Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '07

 
Kategori
Müzik
 

Haris Alexiou ile şarkı söylemek...

Haris Alexiou ile şarkı söylemek...
 

En duygulu anlarımda, sesin eşlik ediyor bana. Neden bilmiyorum ama en duygulu anlarımda kendimi hep seni dinlerken buluyorum. Bunun nedeni şarkılarının güzelliği ve etkileyiciliği mi, alışkanlık mı, yoksa sesinin yüksek ifade gücümü bilmiyorum ama ağlarken kulaklarımda senin sesin, gülerken yine senin sesin var. Evet itiraf ediyorum, ben bir Haris Alexiou hayranıyım hatta ve hatta müptelasıyım.

Şimdi derin bir girdabın ortasındayım. Kontrolü benim dışımda olan minik bir sandalın içinde, dipsiz denizlerin uçsuz bucaksız sonsuzluklarına sürükleniyor ruhum. Derin denizlerde yalnız olmamak tek tesellim. Yalnız değilim, kulaklarımda her zaman ki gibi senin teselli verici sesin. Korkmuyorum, müzikle yürütüyorum gecenin sandalını. Batan güneşle birlikte çekiyorum kürekleri karanlığa. Karanlığın içinde yıldızlar var, onlara tutunuyorum. Senin sesin olmasaydı o parlak yıldızlara ulaşıp karanlıkta yitip gitmemenin yolunu bulabilirmiydim bilmiyorum. Sesin beni ellerimden tutup gecenin en büyük yıldızına götürüyor ve koruyor yitip gitmekten. Sana teşekkür etmek için bende katılıyorum şarkıya ve birlikte söylüyoruz hayatım boyunca duyduğum en güzel melodileri kol kola. Şimdi en sevdiğim şarkını Apopse thelo na pio’yu dinliyorum. İçime aşk doluyor, hüzün doluyor.

Tanrı sesindeki bu lirizmi beni oturup hüngür hüngür ağlatasın diye mi vermiş sana Haris, beni gecenin kör karanlığında uykusuz bırakasın diye mi vermiş? Sanma ki sana sitem ediyorum beni yine ağlattın diye. Hayır sitem etmiyorum, teşekkür ediyorum. Bu güzel melodileri içimde, yüreğimin en derin yerinde hissetmemi sağladığın için, sana minnet duyuyorum. To kyma’yı söyle yine Haris, söyle ki yine dalıp gidelim birlikte gecenin uçsuz bucaksız ama gizemli ufuklarına. Orada keşfedilecek nice güzellikler, nice renkler ve duygular var. Sen olmasaydın o kadar kolay fark edebilirmiydim acaba onları? Herhalde edemezdim. Çok hüzünlendik değil mi Haris? Haydi O Fantaros’u, Telli Telli’yi söyleyelim, güneşin kızıl ışınlarıyla bizim için döşediği yollarda dans edelim.

Canım rebetiko dinlemek istiyor. Söyler misin bana? Roza Eskenazi’yi, Marika Ninou’yu, Sotiria Bellou’yu da çok severim biliyorsun. Ama bu gece senden dinlemek istiyorum rebetikolarımı İzmirli Haris, senden dinlemek istiyorum. Anneannen İzmir’den göç ederken rebetikolar vardı bohçasında, o hayatı boyunca taşıdı İzmir’den getirdiği bohçasını sırtında. Sonra sen doğdun İzmir’in karşı kıyısında, Yunanistan’da ve atalarının doğduğu toprakların şarkılarını tek tek özenle çıkarıp yayanın bohçasından; ses verdin, hayat verdin onlara. Müzik kariyerinin başlarında çıkardığın Laika Tragoudia albümünü dinlerken İzmir’in kokusunu alıyorum Haris. Sanki o güzelim rebetikolar senin sesinle yeniden hayata gelip dört elle sarılıyorlar buzukinin, bağlamanın tellerine. Sen Dimitroula Mou’yu söylüyorsun ben neşeyle eşlik ediyorum sana. Sen Yunancasını söylüyor, Dimitroulaaaa Mouuuuu diyorsun ben şeftalisiiii naraaa benziyooor, entaaaarisi ala benziyooor diyorum. Gülümsüyoruz, kadehlerimizi havaya kaldırıp sevginin, aşkın ve çoktan toprak olmuş o eski İzmirli, Manisalı, İstanbullu rebetlerin şerefine içiyoruz.

Zaman atlaması yapıp, rebetikolardan daha genç şarkıların dünyasına geçiş yapıyoruz birlikte. Sen yorulmak nedir bilmiyorsun, en güzel şarkılarından birini: Mia pista apo fosforo’yu söylüyorsun. Ben de Türkçesini söylüyorum, “Beni yak, kendini yak, herşeyi yak/ Bir kıvılcım yeter, ben hazırım bak/...” Seslerimiz gecenin sessizliğini bölüyor, yıldızlara doğru dalga dalga yayılıyor. Mia pista apo fosforo’yu “Beni yak, kendini yak” ismiyle ilk kez Sezen Aksu’dan dinlediğimde çok küçüktüm, bu şarkıyı ilk kez söyleyen kişinin sen olduğunu bile bilmiyordum. Hakkını yemeyelim Sezen Aksu’da çok güzel okuyor bu şarkıyı ama senin kadar değil. Zaten ben, sen söz konusu olduğunda objektif olamıyorum ki...

Güzel şarkılarının büyüsüne tek kapılan ben değilim Haris. Dünyada sesinin derin lirizmine, insanı sıcacık sarıp sarmalayan tınısına bağımlı olan o çok insan var ki ... Türkiye yıllardır senin şarkılarını çok iyi biliyor. Yeni Türkü grubundan, Sezen Aksu’dan, Aşkın Nur Yengi’den Türkçe olarak dinledik onları. Sonra seni, hayranlıkla dinlediğimiz o güzel şarkıların asıl sahibini keşfettik ve şimdi de seninle birlikte kah Yunanca, kah Türkçe söylüyoruz onları.

Dalıp gitmişim müziğin içinde, CD başa dönmüş. Yeniden Apopse thela na pio’yu, en sevdiğim şarkını dinliyorum. Minik kayığımızla gecenin durgun sularına açılıyoruz, dudaklarımızda melodiler, sesimizde envai çeşit duygunun yansıması... İlerliyoruz gecenin içinde. Tutuyorsun beni elimden, karanlığın içindeki en parlak yıldıza götürüyorsun. Hiç korkmuyorum karanlıktan, gecenin içinde kaybolmaktan. Biliyorum yalnız değilim, sesin benimle...

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..