Hayırdan korkan BDP ye sarılır

Başbakan çıkmazda. Terör batağına saplandı, çıkamıyor. Hükümet, Terörist ile masaya oturdu, haberlerine çok kızan Başbakanımız, “kanıtlamayan, şerefsizdir” klişesini hemen kondurdu. Ertesi gün de dedi ki, “terörist ile görüşen devlettir.” Hükümetimiz asla terörist ile masaya oturmaz. Devlet, çözüm üretmek için, görüşmüş olabilir.

Başbakanın bu açıklamasının tercümesini yapacak olan biri çıksa da, bize de anlatsa. Ne demek istedi başbakan. Sahi, ne demek istedi. Apo nun avukatlarını, İmralıya götürecek olan kayığın küreği kırılınca, Ali devletimiz, hemencecik bir motor kiraladı, avukatları, Apo ya kavuşturdu. Başbakanın dediği devlet, işte bu devlet, yani motorun kirasını veren. Apoyu, avukatları ile gürüştüren. Mübarek terörist başının emir ve fetvalarını alan, möhterem avukatları tekrar, sağ salim geri getiren, devlet, işte bu devlet. Şimdi, bunları yapan, TC devletinin, AKP hükümeti ile ve onun başbakanı ile, ne işi olabilir ki? Devlet, ayrı şey, hükümet, ayrı şey. Üstelik, bu devletin, bir de derin olanı var. Eğer, bu terör işine, bu derin devlet de bulaşmış ise, yandı gülüm keten helva. Bu iş, Ergenekon da bile bitmez.

Her şey bir yana, Ben de, şerefsizlik edip diyeceğim ki, Hükümetin PKK ile görüştüğünün ipuçları, giderek ortaya çıkıyor. BDP milletvekilleri, iktidar milletvekilleri gibi, muhalefetten şikayetçi olmaya başladılar. Hazretler, sanki hükümet olmuşlar, her şeye maydanoz oluyorlar. İşin komik yanı, BDP lilerin, muhalefeti, savaş yanlısı olarak suçlamaları. Neredeyse, terörü de, muhalefete yükleyecekler. Bu arada, referandumda da, EVET oyu kullanacaklarını da, yavaş, yavaş, açık etmeye başladılar. Yani, BDP ile AKP, canciğer, kuzu sarması. Bu demektir ki, hükümet, referandumun sonucundan endişeli. Denize düşen, yılana sarılır misali, HAYIRA düşen de, BDP ye sarılır. Adamın burnunu kırdılar, kısmeti açıldı. Özerkliğin mimarı oldu. Özerklik, ayrıştırıcı değil, birleştirici imiş. Vay be. Mantığa bak. Bizim hükümet modelimiz belli. Her ne kadar beğenmesek de, anayasamız da belli. Kim verecek size bu özerkliği. AKP nin 335 Millet vekili+ BDP nin kiler. Aklınız kesiyor mu? Kesiyor ise, buyurun alın da görelim. Özerklik, sanki Başbakanın cebinde. Çıkarıp verecek. Allah akıl fikir versin. Bir de milletvekili olmuşsunuz. Siz, hangi milletin, hangi vekilisiniz. Siz referandumda Evet oyu kullanacaksınız, AKP de size Özerklik verecek. Ola, nerede, kiminle yaptınız bu pazarlığı. Bu da, mezara gidecek olanlardan biri mi yoksa.

Referandumda, EVET oyu kullanacak olanlar, bu olup biteni görmüyorlar mı? Ben, saksımdaki toprağı bile vermem. Siz koca bir bölgeyi, nasıl kıyıp da vereceksiniz. Vicdanınız nasıl el verecek. Hadi gidin işinize. Sanmayın ki, artık başka Atatürk çıkmaz. Gün gelir, milyonlarcası çıkar. Biz, Güneydoğuyu, Kürtlerden almadık ki. İngiliz den, Fransız dan, Ermeni den, Rus dan, savaşarak aldık. Bu topraklar, bize Osmanlıdan miras kalmadı. Osmanlı kaybetti, biz savaşarak geri aldık. Biz Türk . Bizim kimseye vereceğimiz, bir milimetre kare, toprağımız yok. Yaşayacaksanız, TC vatandaşı olarak, buyurun yaşayın. Ama, laga luga yapmayın.