Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Hem okuruz, hem yazarız, elimiz şakağımızda kara kara düşünürüz

Türk Milleti'nin akıllı, uyanık, bilgili, cesur, çalışkan, sorgulayan, muhakeme eden, endişeli, vefalı yurttaşları bir yandan aileleri için rızık peşinde koşarken; bir yandan da ne olup bitiyor diye mütemadiyen okumaktadır. Atalarımızdan kalan ve tedbirli olmayı nasihat eden, böbürlenmeyi alışkanlık edinenleri, kibiri marifet sayanları, ne oldum delisi olanları uyaran bir sözümüz şöyledir: "Ne idim, ne oldum, ne olacağım de!.."

Demek ki ne diyecek mişiz: Ne idim, ne oldum, ne olacağım?!..

Türk Milleti'nin uyanık yurttaşları bir yandan okurken bir yandan da kendilerine olanak verilen yerlerde yazılar yazmaktalar, bizlerin burada yaptığımız gibi.

Ancak Türk Milleti'nin uyanık, çalışkan, vefalı bir o kadar da dosdoğru yurttaşları çok endişeli. Okuyoruz, yazıyoruz ama elimiz şakağımızda kara kara da düşünmekteyiz. Tarihimize bakıyoruz; kendimize çoluk çocuğumuza, eş, dost, komşularımıza, orada, burada, çarşıda, pazarda gördüklerimize bakıyoruz gülen bir yüz; parıldayan bir çift göz göremiyoruz.

Milletçe: Ne idik, ne olduk, ne olacağız; diyoruz!..

Tarihimize bakıyoruz; en sonuncusu İstiklal Harbi... 15 Mayıs 1919 ve 30 Ağustos 1922. Allah razı olsun o mübarek komutanlardan, cephede savaşan mübarek Mehmetçiklerden ve cephe gerisinde fedakarlık yapan bu mübarek Türk Milleti'nin evlatlarından... Bu savaşı, en iyi şekilde planlayıp zafere erdiren, başta Atatürk'ümüz olmak üzere o mübarek komutanlardan Allah razı olsun. En son tarih, en son zafer bu!..

Tarihimize, zaferlerimize baktığımızda çok daha ilerilerde olmamız lazım. Dünyada bizim dediğimiz olmalı. Kimse, bizimle oyun oynamayı aklına bile getirmemeli. Ancak durum böyle değil. Mübarek Türk Milleti endişeli. Usul usul yanan ve büyüyeceği kuvvetle muhtemel olan bir ateş var, sanki o ateşte yanacağız ya da yanmak için can atanlarımız var.

Ateş!..

Adı da şavkı da korkutucu...

Ateşten uzak durmak lazım...

Dedim ya okuyoruz diye, bir yandan da yazıyoruz; ellerimiz de şakağımızda kara kara düşünüyoruz.

Milli Gazete "Gizli Dünya Devleti" diye bir kitap verecek. Gazeteyi alıp kuponlarını biriktiriyorum. Her gazeteyi okurum. Her gazetede beğendiğim en az bir yazar vardır, kaçırmam; nefes alacak haldeysem muhakkak okurum.  Halkımızın sevilen ekonomi yazarı M.Uğur Civelek de Milli Gazete'de ve sadece cumartesi günleri yazmaktadır. Okumanızı dilerim.

"Tehlikeyi gösterip doğru yolu çizmişti. İşgal sırasının Suriye'de olduğunu söylemişti. İleri görüşlülüğü ve yaptığı tespitlerle Türkiye siyasetine yön veren Erbakan'ın o tarihi sözleri, bugün gelinen noktada bir kez daha bizlere yol gösteriyor. Irak'ın ABD ve Koalisyon Güçleri tarafından yeni işgal edildiği dönemde Erbakan, yaptığı konuşmada, işgal sırasının Suriye'de olduğunun altını çizmişti." (Milli Gazete, 06.10.2012 Cumartesi)

"New York lobilerinin planı adım adım gerçekleşiyor... Kardeşlikten düşmanlığa... Tezkere kabul edildi. TBMM Genel Kurulu'nda, Hükümet'e, Suriye konusunda, TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesine ilişkin bir yıl süreyle izin verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi. Politika bitti. Esen rüzgara bakınca, bütün sorunların tek çözümünün savaş olduğu sonucuna varıyorsunuz. İki ülke, şiddetli bir silahlı mücadeleye girse, insanlar, rahat edecek zannediyorsunuz. Hava aynen bu. Oysa önceki akşam üzeri katledilen 5 kişinin acısı, koskoca bir ülkeyi mateme boğmaya yetti de arttı bile. Savaşa girmek demek belki de 500,  5 bin,  veya 500 bin Müslümanın ölmesi demek değil mi! Savaş denilen şey bir yıkım değil mi? Umut veren görüşme. Başbakan'a İranlı misafir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ile görüştü. Görüşmenin, Suriye ile ilgili krizin yaşandığı bir sırada gerçekleşmesi, bölgede, gizli emelleri olan güçleri tedirgin etti." (Milli Gazete, 05.10.2012 Cuma)

"Düğmeye basıldı, savaşın provası yapıldı. Şanlıurfa'nın Akçakale İlçe Merkezi'ne Suriye'den atılan top mermisinin düşmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından, Ankara'nın trafiği arttı. Başbakanlık'ta yapılan olağanüstü toplantı sonrası yapılan açıklamada, "Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş, radarla tesbit edilen Suriye'deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur." ifadelerine yer verildi. Gece yarısı kabinede imzaya açılan Suriye Tezkeresi'nin bugün Meclis gündemine getirilmesi bekleniyor.  NATO, her türlü desteğe hazır. TÜRKİYE tarafından toplantıya çağrılan NATO Konseyi, Suriye'yi şiddetle kınadı, güvenliğin bölünmezliği ve dayanışma ilkeleri çerçevesinde Türkiye'nin yanında olduğunu bildirdi. NATO Konseyi, Türkiye'ye her türlü desteğe hazır olduklarını açıkladı. NATO Konseyi, Türkiye'nin Akçakale olayından sonra, istediği metni oybirliğiyle kabul etti. PENTAGON Sözcüsü George Little, "Bu olay, Suriye rejiminin ahlaksız davranışlarının ve neden iktidardan gitmesi gerektiğinin bir örneği" açıklamasını yaptı. SURİYE Enformasyon Bakanı Umran el Rubi, "Komşularımızın egemenliğine saygılıyız, Türkiye, sınırını kontrol etsin." açıklamasında bulundu." (Milli Gazete, 04.10.2012 Perşembe)

Türk Milleti eli şakağında düşünürken çok çalışkan olmaya, çok okumaya, yazmaya, dosdoğru yaşamaya ve hele de çok ama çok uyanık olmaya devam etsin.

Unutmayalım ki bu coğrafya bize büyük; 75 milyon Türk Yurttaşı da bu coğrafyaya ve dünyaya fazla değildir.

Bir de birbirimizi çok sevmeye, korumaya, ilerletmeye de devam edelim.

İlk ve her zaman; son gülen de biz olacağız, inşallah...

 

 

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..