Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

05 Mart '13

 
Kategori
Siyaset
 

Herkes şikayetçi...

Herkes şikayetçi...
 

Yeni anayasa tartışmaları almış başını giderken ortaya İmralı tutanakları çıktı da konu ve gündem bir anda başka yerlere kaydı, hepimiz unuttuk…

Sahi şu sıralarda terörist başının da üzerinde çalışma yaptığı hatta tutanaklara bakarsanız; İstersek Başkan bile yapabiliriz diyebildiği Başkanlık sistemi ne âlemde bilen var mı?

Oldum olası yargı sistemi ile hukuk sitemimiz kimlerin elinde diye hep düşünmüşümdür, bağımsız hiç diyemedim nedense…

Şu anda bakıyorum da herkes “hukuk” sistemimizden şikâyetçi, o halde hala aynı soruyu sorarsam haksızlık yapmış olmayacağım; Yargı ve hukuk kimin elinde?

Nereden çıkardın demeyin şöyle “büyüklerimizin yaptığı konuşmaları ve bu konuda ettikleri kelamlara baktım anladım ki “herkes şikâyetçi”

Çok uzun tutuklama süreci var biliyorsunuz, son yılların “iktidarı” korumanın muhalefeti sindirmenin en etkin yolu olarak hayatımıza girdi. En basit suçlama; Terör örgütü üyeliği, yöneticiliği veya örgüt propagandası yapmak. Sen at suçu aklasın kendini aklayabilirse suçlanan… Ta ölüme kadar süren uzun zaman, aylar yıllar…

Muhalefetinden tutun, Meclis Başkanı Başbakan hatta Cumhurbaşkanına kadar hemen herkes, buna yargıçlar hâkimler ve adalet bakanı da dâhil şikâyetçi, insanın aklından şu geçiyor bu adalet hukuk yargı denilen şey acaba bir “örgütün” elinde mi?

Geçen yıl Cumhurbaşkanınız (benim değil) Gül, bir konuşmasında diyordu ki;

“Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum. Gazeteciler, haberciler ve bir bütün olarak medya mensuplarının halkı haberdar etme görevlerini yerine getirirken hiçbir engelle karşılaşmamaları da temel esastır. Hiç kimse fikirleri ve fikirlerini medya yoluyla açıklaması yüzünden hapse düşmemelidir. (1 Ekim 2012)”

Aynı cenahtan gidelim yani aynı yolun yolcusu “iki kardeşin” küçüğünden Başbakanın dediklerine bakalım bu hususta;

“Şu anda içeride 400’e yakın emekli muvazzaf subay astsubayımız var. Bir ara bir ajan meselesi çıktı. Şimdi hele hele çok daha ağır olanı, yani örgüt kurmaktan, örgüt elemanı olmaktan...

Şimdi böyle bir şeyin delilleri kesinse ver hükmünü işi bitir. Ama elinde kesin hükümler yok da sen yüzlerce subayı astsubayı örgüt elemanı olarak veya örgüt kuran olarak, hele hele Genelkurmay Başkanı’nı kalkar da bu şekilde değerlendirirsen burası Silahlı Kuvvetlerin moral değerlerini alt üst eder. O zaman terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar? (18 Ocak 2013)”

Yakın tarih diye yazıyorum bu kez yine aynı cenahtan bu kez ağlayan adam Bülent Arınç’ın dediklerini aktarıyorum;

“Yargı paketinin çıkarılmasının tek amacı haksız tevkiflerin, uzun tutuklulukların asgariye indirilmesiydi. Yani yargıda görev alanlar, eğer özgürlükçü bir anlayışla olaya bakabilseler, bugünkü sıkıntılarımızın çoğundan kurtulurduk. (28 Ocak 2013)”

Bunların dışında meclis Başkanının Adalet bakanının ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlarının açıklaması var, muhalefet partisinin açıklamaları da benzeri ancak bizde kesin önyargı hâkim olduğundan hemen bir suçlama gelecekti bana yandaşlardan…

Bu yüzden buraya almadım bile,  isteyen gazetelerin arşivine girer ne söylediklerini okur ama emin olun söyledikleri üç aşağı beş yukarı aynı…

Hepsinin ortak noktası dikkatinizi çekti mi?  Sorun Mevzuatta değil “uygulamada” kim uyguluyor, HSYK nın atadığı Adalet Bakanın onayladığı kişiler. Söylenenlere bakarsanız adeta bir suç duyurusu gibi ama dinleyen var mı?  Yani ”örgüt” işi demekte haksız mıyım? Hayret bir şey ki bu “örgüt” Başbakanı Cumhurbaşkanını Adalet Bakanını meclisi dize getirmiş hizaya çekmiş ne diyorsa onu yaptırıyor…

Sonra da çıkmışız bu ülkede hak var adalet var hukuk var diyoruz da kimin yönettiğini kimin egemen olduğunu dahi bilmiyoruz…

Şunu kesinlikle ifade edebilirim ki bu ülkede bir suçlunun suçu sabit oluncaya kadar hapishanelerde kalmaması lazımdır. Ne zaman suçu sabitleşti o zaman gerekli cezalar mutlaka uygulanmalıdır, kim hangi makamda rütbede olursa olsun, yoksa bu durumda kimseyi hukukun üstünlüğüne yargının bağımsız olduğuna ikna edemezsiniz…

Yeni bir reklam filmi çekilmiş, basketbolcuların katılımıyla muhteşem bir reklam olmuş, sizleri bilmiyorum ama izlerken tüylerim diken diken oluyor zevkle izliyorum. Diyorum ki Meclisteki görüşmeler ve grup toplantıları azıcık örnek alsalar bu reklamdan ne dersiniz…

Belki daha çok izler daha çok bilgi sahibi olur ülkenin sorunlarına ortak olmak gibi bir görevimizin olduğunu anımsarız…

İyi geceler…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..