Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Her şey dahil, keyf hariç

Her şey dahil, keyf hariç
 

Tatil iyi bir şeydir aslında… Hem fikir miyiz? Evetleri duyar gibiyim şimdiden.
Bana göre tatil tabi iyidir. Hele küçük bütçelerden ayrılan meblağlarla yapılırsa daha değerli olur. Bu yaz yapabileceğimiz tatil harcamalarını bir güzel iç ettikten sonra susuzluktan kolera salgınlarının kuluçkaya yattığı Ankara’ya döndük.

Şöyle bakıp değdi mi diye düşünüyorum da ben hariç herkes “değdi” der gibi bakıyor ailede. Hele bizim ailenin en küçüğü ve de en çok kitap okuyanı Utku “Biraz daha kalsak baba “ diye birazda sitem ile söylenirken ben “İyi ki bitti “diye seviniyorum. Niye sevinmeyeyim ki. Şöyle en hesaplısından medyada pazarlanan “Erken rezarvasyon” indiriminden yararlanan bir arkadaş grubunun bir üyesi olarak ve hatta otel müdürünüde işin içine kattığımızdan biraz ucuza getirdiğimiz “Her şey dahil” tatilimizin bitmesi beni sevindirdi.

Alanyanın İncekumundan denize dalıp bir güzel kum çıkardıktan sonra ve sırtüstü yatmanın keyfinden olsa gerek yüzümüzü daha bir kararttıktan bi tarafa memnunum demek için saf olmak mı gerekir bilmiyorum.

Tanrının verdiği nimetleri sonuna kadar tüketmeyi görev bilen bendeniz bir türlü çakırkeyf bile olamadığım biraların sırrını Alanyalı eski ülkücü ve de şimdinin akplisi esnafın açıklamalarından sonra çözdüm! Söylediğine göre geçen yıllarda birçok turist alkol komasına girdiğinden ve öbür tarafa göç eylediğinden tüm alkollü içkilerin alkol oranı düşürülmüş!

Bendeniz biraz saf olduğumdan bir türlü sınırsızca tükettiğim içeceklerin beni neden etkilemediğini böylece çözmüş oldum. Bacanak dayanamadı “yahu hocam dışarıdan aklı başında bir şeyler al ve tüket” dedi ama ben inat bu ya aldırmadım. Hatta barmenlik yapan çocukları bile kendinden geçirdim.

“Mahsun susuz bir bira çek” olmadı, cin, votka, viski dediğimde bana bıkkın, bıkkın marslı gibi baktılar. Anlayacağınız biraz esnemek, gevşemek için yapmadığım kalmadı. Bir türlü iki efesin verdiği kıvamı bulamadan tatili bitirdim! Benden size akıl olsun birdaha öyle her şey dahil filana takılmayın! En iyisi bir eş dost aracılığıyla bir pansiyon filan ayarlayın olsun bitsin bu iş.

Bu otelciler işi çözmüşler alkolü azaltılmış bira, votka, cin ve hatta rakı ile “her şey dahil”i alkol harice dönüştürmüşler. Bizde saf, saf görmemişliğin açlığı ile anasını sattığımın tatilini biraz Leyla olarak tamamlayacağız diye hayal kurduk baharı bitirmek için! Sanki ömrümüzden gitmiyor hızla tükenen günler, tatile gidince bir halt olacakmış gibi. Bunları neden yazıyorum diye efam etmeyin bir taraftan. Zaten bu yazıyı haber kategorisinde yayınlamayı düşünüyorum. MB’nin tatil anıları vb. temalı blog kategorisinde işim olamaz. Editörler zorla sıkıştırırlarsa onu da bilemem hani.

Diyecek bolca deniz, güneş ve klima sayesinde uyumaya çalışmaktan başka tatlı bir izlenim yazmayacağım. Hatta nedense geceleri sıkça indirilen şalterler ile kapanan klimadan sonra ter içinde uyanıp tekrar çalıştırma zahmetleri ile canım çıktı. Ve Datça’da emekli köy enistitülü öğretmen büyüğümüzün yazlığında yaptığım tatil gözümde tüttü. Saban kahvaltımızı kendimiz hazırlayıp denizin keyfini çıkardıktan sonra mangalımızı tüttürüp gerçek bir tatil yapma olanağı bulmuştuk. Erdek yine öyleydi. Ayvalık …

Hele Ayvalık tatilinde tanıştığımız alamancı aile ile birlikte ne güzel günler geçirmiştik. Sabah deniz sonra atlıyorduk bizim Toros’a ver elini Kaz Dağları, mangal rakı, bira öf al sana tatil…

Ama ne acı ki o ailenin telefonunu evi taşırken kaybettik. Onlarda var biliyorum ama birkaç kez aradıktan sonra olduğu için vazgeçtiler galiba. Belki bu blog ortamı vesile olurda yeniden görüşürüz…

Nereden nereye söz çuvalda arpa gibi durmuyor bir çözülünce devamı geliyor ya neyse… Bir fıkra ile bağlayalım olayı. Adam Urfa’nın Halfeti ilçesinde yaşıyor, ekini kaldırıp (Tabi eskiden!) bir hacı murat alıyor en sıfırından… Belki yarım saatlik yolu altı saatte aldıktan sonra kahveye kurulup bir çay söylüyor kendine ve diyor ki;

“İnsanoğlu bir kuş misali, sabah neredeydik şimdi neredeyiz”.

Bize de dönüp bakmak kalıyor, yıl 1919 -2007… Nereden, nereye geldik!

Her şey dahil, güme gitmesin düşleriniz…

* Fotoğraf Milliyetinternet

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..