Hasan Sabbah- Gülen ve 15 Temmuz okuması-1

Bugün bir kez daha müşahede ettik ki, İslam dünyası ve İslam tefekkürü kendini yeniden okumalı ve yeniden yol haritası çizmeli, ait olduğu dili yeniden yakalamalı.

İnsanlık tarihinin ikinci Hasan Sabbahı Fetullah Gülen ve avanesine karşı sağlam bir duruş belirlenmeli, yeni Alamutlar, yeni cennetler ve yeni Seydunalara müsaade edilmemelidir.

Bunun yolu din tarih eğitiminin kalitesinden geçecek, gerçek sözün sokağa hakimiyetiyle mümkün olacaktır... çünkü gerek birinci gerekse ikici Hasan Sabbah tecrübemiz gösteriyor ki bu fitne ilim ve akademi çevresinden çıktı. Dahası medrese dili hakim oldu.

Kullanılan dilin derin ve anlaşılmazlığı insanların vardır bir hikmeti putuna yaklaşmasına sebep oldu ki buna müsaade eden, göz yuman tüm islami yapılar kurum ve kuruluşlar esasen vebaldedir.

Çünkü süreç ve serüven itibariyle Alamut ve Seyduna'dan hiç bir farkı olmayan Gülen ve avanesi tıpkı üstadları gibi (Hasan Sabbah) ileri seviyede bir ibadet, müthiş bir gayret ve hizmet, infak, göz yaşı, zühd gibi başlıkları mükemmel şekilde kullandı.

Belirlenen prensiplere riayet edeceklerin ulaşacağı cenneti de yine o tasvir etti!
Özellikle sahada göz önünde bulundurulan kişilerin kadın erkek farketmeksizin fiziken dikkat çekici ve tesir altında bırakıcı olmaları da bunun sonucu ve gerekliliğiydi.

Yıllar önce yazılmış siyer kitapları siyer okumaları ve buna paralel şahsi fikir ve kanaatler, tüm dünyayı şamil söylemlerde aslında modern bir Seyduna metoduydu.

Temel kriterleri belirlenirken farklı inanç ve şeriatlarla bir masa kurulabileceği fikrinin ifadesi de islamın vazgeçilemez bir yapı olmadığı fikrinin tohumuydu aslında.
Seyduna da peygamberler tarihini öğretirken bu metodu kullanmıştı

Ve en nihayetinde.... Seyduna'ya itaati sağlam olanlar dünyada bile cennete girebiliyorken Muhammed(!) ve Rabbi'nin cennetinin nerede ne zaman olacağı bile belli değildi (!) hurileri cenneti müritlerine vadettiği gibi yerine de getiren Hasan Sabbah ehli sünnet omurganın kalkanı olan Selçuklu'yu bu şekilde sarstı ve yıkılış dağılış sürecini başlattı.

Moğollar ait olduğu cehenneme haşhaşileri gönderdi ama onlar büyük bir fitne ve yol miras bıraktılar izlerini takip etmek isteyenlere.

Ve Hasan Sabah. Mehdi değildi. Önce Allah'ın aciz kulu peygamberin kemter ümmeti, sonra diğer peygamberlerin Muhammed (!) kadar masum olamayacağı fikri ve ispatı(!) sonra Muhammed'in farklı olduğu ve sahabesinin en kaliteli nesil olduğu, sonra bu neslin elenmesi gerektiği, sonra Ali'nin farklı olduğu diğerlerinin bilseniz ne kadar hatalı olduğu(!) sonra Ali'nin esas derdinin ne olduğu, Muhammed'in neyi neden vaat ettiği, soruları ve merhaleleriyle en nihayetinde Allah denilen varlığın dahi olmadığı Muhammed'in de kendince bir sistem uydurduğu(!) -ki din ihtiyaçtır- hakikatini öğretti insanlara. Dünyanın en taze en güzel kızlarıyla dolu cennet bahçelerine de kendisi sokunca müritlerini, ilah olduğuna kim itiraz edebilirdi ki?

Dolayısıyla Fetullah isimli ikinci Seyduna o aşamalara henüz gelememişti. Belki de ömrünün buna kifayet etmeyeceği kanaatiyle 15 Temmuz darbesi öne alındı? Kim bilir?

Ancak bilinmesi ve idrak edilmesi gereken bir husus var. Tedbir ilmi fikri manada alınmazsa ve devlet yapısı herkesin devleti haline getirilmezse yeni Seydunalar yeni Alamutlar yeni cennetler hiç uzak değil!