Herkes Türkiye’ye karşı!

Hükümetin dış politikada yeterince aktif olamamasından kaynaklanan sorunları yaşamaya devam ediyoruz. Şimdi de Kanada’nın Toronto kentindeki okullarda sözde Ermeni soykırımı okutulacakmış.

Biz sözde diyoruz ama 19 ülke 1915li yıllarda Ermenilerin doğu ve güneydoğu Anadolu’dan kuzeye göçleri esnasında soykırıma uğradıklarını meclislerinden çıkarttıkları kararlar ile kabul etmişler. Bu ülkeler soykırım iddialarını kabul etmekle yetinmeyeceklerini göstermeye başladılar. Belli ki soykırım iftiralarını çocuklarına da öğretmeye karar verdiler.

Ermeniler nasıl oluyor da çok güçlü bir devletleri olmamasına karşın dünya devletleri üzerinde bu kadar etkili olabiliyorlar?

Amerika’da çok güçlü olduğu bilinen Ermeni lobisi son yıllarda Türkiye aleyhine çok etkili faaliyetler yürütüyor. Soykırımı meclislerinde tanıyan ülkelere baktığımızda özellikle 2004’ten sonra ABD’de ki Ermeni lobisinin daha etkin çalıştığını anlamak zor olmaz. Birçok Güney Amerika ülkesi ve eski bir ABD eyaleti olan Kanada soykırımı 2004 yılından sonra tanımış. Sözde soykırımı tanıyan son ülkeler ve tanıma yılları şöyle:

Şili 2007Venezuella 2005Arjantin 2007Kanada 2004Uruguay 2005

Bu beş ülke dışında çoğu Avrupa’dan 14 ülke daha var. Yukarıda belirttiğim ülkeler ise soykırımı son kabul edenler. Bu ülkelerin hepsinin Amerika kıtasında olması ABD’de ki Ermeni lobisinin bu kıtada ne kadar etkin olduğunu ispatlıyor.

Ermeni lobilerinin bu kadar etkin çalışmasının sebebi ABD’nin büyük ortadoğu projesi çerçevesinde Ermenilerle ortak çıkarları olan grupların desteğini almaları. Bu grupların başında PKK ve K.Irak Kürt yönetimi geliyor. Bunlara silah satan ABD ve Avrupa şirketlerinin de Ermeni lobisini destekledikleri bilinen bir gerçek.

Bütün bunlara karşın Türk hükümetinin de attığı adımlar var tabi. Başbakan ve cumhurbaşkanı ABD ziyaretlerinde bu konuyu gündeme getirdiklerini söylüyorlar. Ancak, bugüne kadar gerçekleştirilen ABD ziyaretlerinin, en azından bu konuda, bir faydası olmadığı kesin. TRT’nin soykırım iddialarına karşılık vermek amacı ile Ermenice yayınlar yapacak olması ise olumlu bir gelişme.

Ermeni iddialarına karşın bizim yapmamız gereken ilk şey bu konuyu siyasal bir mesele olmaktan çıkarmaktır. Bilim adamları konuyu araştırmalı ve soykırım iddialarının geçersizliğini sağlam delillerle dünya kamuoyuna sunmalıdırlar. Türkiye, uygulayacağı ekonomik ve siyasi yaptırımlar ile Ermeni hükümetini, konuyu araştırmak üzere, ortak bilim heyetleri kurmaya ikna edebilir.

Ermeni lobilerinin çalışmalarının önüne geçilemezse, sonu Ermenistan’ın Türkiye’den toprak talep etmesine kadar varma ihtimali olan bir sürece gireceğimiz çok açıktır. Bu konuda hükümet daha etkili çalışmalar yapmak zorundadır.