Hastane Duvarları İlan Panosu

Hastane duvarları ilan panosu gibi. Sanki Bedeviye Afrika ormanlarında yol gösteriyorsun. Asıl cahil halk değil bu kâğıtları duvarlara yapıştıranlar. Arayan bulur kardeşim hastanenin adını bir de bölümünü yaz bitti. Tuvaleti göstermek için 5 tane kâğıt yapıştırmışlar. Asıl böyle aradığını bulamıyorsun. Oraya baka buraya baka boyun fıtığı oluyorsun.

Çok kişi giriyor çıkıyor, çok kişi çok yer arıyor, acili var, çok bölümü var… Yani duyuru gerekiyor ama böyle Hindistan sokakları gibi de olmaz herhalde.

Duyurunun bir şekli olur; ok işaretleri, kâğıtlar, tabelalar, yerde yazılar… Bizim halkımız aradığı yeri bulamayacak kadar bilgisiz mi yani(!)

Tıbbın dili bilimsel ondan… Adam ne bilsin Endokrini, yazamıyom bile! Bizim dilimizle konuşun parantez içine sizin dilinizi yazın; basur(hemoroit), gerçi basur da tıbbi, basur ne ya, mayasıldı galiba, ha işte öyle; içine isterseniz Hipokrat’ın hayat hikâyesini yazın!

Halkımız zaten kör gözünün önünü göremiyor ne yapsan bulamayacak, eline baston önüne de önünü görebilen iki kılavuz koy. Çapa’nın kapısında Çapa nerede diye sormuşum, kapıdaki ali okulu mezunu “Seni şimdi bi çapalarsam…”

Yani düşün Oksford’un kurucularından Türkiye’nin gelecekteki lideri Kerim Korkut bilem böyleyse…