Hayal dünyası

Gençkız hep başkalarının yerinde olmak istiyordu.Daha güzel , daha zengin , daha çekici , daha kültürlü ve daha çok erkeğin ona aşık olduğu bir Şehrazat!!!

Kendisi dışındaki tüm kızların öyle olduğunu sandığı bir dünyası vardı.Onu gören her erkeğin çılgınca ona tutulması , istediği her şık ve moda giysiyi satın alıp-giymesi , son model arabası , çok lüks bir malikanesi olması gerekiyordu.

Oysa evi bir apartmanın bodrum katında arka bahçeye bakıyordu.Onun bile kirasını öderken zorlanıyorlardı.Annesi de , babası da sabah erkenden işlerine gidiyor , akşam hava karardıktan sonra dönüyorlardı.Ancak aylık ev kirası ve yemek masrafları karşılanabiliyordu evlerinde..Aynı apartmanda , aynı sokakta , hatta aynı şehirde yaşayan diğer insanların koşulları da aynıydı.Peki televizyonu her açışında gördüğü o insanlar nerde yaşıyorlardı???

Yoksa öyle yaşayan kimse yok muydu? Sadece kendisi gibi gençkızların kafasını karıştırmak , başka şeyler düşünmelerini engellemek için mi bunlar gösteriliyordu? Tabi ya , şayet televizyonu her açtığında , yoksulları , ezilenleri , kaybetmiş insanları ve onların çektiklerini görseydi daha farklı bakabilirdi dünyaya..

Delikanlı da hep başkalarının yerinde olmak istiyordu.Daha güçlü , herkesin ondan çekindiği , güzel kadınların etrafında pervane olduğu bir Polat!!!

Racon böyleydi.çok şık ve pahalı giyinmek , son model arabaya hatta arabalara sahip olmak , bahçesinde yüzme havuzu da bulunan bir villada yaşamak gerekiyordu.

Oysa üniversiteyi kazanamamıştı.Annesi babası bile onu adam yerine koymuyordu.Hemen bir iş bulmasını istiyorlardı.Dershaneye gitmeyi filan düşünemezdi.Zaten zenginliğin yolu da eğitimden geçmiyordu.Televizyonu açtığı zaman gördükleri böyleydi.As'lolan etrafa korku salarak , "ben de varım" diyebilmekti.Ama yaşadığı yerde herkes onun durumunda olduğu için kimseye sökmüyordu bu numaralar..

Asıl yanlışı aileler mi yapıyor?Geleceğini ve mutluluğunu sağlayamayacağı çocukları dünyaya getirmek , toplumu da sıkıntıya sokuyor , o çocukları da...