Referandumda neden HAYIR ? (3)

Referandumda yalnızca darbe anayasası oylanmayacak.. Pek çoğuna göre ‘halk oylamasının’ haricinde bir anlamda, siyasiler dile getirmeseler de, kabul etmeseler de, aslında AKP’nin de bir nevi güven oylaması yapılacak. Çünkü ülke genelinde AKP iktidarının yönetiminden bir rahatsızlık var. Başta muhalefet olmak üzere, pek çok platformda, birçok otorite tarafından dile getiriliyor. Ve eğer referandumda evet oyları fazla çıkarsa, bu yanlış politikalarının devamı geleceği belirtiliyor. Otoritelerin yanlış gördüğü bu politikalar neler ? Bunları irdeleyelim..

Bunlardan ilki ekonomik unsurlar.

Akp iktidara geldiğinde Türkiye’nin iç ve dış borçlarının toplamı 220 milyar dolar civarında olduğunu ama şuanda iç ve dış borçların toplamı 680 milyar doların üzerinde olduğu ifade ediliyor. Akp’nin iktidarda kalma ve bir dönem daha iktidar olma olasılığında bu borç makasının iyiden iyiye açılacağını ifade ediyorlar..

Bunun haricinde, Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesi iken, AKP’Nin iktidarı zamanında tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği, hayvancılığı şimdi tamamen bitirmek için hayvan ithalatı yapıldığını, tarımında özellikle GDO’lu tohumlar ve tarım yapmama teşvikleri yüzünden tarımın da bitirildiğini, bir çok tarım ve ziraat ürününün ithal edilmek zorunda olunduğunun altı çiziliyor. Ayrıca, hala tarımla uğramakta direnen birçok çiftçinin de ürünleri mal ettiğinin altında satmak zorunda bırakıldığını ve köylünün, çiftçinin hasadın değerlendiremediğinden, tarımdan da vazgeçmek zorunda kalıyor. Çözüm tarım ürünü ithal etmek.. Bu da dışa bağımlılığı birkaç kez artırmaz mı ? Bu teslimiyet değil midir ?

Diğer bir unsur işsizlik

Her ülkede işsizlik sorundur. Ama Türkiye’de işsizlik AKP hükümetinin iktidarı sırasında kronik hale geldi. On milyona yakın işsiz olduğu ve bunların birçoğunun üniversite mezunu olduğu belirtilen bir dönemde, AKP’li siyasilerden “üniversitelerden mezun olan evlatlarımız kendilerine iş bulamıyor” denildiğinde AKP iktidarı “biz onlara iş bulmak zorunda değiliz” dediler. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, “her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yoktur” diyen de Başbakan’ın kendisiydi… Eğer hükümetin görevi, gencine, niteliklisine, üniversite mezununa iş yaratmak değilse, işsizliği azaltmak değilse, nedir ? Bugün yabancı iştirakçilere, gelin diyen hükümet, yerli istihdamı zorunlu kıldıramıyorsa, bu kimin kabahatidir. Ama aynı hükümet, aynı iktidar, kendisinde gördüğü yetkiler gereği bugün 350’nin üzerinde yabancı şirkete maden çıkartma izni veriyorsa, o zaman “bu nasıl adalet, bu nasıl demokrasi” diye sorulmaz mı ? Sorulması gerekir.

Peki, ‘bu konuların referandumla ilgisi ne ‘ diyenlere, referandumda oylanacak anayasa değişikliğinin bu sorunları nasıl çözeceği konusunda, herkesin kafasında soru işaretleri olmasındandır. Bu pakete evet denebilecek maddeler yok mu, elbette vardır..Örneğin, “15.maddenin iptal edilmesi”, “memura toplu iş sözleşmesi yapma” ,”aile, kadın ve çocuğun korunması” gibi 82 anayasasının 10. Maddesinde yer alan “kanun önünde din, di,i ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi, inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin, herkesin eşitliliğini” anlatan maddeye “bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz” şeklinde ekleme yapılması olumsuz karşılanabilir mi ?

Bunun haricinde örneğin, özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20.maddede “ Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı göstermesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” şeklinde belirtildiği üzere bu maddenin “herkes kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmeisni talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp, kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyl işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir” şeklinde değiştirilmesi tartışılsa da normal bir düzenleme gibi görülüyor.

Bu anayasa değişikliğinde kabul edilecek maddeler elbette var ama bunları ayrı ayrı değerlendirme imkanımız maalesefki yok.. Bu yüzden toplam 28 maddeden oluşan anayasa değişikliği paketine çok gürültü koparılan Anayasa Mahkemesi, HSYK, Memurlara toplu sözleşme gibi maddeleri de eklenmiş. Ama vatandaş bunları bilmiyor ve biz top yekün onaylayacağız ve Hayır’a mühür basarak onaylamayacağız..

Bu maddelerin gayet hukuki ve demokratik olduğunu düşünüyorsanız evet diyebilirsiniz. Ama içinize sinmeyen unsurlar varsa, hukuk ve demokrasi dışı olduğunu düşünüyorsanız, hukuk devleti değil guguk devleti istiyorsanız, hükümetlerin yolsuzlukları ile değil, icraatleri ile anılmasını ve değerlendirilmesini istiyorsanız, geleceğinizden korkunuz ve kuşkunuz olmasın istiyorsanız, sokağa güvenle çıkmak, çocuğunuzun geleceğini hazırlamakta tedirgin olmak istemiyorsanız, hazırlanacak anayasa’da memleketteki her etnik grubun ve herkesin can, mal, namus, din, inanç, eğitim emniyeti ve Cumhuriyetin ilkelerin korunması gibi ortak değerleri olsun istiyorsanız, herkes için eşitlik olmasını istiyorsanız, eşit dağılım, eşit ücret ve eşit haklara sahip olmak istiyorsanız, herkesin, her kesimin ortak bir paydada birleşip, sokaktaki vatandaştan, üniversitedeki öğretim görevlisine, meclisteki muhalefete ve hapisteki tutukluya kadar, herkesin razı olacağı bir Anayasa için Evet deyin, yoksa Hayır deyin. Körü körüne mühür basmayın…

../..