Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

Hayret!

Hayret!
 

Kürtaj ve sezaryen birlikte konuşulacaktı. Nedense olmadı. Sezaryen bertaraf edildi. Geriye kürtaj kaldı.

O’nu da ilk ortaya atıldığı şekliyle değil, bilerek gündeme taşıyanların dümen suyuna uygun tarzda konuşup, tartışıyoruz.

Ne yapıyoruz?

Sanki memleketin tüm sıkıntıları halledilmiş gibi; tutup, kürtajın “haram/helal” boyutlarını ağzımıza sakız ediyoruz.

Nedense, bu konuda, bilimsel tespitlerden yola çıkmak şöyle dursun, dini referanslar ve dindar ulamanın fetvaları hep konuşuluyor!

Yakın tarihte, yani henüz kürtajın yasaklı olduğu 80’li yılların öncesinde, istenmeyen çocuklar, gelenekse yöntemlerle, gizlice aldırılıyordu.

Mevcudu; o günkünden farklı kılan, kürtajın iradeye bağlı, (hastane) doktor gözetiminde ve tıbbi yöntemlerle yapılıyor olmasıdır.

Bilime dayalı çağdaş uygulamada vazgeçilirse; yani kürtaj yeniden yasalarla yasaklı hale getirilirse, olacaklar belli:

Yine “istenmeyen doğumlar” için arayışlar olacak. Çözümüne dair; “merdiven altı” olarak tabir edilen yerler ve ehil olmayan kişiler devreye girecek.

Günümüzde yaptırılan kürtajlarda sadece bebeğin doğumu engellenirken, yasak getirildiğinde; hem anne, hem de bebek riske edilecek!

Hasbelkader anne ölmezse dahi; ya sakat kalacak, ya da belki sonraki yaşamını sağlıklı sürdürmesi artık mümkün olmayacak!

Geçmişin yasaklı dönemlerini hatırlayanlar bilirler.

O günlerde kötü şartlarda ve gizli yaptırılan kürtajlardan ölen ya da artık hiç doğum yapamayacak duruma düşen kadınların sayısı az değildi.

O halde daha neyi konuşuyoruz?

Kim, ne derse desin! Bu konuda üçüncü bir yol henüz keşfedilmediğine göre:

Ya akla uygun davranıp, kürtajı serbest bırakacağız, ya da müdahil olup, sakıncalı olsa dahi gizli, saklı yapılmasına sağlayacağız.

Gerisi gündem saptırmaya yönelik, boş lakırdıdır, zaten!

Bu gidişle gelecekte yalnız kürtaj konusunda değil, diğer konularda da yapılan yanlışların ve keyfiliğin faturasını bir şekilde ödeyeceğiz.

Hem de çok ağır bedellerle...

Geçmişi anmak, o günün iyi işlerine sahiplenmek, geleceğe yol alırken bunlardan faydalanmak, elbette ki iyidir.

Ancak çağı ötelemek, ondan kopmak için geçmişin faydasız uygulama ve düşüncelerinden medet ummak; kazandırmak yerine kaybettirir.

Artık bunları bilmeyen yok!

Fakat buna rağmen, birileri hala her kürtajı bir katliam gibi göstermeye çabalıyorsa, o zaman geriye söylenecek tek söz kalıyor.

Hayret!

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..