Her aşk bir alışveriş, fişini unutma!

YER: KADIKÖY SARAY MUHALLEBİCİSİ / RIHTIM CAD.
TARİH: 11.04.2001
SAAT: 21:05
FİŞ NO: 000390
TATLI: YALANLAR % 17
KDV: HAYALLER
TOPLAM: ALDATILAN İKİ YAŞAM
TEŞEKKÜR EDERİZ...
Bana kızgınsın, biliyorum. Birlikteliğiz boyunca aşka dair o kadar çok unutkan olduğum halde nasıl oluyor da iş çıkışı buluştuğumuz yerleri, saatlerini ve birbirimize yedirdiklerimizi bu kadar net hatırladığıma şaşıyorsundur.
Ortaköy, Şairler Evi’nde başlayan aşk oyunumuz, sinemalara, muhallebicilere, evlere taşınırken; sen anı yaşamak yerine gelecek hayalleri henüz vakti gelmeden kurarken, ben harcanmışlığımıza kesilen faturalara adımı yazdırıyordum.
En katlanılabiliri buydu. Ben alışıktım. Benim dibim tutmuştu. Sen ise, on bir nisan akşamı yediğin sütlaç kadar beyaz...
Her aşk bir alışveriş , fişini unutma !...
Bugün fotoğrafları aldım.Yine kızdın değil mi bana? Haklısın sen yoksun yine dondurulmuş bu anlarda. Yine içmişim bayağı. Eski zamanlarda, ağladığımda gözlerimin altı kızarırdı ya, işte o zaman ki gibi bir anımda basılmış deklanşöre. Bu sefer ağlamıyorum. Neden ağlayayım ki; yazık değil mi sana!? Gecenin bu saatinde hangi mazeretle, bin bir güçlükle çıkar evinden yumuşacık bedeninin taşıdığı incecik tenin? Sen yokken ben ağlamayı bile beceremem ki !
Her aşk bir alışveriş, fişini unutma !...
On bir nisan akşamı sen tatlına gümüş kaşığını daldırırken, ben kaşıktaki yansımandan izliyordum seni. Yorgundum başımı kaldıramayacak kadar. Yalandım gerçek olamayacak kadar. Koyuydum kahvem kadar. Kaşığı tatlına daldırdıkça, gülümsüyordun. Mutluydun.
Ayrılırken ise; sen durgundun. Üzgündün ve kırgındın. Bu yüzden mi şekersiz, acı kahve içiyordun?
Her aşk bir alışveriş, fişini unutma !..