Hayatımızdaki krizler ve drama

Bazen hayatımızda herşeyin ters gittiğini düşünürüz. Hep de beni bulur zaten böyle şeyler deriz. Bu terslik olmasaydı şaşardım deriz. Evet, doğru haklısınız. Bu terslikler hep sizi bulacak ve eğer bir gün sizi hayatınızdaki terslikler rahatsız etmezse o gün şaşırmalısınız. Neden mi?

Bir sinema filmi düşünün ki başrol karakterimizin hayatındaki herşey yolunda gitsin. İstediği her şey olsun, hayatı günllük gülistanlık olsun. Sizce böyle bir film izlenmeye değer mi? Tabi ki de değmez. Film izlemeye gittiğimizde, yanında olmak istediğimiz, sevdiğimiz bir baş rolün hayatında karşısına çıkan zorlukları nasıl da aşdığını, nasıl da üstesinden geldiğini izlemek isteriz. Önüne çıkan zorluklar karşısında kimi zaman o bizi duymasa bile sinema salonundan ona sesleniriz. Hadi koçum! Yapabiliersin! Bunu da yaparsın sen, bunu da aşabilirsin! Başrol karakterimizde tıpkı sizi duyuyormuşcasına önüne çıkan tüm zorlukları alt eder ve nihayetinde istenilen zafere ulaşır. Onunla birlikte bizde ulaşırız. Sineme salonundan çıktığımızda onun kadar gururluyuzdur. Filmi yazanı tebrik ederiz. İyi film yazmış deriz. Yönetmen de iyi çekmiş. Başrol de iyi oynamış ama deriz. Özetle başarılı bir film olmuş.

Size yönelteceğim ilk soru şudur: "Sizin hayatınızı bu dram filminden farkı nedir?"  Belki bir çoğunuz bu satırları okurken şunu diyebilir bana; ' Film mi çeviriyoruz kardeşim burda?' . Sİze cevabım evet olacaktır. Evet, uzun metrajlı bir film çeviriyorsunuz.

Unutmayın ki film sektörü dram mantığımı hayattan almıştır. "Daha iyi izlekliği nasıl sağlayabilirim?" sorusunun cevabını senin benim gibi insanların hayatlarını gözlemleyerek elde etmiştir. Hani derler ya "Hayatımı yazsam film/ roman olur." Evet, Yazmışlar senin hayatını ve film olmuş, roman olmuş.

Demem o ki hayatında önüne çıkan zorluklar karşısında isyan etme seni yaratana. Baksana en iyi dramatik yapıyı kuran o. Hatta o kadar güzel bir dramatik yap kurmuş ki, insanoğlu almış bunu sanat yapmış, filme diziye uyarlamış. Tabiri caiz ise insanoğlu başarılı bir iş yapmak için Allah'ı örnek almış. Senin hayatını uyguladığı krizlerle dolu dramatik yapı başarılı bir iş olmasaydı bugün insanoğlu bunu sanat olarak kullanmazdı.

Hatta öyle bir sanat ki dünya başarısı adına beklenen yüksek miktarlarda gelirl elde edilmesini sağlıyor, çekenice, yazanına, oynayanına, mekanına, figürasyonuna. Oldukça maliyetli bir bir sanat anlayacağın.

Kendi hayatına şöyle bir dönüp baktığında  Allah'ın sana kendi filmde başrol olma fırsatını bahşettiğini görebilirsin. Senin için oldukça başarılı bir dramatik yapı kurmuş, krizler oluşrturmuş. Senin bu zamana kadar "Bunlar da hep benim başıma geliyor." dediğin şeyler aslında bir filmin başrol karakterinin başına gelebilecek olayların aynısı farkında değilsin. Allah seni kendi hayatının başrolü ilan etmi sen kahraman olabilesin diye farkında değilsin. Yer yüzünde eşine benzerine rastlanmayacak bir senaristle çalışıyorsun farkında değilsin.

Nolur artık sende kendi üzerine düşeni yap ve şu filmdeki rolünü en iyi şekilde oyna. Kahramansın unutma! Ne figüransın ne de yoldan geçen simitçi! Sen bu filmin kahramanısın! Gişe rekorunda sana ait vizyona grip girmemen de!