Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '13

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Hasan Cemal, Ahmet Altan (illaki de) Selahattin Duman nerede yazmalı?

Hasan Cemal, Ahmet Altan (illaki de) Selahattin Duman nerede yazmalı?
 

 

Hasan Cemal, Ahmet Altan ve Selahattin Duman kendi okuyucusu olan yazarlardır... Bir gazete onlar için alınır... Gittikleri gazeteden vazgeçilebilir...

Birçok insan için Hasan Cemal ve Ahmet Altan ''misyonlarını'' tamamladıkları için kapı önüne konmuşlardır... Artık onlara ihtiyaç kalmamıştır... Fakat bu kadar karşıtları olmasına rağmen onların kendi okuyucu kitlesi olduğu gerçeğini değiştirmez… Ve bu kitle onlardan vazgeçmez…

Post modern darbe günlerinde Hasan Cemal tüm televizyonları gezerek ''militanca'' orduya kafa tutmuş, hükümeti savunmuştur... Yazılarında hep kendince demokrasiyi savunmuştur... Ancak bu hükümete de demokrasi diye bastırınca, işsiz kalmıştır... Bence olay bu kadar basittir…

Ergenekon davasında yine Ahmet Altan orduya karşı ''militanca savaştı''... Ancak birlikte hareket ettiği ''dostları'' bu davayı, dava olmaktan çıkardıkları için, onlara tavır alınca işsiz kaldı...

Bazı kişiler asla hizaya gelmez... Bu kişiler kurşun asker olmaz... Bu kişileri eğip bükemezsiniz... İnandıkları için konuşurlar, yazarlar... Düşünceleri yanlış bile olsa inanan insanlara saygı duyuyorum ben... Bazı dönemlerde yanlarında olan insanlara, onlar yakın değildir... İnsanlar onlara yakındır... Çünkü bazı kesimlerin onlara ihtiyacı vardır... İhtiyaçları kalmadığında, hatta kendileri için bir tehdit oluşturduğunda vefa gösterecek halleri olmaz... Çünkü bu yazarların etkileri çoktur...

Selahattin Duman ise benim için kahvaltı neyse, kahvaltı sonrası sigara neyse odur işte... Kendimden, kendim gibi sayarım onu... Dünyanın en çetrefilli konuları ile dalga geçer... Selo'nun dalga geçmediği adam görmedim ben daha... Ti'ye almadığı konu da görmedim... Üstelik onun diline düşen adam, mutlaka kendi haline hem güler, hem ağlar... Ancak Selo'nun dokunulmazlığı vardır bu ''basın'' dünyasında... O tanıdığım en özgür adamdır... ‘’Erkekkkkklerin’’ ideolojik savunucusudur…

Bir şekilde damarına basmışlar, O da yazmıyor şimdi...

Neyse uzatmayayım: Bu kişiler günlük/haftalık olarak yazmalı... Kitap yazmak, deneme yazmak, anı yazmak başka şey, gündelik düşünce yazmak başka şeydir... Bu fırtınalı günlerde onlara ihtiyaç duyan insan sayısı az değildir...

 Ancak bu kişiler artık gazete patronlarından bağımsız olmalıdır... Bence bu olayın en pratik şekli ise kişisel internet siteleridir... Blog sayfalarıdır... Olayın ekonomik kısmı arkadan nasıl olsa gelecektir...

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..