- Kategori
- Şiir
HAZAN VAKTİ
Bu gün Eylül ayı,
Bu sabah dünyaya merhaba dediğimi hatırlamıyorum,
Bir yaprak dökümü zamanıymış doğmuşum,
Adı Eylül ayı,
Hazan zamanı, hüzün vakti toprak ananın,
Ağaçlardan rüzgara kapılmış yaprakların,
Bir Mevlevi huşusu içinde düşüşünü seyrediyor.
Kuşlar böcekler bin bir telaş içinden,
Kış yaklaşıyor.
Dağlar renk renk olmuş sararmış yapraklar,
Son çiçeğini açmış çiğdem yamaçlarda,
Arılar koşuşturuyor üzerinde,
Mevsimin son çiğdem kokulu balı,
Karınca kışlık hazırlıklarının son rutuşunu yapıyor,
Ağustos böceğinin son şarkıları hüzünlü,
Ve ben bu gün güne merhaba diyorum.
Bu gün Eylül ayı,
Hazan vakti ve ben yarım asırlık bir zamanı devirdim,
Ne zaman çocuk oldum, ne zaman genç,
Şimdi yaşımın son baharındayım,
Yaşadığım her şey eteklerimde,
Tasnif ediyorum yaşadıklarımı,
Hayatımda var olan iyiler ve kötüler,
En değerli aşklarım,
Kokusu burnumda kalan hatıralarım,
Özenle yerleştiriyorum hepsini bağuluma,
Bu benim son rutuşlarım,
Bu gün eylül ayı,
Benim doğduğum hazan ayı,
Tarladan haşatımı aldım,
Bir dolu günahlarım ve sevaplarımla hazırım,
Yolculuk ha bu gün ha yarın,
Kim bilir tuşa bastığım son harftir kış,
El veda demeden, helalleşme den gidiyorum,
Yaşadıklarım için özür dilemiyorum,
Ben yüzümü güle döndüm, Gül se bülbüle,
Bülbülün güle küsmesi kadardır küskünlüklerim,
Tek tek yazmışım kalbime hayatımdan geçenleri,
İyiler ve kötüler,
En unutulmaz sevdaları, aşklarım,
Asla yok pişmanlıklarım,
Ve ben bu gün doğmuşum,
Hazan vakti,
Kışa hazırım,
Fikret Bayrak