Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Hebun Hakan Akkaya kim? Biliyor musunuz?

Hebun Hakan Akkaya kim? Biliyor musunuz?
 

Bazı haberler var ki zaman zaman insanı yüreğinden vuruyor.
Zihnini darmadağın ediyor.
Ve nasıl bir dünya da yaşadığınızı, ister istemez sorgulama ihtiyacı hissediyorsunuz.
Evet.
Nasıl bir dünya da yaşıyoruz?
Yaşamanın yükü bu denli ağır mı olmalı acaba?
Bakınız, bir babanın oğlu ile görüşmesine izin verilmiyor.
Hem de bir yıl süresince..
Neden?
Niçin?
Bir baba neden küçücük çocuğu ile görüştürülmez?
O küçücük çocuğun suçu ve günah nedir?
Ya babanın?

Geçtiğimiz günler de Başbakan Diyarbakır’a gezi düzenlemişti.
Bu esnada polis araçlarına çocuklar taş atmışlar.
Taş atanların yaşı 12 ila 16 arasında değişiyor.
Her biri daha çocuk denecek yaşta.
Hayatlarının belki de en renkli dönemlerini yaşıyorlar.
Polise taş attıkları gerekçesi ile gözaltına alınıyorlar.
Ve sonrasında mahkemeye sevk ediliyorlar.
Toplam da 60 tane çocuk.
Bu 60 çocuktan birisi de Hebun Hakan Akkaya.

Hebun Hakan Akkaya’nın yaşı henüz 12.
Ve babası ile bir görüş esnasında zafer işareti yapıyor.
Bu sebepten dolayı, babası ile çocuğun 1 yıl görüşmemesine karar veriliyor.
Ne acı bir durum.

TCK’nın 5275 sayılı 86/8. maddesi aynen şu şekilde ifade edilmiştir. "Görüşme hakkına sahip özel kişilerin kurum güvenliğinin korunması amacıyla alınan tedbirlere aykırı davranışları ve istekleri nedeniyle görüşme hakları, kurumun en üst amirince bir ay’dan bir yıla kadar kısıtlanabilir.”Bir yıllık görüşmeme cezası bu hükme dayanılarak veriliyor.
Lakin merak edilecek bir konu değil mi?
12 yaşındaki bir çocukla, babası arasındaki görüşmeden, kurum ne şekilde bir tehdit görebilir?
Veya küçük bir çocuğun güvenliği nasıl sağlanacak?

Suç polise atılan taş.
Ama istenen ceza ne kadar biliyor musunuz?
37 yıl.
Şu an bu suçtan dolayı cezaevinde tutuklu bulunan çocukların her birine istenen ceza tamı tamına 37 yıl.
Ve biz halen sorgulayalım “dünya liginde neden yerler de gezer bir noktadayız” diye.

Bu çocuklar bayramda ne yapacaktı?
Tabi ki şeker yiyeceklerdi.
Çata pat patlatacaklardı.
Lunaparka gideceklerdi.
Keyiflerince bayram harçlıklarını harcayacaklardı.
Ama cezaevindeler.
Evet.
Bayram da cezaevindeydi bu çocuklar.
Yazık.
Ülkem adına yazık.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..