Hiç Atatürk yazısı yazasım yoktu!

Hani hurra özel günlere ait habire bir şeyler yazılır, itiraf ediyorum ki, hiç de samimi bulmam, yani diğer zamanlarda bir şekilde zikredilmemişse adı…

Atatürk benim için özel bir şahsiyet, liderliği, yaşamı algılayışı, dünya görüşü, insan yanını saklamayışı, sanata ve hoşluğa değer katmasıyla…

Askerliği, ön görüşü, cesareti ve dahi zekası tartışılamaz!

Ezberlerden hiç haz etmem, ezber değildir bu ifade ettiklerim o yüzden!

Çok açık, çok net ve tüm samimiyetimle ifade ediyorum ki, bir yazı karşısında galeyana geldim!

Yoksa, Atatürk ile ilgili yazmaya inanın niyetim yoktu!

Zira, ilgisiz gibi görünen pek çok zamanlarda şahsından pek de fazla feyz almışlığım vardır!

Hani, yani, ille de ölüm yıldönümünde anmaksa, şahsen ben Allah aracılıyla kendisine şükranlarımı iletirim, bundan da kimsenin haberi olması da gerekmez, yani şahsen böyle düşünmekteyim!

Lakin, gelin görün ki, dini pek bütün(!) insanlar kendilerince bir tavır almaktalar!

Çok komik ki, bir blog yazısının resmi olarak Atatürk’ün mayolu resmi yazıya eklenmiş, ekleyen kişi aklınca Ata’mızı küçük düşürmek istemiş! Heyhat, hangi bürokrat bu cesareti gösterebilir ki!

Aslında farkında olmadan öyle bir noktaya değinmiş ki bu arkadaşımız, Atatürk’ün insani yanlarından çekinmediği, halka örnek olmak istediğini, medeniyeti kendinden örnekle anlatmak istediğini, mayolu resimleriyle medeniyete yol gösterdiğini, sporun önemine vurgulamada olduğunun altını pek de bir güzel çizmiş, lakin, farkında bile değil, ne fena!

Atatürk, ahh, din ile haşır neşir olanların başında hala bela!

Sağladığı haklardan yararlanmakta hiç de bir şikayet etmeyerek, bu haklar sonucunda kendisine neredeyse küfrederek, cumhuriyete müdahale ederek ve hattı zatında cumhuriyeti otokrasiye çevirmek isteğinde olanlar var!

Hiç Atatürk yazısı yazasım yoktu, on Kasım diye, dürtükledi işte birileri, edebimce her vakit yad ediyorum, özel günlerde yazarsam yalakalık gibi geliyor bana diyordum, lakin, tutamadım işte kendimi, sağladığı haklardan yararlanarak çirkinleştirmeye çalışanlar var ya, en çok da onlara içerliyorum!

Tam tabiri bu! “İçerliyorum!”

Atatürk’ü çok iyi anlıyorum, bir kapasitedir bu, bildiği, anladığı kadarını anlar insan, ötesi yoktur!

Hani, anlamadığını fark etmeyip de, salt karşı çıkmak adına ahkam kesenler var ya, farkında mısınız, bu haklar size kim tarafından verildi?

Gülgün Karaoğlu

Kasım 10/09