Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Futbol
 

Her inişin bir çıkışı vardır!

Her inişin bir çıkışı vardır!
 

Fenerbahçemiz yine kaybetti. Kaybettiği takım şampiyonlar ligi şampiyonluğunun en büyük adayı. 5 Gol yedi. Ama 5 gol yemesine rağmen Fenerbahçe net 5 gol de kaçırdı. Sabah gazetelere baktım ilk önce “büyük yazarları” okudum ve gözlerime inanamadım. Neler yazılmış neler?

Hepsi yalan, hepsi uydurma,

Yazarın biri demiş ki Fenerbahçe ağır oynuyor bu kadar ağır oynayan bir takımın maç kazanması mümkün değil. Yalan. Yalan çünkü Fenerbahçe ağır oynadığı için değil, tam tersine Arsenal’in temposuna ayak uydurmak istediği için yenildi. Arsenal’e kafa tutmak istedi. Belki hataydı kabul ama ağır değil Fenerbahçe hem de hiç değil. Arsenal gibi bir takım karşısında, bu kadar olumsuzluğa rağmen 8 tane net pozisyon üretti.. 2 Tane gol attı. Zico döneminde hiç olmadığı kadar hızlı oynadı ancak güçleri yetmedi.

Yazarın biri diyor ki. Fenerbahçe futbolcusu ruhsuz oynuyor, umursamaz oynuyor. Kimse sorumluluk almıyor. Bu şekilde maç kazanması mümkün değil.

El insaf! Bunu yazan aydan mı gelmiş? Hacettepe maçın dışındaki bütün maçlarda futbolcular ellinden gelen her şeyi yaptılar. Olağanüstü çaba gösterdiler. Kimi futbolcular bu aşırı hırs yüzünden sakatlandı. Aynı şekilde Arsenal maçında da çok koştular. Hatta bir ara bu tempoyu bir çok oyuncu kaldıramaz diye düşündüm ama kaldırdılar. Arsenal maçında sahanının en kötüsü Maldo bile nefes nefeseydi çıktığında.

Bazı yazarlar başkanı suçluyor. Bazılar da Argones’i suçluyor. Başkana bırak diyorlar, Arafones’e git diyorlar. Bırak ve git.

Bu kadar kolay mı? Fenerbahçe’yi 10 yılda nerelerden alıp, nerelere getiren başkana, Futbol felsefesini çalışmak ve daha fazla çalışmak üzerine kuran bir adama, uydurma ve yalan haber yazanlar, masa başında haber üretenler, hak etmeden para kazananlar, sorumlu olduğu maçları bile izlemekten aciz olanlar git diyor. Bırak ve git. Sana mı kaldı bırak demek, git demek? Bu yazarlarının bu hezeyanlarının kulüpten beslenme kaynakları kesildiği için ortaya çıktığını görmeli artık Fenerbahçe taraftarı.

Beyler hiçbir şey henüz bitmedi. Silkinin ve kendinize gelin! Bu sene belki çok maç kaybedeceğiz. Bu sene belki şampiyonlar liginden eleneceğiz. Belki Uefa’ya bile katılamayacağız. Belki de Şampiyonluğu ezeli rakiplerimize kaptıracağız. Belki Türkiye Kupasından ilk turda bile eleneceğiz. Ama hocamızı, başkanımızı, Fenerbahçeliliğini ispat etmiş olan futbolcularımızı bu rantçılara yedirmeyeceği! Bu rantçılara yedirmemeliyiz. Biz Fenerbahçe’yiz ve ne olursa olsun asla başımız önde gezmeyiz. İnancımız yitirmeyiz!

Şampiyonluğu giden maçta 3-0 geriden gelip, Antep’i 4-3 yenen takım Fenerbahçe değil mi? Kupa maçında GS’yi 3-0 dan 4-3 yenen takım, Fenerbahçe değil mi? 11 Puan geriden gelip şampiyon olan takım Fenerbahçe değil mi? Peki bu kadar umutsuzluk bu kadar karamsarlık niye?

Arsenal kaleye 4 şut attı. 3 tanesi gol oldu. Fenerbahçe ilk yarıda 5 tane net pozisyon buldu. Sadece birini atabildi. Çünkü rakip takımın kalesinde bir kaleci vardı. Bizim kalede ise 8 tekerlikli alman tankı vardı. Bu tankın hareketlenmesi topa doğru koşması ve hamle yapması takriben 10 saniye sürüyor. Yediği 4. gol dışında hepsinde yine bariz kaleci hatası vardı. Hele yediği son gol inanılır gibi değil. o pozisyonda şuta atan adamın üzerine doğru hamle yapıp açıyı daraltması gerekirken, külçe gibi yere yığıldı. Oysa 3 adım ileriye doğru hamle yapsa, atılan o şutu çıkartacaktı.

Volkan-Maldo-Selçuk ve Kazım bu 4 tanesinden 3 ü kesilmediği sürece Fenerbahçe tüm maçlarda zorlanır demiştim. Arsenal maçı sonrası Selçuk’tan özür diliyorum. Tam bir Fenerbahçe’li gibi oynadı. Her topa koştu. Her topa bastı. Alından akan her bir damla ter için tekrar tekrar özür diliyorum Selçuk’tan

Maldo’da iyi niyetliydi ama bu kadar ağır ve güçsüz bir futbolcunun katkısı da bu kadar oluyor. Her pozisyonda ağır kaldı.

Ama Volkan’ın affedilecek hiçbir tarafı yok. O kendisine tanınan krediyi çoktan tüketti. Bu konuda taraftarın tepkisine katılıyorum. Taraftar ıslıklar ve alkışlar. Alkış ne kadar doğalsa ıslık da o kadar doğaldır. Eğer taraftar seni ıslıklıyorsa, hatayı kendine de arayacaksın. Kendini düzeltmeyle çalışacaksın. 5 yıldır dönem dönem ıslıklanıyorsa, sorun taraftarda olmadığını anlamak zorundasın.


Sonuç olarak takım kötü gidebilir ama biz umudumuzu yitirmeyeceğiz. Maldo takımdan kesildi. Kazım da kesildi, Volkan kesilmek üzere. Bu değişiklikler takımı kendine getirecektir.

Bundan sonra kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Ama biz Fenerbahçe’yiz. İhtilaller takımıyız. Yönetime, hocaya, başkana ve her şeyini, ortaya koyan futbolculara sahip çıkacağız. 10 yılda takımı bu noktalara getiren başkanı, 2 kötü sonuç uğruna ve onu silmek isteyenlerle birlikte olamayacağız! İnadına başkana daha çok sahip çıkacağız. İnadına daha çok destek vereceğiz.

Çocuklar inanın, inanın çocuklar!

Güzel, günler göreceğiz, güneşli günler,

Cimbombomu Kadiköyde devireceğiz

Şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz!

 
Toplam blog
: 6
: 449
Kayıt tarihi
: 10.10.08
 
 

1972 Doğumluyum. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimiler Fakültesi Mezunuyum. İyi bir Fenrbahç..