Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hayata insan hallerimiz - Onun hikâyesi, senin hikâyen, benim hikâyem-

Hayata insan hallerimiz - Onun hikâyesi, senin hikâyen, benim hikâyem-
 

Hayatı bir satranç tahtasında görmek. Oyunu oynamak kurallarıyla. Elinizde atlar, kaleler ve piyonlar. Hepsi size ait olan, yani sizin olan. Ancak; varlığının tek başına anlam ifade etmediği şah, kale ve atlar… Oysa, At, Kale ve Şah düşler için ne çok şeydir.

Bütün bir ömür, kısa mı, uzun mu bilinmeyen o süreci, yalnızca zihinsel bir platformda(satranç tahtası) geçirmeler ne kadar doğru olabilir ki.

Ruhsuz, duygusuz ve acımasız hamleler. Kazanmak hırsıyla odaklanılan, zekâ ve beceriler gücünce kendimize çektiğimiz, bir başkasının at’ını, kale’sini ve şah’ını yitirdiğinde, işte kazandım dediğimiz. Birilerinden eksilenlerle çoğaltılan taşlar, taşlarınız, taşlarımız olurken.

Oyunken hayat, kazanılırken, nice hazlar verir insana anlamını anlamlaştıramadığımız. Kazananken başarı sizsinizdir, sizindir. Ancak, gerçekte; kazanan mı, kaybeden misinizdir her zaman, İşte onu öğretendir zaman.

Hayat bir gül bahçesi de değil elbet, seherinde bülbül şarkısı dinlediğimiz. O şarkılara coşmuş gül dalının gülünce açılıp, güneşe kıskanmayı öğrettiğimiz, en güzel pembeleri verdiğimiz gülün gülümseyişi hiç değil.

Hayat; İnsanın insancıl bütün verileriyle yaşanası bir yer olmalı. Aşkıyla çiçeklerin her renginde boylanabildiği, akıl ve erdemleriyle gerçekleri yok saymadan yürüyebildiği bir yer. Ancak, böylesi bir hayata karşı ,böyle metinsel yaklaşımlar da işin kolaycılığı. Elbet; arzuların uygulanabilirliği, uygulanabildiği kadar anlamlar taşımakta.

İşte bu noktadaki tıkanmalarımız insanın insan olma yanıyla ilintili. Yani hayalleri, beklentileri, yani yanılsamalara yanılmaları bundandır. Ve doğruları- yanlışları, kabullendikleri- reddettikleri, günahları –sevapları, eksiklikleri- fazlalıkları. gerçekleri -yalanları bu yüzden…

Bunun içindir insanın hayata dair insan halleri.

Hayata üçüncü buutundan bakmak ne çok yorar insanı. Belki o nedenle yorgundur insan olanlar “ İNSAN” olabildiğince o kadar çok yorgun.

Hayat ne öğrenilesi, ne de öğretilesi bir şey, yalnızca hissedilesi ve yaşananı var saymak belki.

Ve bu noktadan devam eder hikâyeler; O hikaye, bu hikaye, şu hikâye ya da onun hikâyesi, senin hikayen, benim hikâyem gibi...

Sürer gider…

Nevin Kurular

nevinkurular@hotmail.com

Yazıların yayım hakkı yazarına aittir. izinsiz çoğaltılamaz.

 

 
Toplam blog
: 47
: 832
Kayıt tarihi
: 27.02.08
 
 

Şiirlerim 1979 yılından bu yana yayınlanmakta. 50 ye yakın antolojide, 4 özel sayıda, edebiyat de..