğin için çalışır.
Edindiğin tüm alışkanlıklar bilinçaltına kaydedilir. Mesela, çocukken bisiklete binmeyi öğrenme aşamasında bilincin sürekli uyanıktır ve bisikletten inene kadar çok dikkatli adım atmalısındır. Birçok kez kullandıktan sonra ise, artık bisiklette yaptığın hareketlerin çoğu bilinçaltının emirleriyle otomatik hale gelir. Bisikletle bir yere giderken başka düşüncelere dalar, çoğu kez bisiklette bile olduğumuzu unuturuz. Birde bakarız eve gelmişiz. Bilinçaltı bizi yönetmiştir. 

Kimi bilim adamları dünyaya gelirken çalışan bilinç bölgemizin boş, bilinçaltımızın ise en azından bir bölümünün dolu olarak geldiği görüşündeler. Onlara göre, bebek doğar doğmaz anne memesine sarılması nasıl izah edilir ki? 

Konunun o bölümü biraz tartışmalı ama 0 – 6 yaş arası bilinçaltının her gördüğünü, duyduğunu kaydettiği kesin. Üstelik yaşamın devamı anlamında bu kayıtları da sürekli kullanır. Çocuğa, “Bırak, sen yapamazsın” derseniz, bilinçaltı onu algılar. İlerde istediği gibi forme edip kullanır. Yani “Ben yapmasam da olur, başkası yapar” der. Bu bakımdan 0 – 6 yaş arası çevremizde gördüklerimiz, algıladıklarımız hayatımızı sürdüreceğimiz ana veriler olarak hard diske kaydedilir. 

6 – 12 yaş arası temel öğrenme dönemidir. Bilinç altı ilk altı yılda kaydettiklerini teyit etmek için kendine idol arar. Anne, baba, öğretmen veya başkaları idolü olur. 12 yaşından sonra ise temel anlamda bir şey öğrenmez. Bilinç altı yine her şeyi kaydeder ama, yaşam için oluşan temel bilinç altı ilk oniki yılında oluşur. 

Mesela çocukluğundan itibaren zengin olmanın kötü bir şey olduğu, zenginlerin sadece haksız para kazanarak zengin oldukları gibi yanlış bir inanca sahip birisi, zengin olmak istese bile hedeflerine ulaşamaz çünkü bilinç programına yerleşmiş bu yanlış inanç virüsü, bilinçaltı bilgisayarı tarafından kabul edilmiş ve zengin olmaya yönelik fırsatlar bilinçaltı tarafından görülmemektedir

Mesela çevresel faktörlerin etkisiyle beceriksiz ve yeteneksiz bir insan olduğuna inandırılmış bir bilinç, bilinçaltını etkiler ve bilinçaltı her olayda buna uygun davranır. Bilinçaltı nasıl beceriksiz olunabileceğine dair her türlü bilgiye de sahiptir. 

Korkularımız beynimize yerleşmiş virüs programlarıdır

Korkularımızla doğmadık. Yeni doğmuş bebeklerin herhangi bir şeyden korktuklarını gördünüz mü ya da utandıklarını? Korku ve utanma gibi duygular yaşamımızın ilk on iki yılında edindiğimiz veya bilinçaltımızın reforme ederek oluşturduğu bilgilerdir. Bu yüzden kültürden kültüre utanılan şeyler değişir. 

Bu reforme olayını şöyle anlatabiliriz. Diyelim küçüklüğünüzde babanız sizi havaya atar tutardı ve bu sizin çok hoşunuza giderdi. Bir seferinde düşecek gibi oldunuz ve çok korktunuz. Pekâlâ, bilinçaltınız bu korkudan bir yüksekten korkma duygusu oluşturabilir. Bu o kadar ilerleyebilir ki, teknik olarak dünyanın en güvenilir seyahat araçları olduğuna inandığınız uçaklara asla binemezsiniz. 

Sonuç olarak bilinçaltınız, yani beynin çalışmadığını sandığınız o büyük bölümü sizin iyiliğiniz için 24 saat hiç durup dinlenmeden çalışır. 

İzmir 2011-02-17 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..