Hepimiz Bbilmeliyiz..

İkinci Özal hükümeti öncesinde Serbest Piyasa özelleştirme koşulları kıskacı içinde ülkemizin varlıkları  muhalefet partilerinin dolaylı destekleriyle yabancı şirketlere satışı başladığında AB ülkeleri dahil başta Amerika (emperyal ülkeler) tarafından ülke siyasetini kapsama aldıklarını hissettiğimden dolayı hiç bir seçim sandığına gitmeme kararı almıştım.

Altmış yaşına gelmiş biri olarak bugün 'iyiki de almışım o kararı o günlerde' diye kendi kendime övünüyorum.

Neden mi?

BIDEN'in, 'Erdoğan'ı darbe ile değil, muhalefet partilerine destek vererek seçim ile devireceğim' sözlerini söylediği için.

Henüz ABD başkan adayı olduğu için BIDEN'in sözlerinin hiç bir bağlayıcı yönü olmadığının altını çizelim bir defa.

Evet bağlayıcılığı yok ama ülke politikasının ne denli ABD'nin yörüngesinde şekillendiğinin bir bakıma göstergesi olmuştur.

Bu nedenle okuyucularıma şunları söylemek isterim; 

Hiç boşuna siyasi polemiklerin içine girmeyiniz. Kendinizi ve başkalarını üzmekten başka bir şey yapmamış olursunuz.

ABD'nin 12 eylül öncesinde kardeşin kardeşe düşman ettiğini ve kan döktüğünü hepimiz biliyoruz. Amaç kan dökerek darbe yolunu açmış, arkasından serbest piyasa koşullarıyla ülke varlıklarının yabancı şirketlerin ellerine geçmesini sağlamıştır. Bugün Suriye'deki petrol işlerini halletmiş, doğu akdeniz petrollerinin peşine düşmüş olduğunu görüyoruz.

Görüş farklılığı yüzünden farklı görüşlere sahip kişileri kırmayınız. Her farklı düşünceye saygı göstererek tartışınız konuşunuz ama asla aranıza mesafe koymayınız.

Mesafe koyarak, petrol tuccarlarını sevindirmiş olursunuz.

Bilin istedim.