Havadan sudan

Ben, hali hazırda var olan durumun değiştirilmesine karşı olacağım, gelenekler doğrultusunda hareket edeceğim, marjinal olmayacağım, kişi var olan düzen ve karşılıklı dengeleri savunacağım ve dolayısı ile eleştirmeyeceğim, statükoyu destekleyeceğim. Bu yüzden de havadan sudan bahsetmek kalıyor bana.

Özellikle de mevsimsel geçişlerde yaşanılan ani hava değişimi insanlar üzerinde olumsuz etki yapıyor. Aniden yaşanılan hava değişikliği hem fiziksel hem ruhsal açıdan etkiler yapıp, aniden değişen hava koşullarına vücut dirençsiz kalabiliyor, bazı rahatsızlıklar yaşanabiliyor. Bu dönemlerde kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Ruhsal açıdan da depresif rahatsızlıklar meydana gelebilir.
Düşen hava sıcaklıkları vücudunuzun kışa adapte olmasını sağlarken, belki de siz fark etmeden ruh halinizi de etkiliyor. Bazı baş ağrısı ve ağrı türlerinin ve bazı dolaşım sorunlarının zaman zaman hava koşullarıyla ilgili olduğuna aslında kuşku yok. Vücudumuzun atmosferik olaylara tepki gösterdiği bilimsel olarak bilinmekte. Yağmur veya güneş, sıcak veya soğuk, organizma sürekli olarak sıcaklık, nem ve hava basıncı değişimlerine göre kendini ayarlamak zorundadır. Tabii ki bu bilincimizin dışında cereyan eden bir ayarlama durumudur ve biz bunu hissedemeyiz.

Havadaki değişimlere duyarlı olanlara vücutlarını bu olaya karşı daha dayanıklı kılmak için, fırtınalı ve yağışlı havalar dışında, her gün temiz havada yarım saat yürüyüş yapılması önerimdir. Böylece organizma sıcaklık ve basınç değişimlerine uyum sağlamayı ve denge kurmayı tekrar öğrenir. Egzersiz ve aktif yaşam, hormon döngüsüyle bağlantılı olan depresif semptomların giderilmesine yardımcı olabilir.

Duş almak ve masajla dolaşımı uyarmak da hava değişimlerine karşı duyarlı olanlara yardımcı olabilir. Yoga ve meditasyon, sağlıklı bir diyet ve düzenli uyku, stresi azaltan ve vücudun hava değişimlerine karşı direncini artıran önlemlerdendir.

Bu kadar havadan bahsetmek yeterli sanırım, birazda sudan bahsedeceğim ama sudan bahsetmekte eleştirisel bir sürü tehlikeler arz ediyor sanki… Vazgeçtim. Aslında bende Orhan veli gibi düşünüyorum; sıcakların aksine beni bu kötü havalar mahvetti, Böyle kötü bir havada memuriyete başladım. Tütüne böyle havada alıştım,  Böyle havada aşık oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi böyle havalarda unuttum; yazı yazma hastalığım hep böyle havalarda nüksetti, beni bu kötü havalar mahvetti.

Kadına şiddet, töre cinayetleri, kış gelirken kullandığımız ürünlerdeki fiyat güncellemeleri (zamlar), ülkemizde yaşanan terör, işsizlik, bölgesel çatışmalar, insanların sorumsuzluğundan kaynaklanan doğal afet denilen olaylar, anayasal faaliyetlerin sürekli yalpalanması ve bilcümle olumsuzluklar asla beni havadan daha kötü etkilemiyor doğrusu.

Sivil, demokratik, eşitlikçi, katılımcı bir anayasanın hazırlanması, bir yandan da ülkemizdeki terörün son bulması, tüm zalimlerden hesap sormak; özgürlük, barış, demokrasi ve insan hakları mücadelesini ayağa kaldırmak, gecelerinde aç yatılmayan, gündüzlerinde sömürülmeyen insanların yaşadığı bir dünya özlemini gerçeğe dönüştürmek, ezilenlerin, ezenlere karşı örgütlü bir güç olmayı becermesine bağlıdır. O zaman, bütün düşler, gerçeğe dönüşür. Ama ezenler tarafından bunlar havadan sudan olaylar gibi algılatılıyor insanlara.
Neyse, Çok sert bir kışın geleceğine dair söylemler var aman siz siz olun havadan ve sudan nedenlerden etkilenmeyin. Havalar nasıl olurs olsun, İyi ve sağlıklı günler geçirmeniz dileğimle…

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi