Hiç kıyametten kaçış olabilir mi?

İki gün önce Karadenizde bir göktaşı düşmüştü. Dünkü gazetelerde bu olayın haberi vardı.

Haberi şöyleydi :

"Samsun’un Çarşamba ilçesi ile Ordu’nun Perşembe ilçelerinde gece saatlerinde görülen göktaşı paniğe sebep oldu. Güvenlik kameraları tarafından görüntülenen olayda gökyüzü bir anda meteorla aydınlandı. Kameranın bulunduğu bölgenin yaklaşık 5 kilometre uzağında gerçekleşen olay Karadeniz’in üzerinde son buldu. Bir iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Hakan Cesur, olay anında küçük bir sarsıntı hissettiklerini, dışarıya çıktıklarında görüntü karşısında şoka uğradıklarını söyledi. Bir alev topunun gökyüzünden denize doğru indiğini söyleyen güvenlik görevlisi, hemen televizyonu açıp Türkiye’de bir şey olup olmadığına baktığını söyledi. Olay, Ordu’nun Perşembe ve Samsun’un Çarşamba ilçelerinde saat 22.50 sıralarında meydana geldi. CİHAN  "

21 Aralık'ta kıyamet kopacağı söylentileri uzun zamandır yazılıp çiziliyor. Hatta 21 Aralık'ta kıyametten kurtulmak için İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyüne insanlar akın akın gidiyormuş, pek çok kişi o gün köyde kalmak için rezervasyon yaptırmış. Çünkü Şirince köyü dünyada kıyametten etkilenmeyecek bir kaç yerden biri olacakmış. Köye pek çok ünlü akın etmeye başlamış. Bu ünlülerden biri de Semra Özal ile çocuklarıymış. Dünya'dan da pek çok insan 21 Aralık yaklaştıkça Şirince'ye geleceklermiş.

Kimisi de kıyametin Mayaların takvimine göre 21 Aralık 2012'de değil Aztek'lerin takvimine göre 2023 yılında kopacağını söylüyormuş.

Bizim çocukluğumuzda da böyle söylentiler yapılmıştı. Bir Bulvar gazetesi günlerce yayın yapmıştı, o günlerde "sakallı bebek doğdu kıyamet kopacak" filan diyorlardı. 2000 yılında da bütün bilgisayar sistemlerinin çökeceği ve büyük bir karışıklık yaşanacağı her şeyin birbirine gireceği senaryoları vardı. Ama hiç biri olmadı. Bu söylentilerden ne amaçlanıyor bilmiyorum ama kazanan bir yer varsa o da Şirince Köyü olacak galiba.

Karadeniz'de düşen göktaşı da 21 Aralık'ın bir ön artçısı olarak değerlendiriliyormuş. Gerilim gittikçe tırmanıyor anlaşılan. Oysa ki NASA, Rusya böyle bir beklentinin olması için herhangi bir neden göremediklerini açıkladılar. Sürekli uzayı gözetliyorlar, herhangi yaklaşan bir cisim olsa anında haber verirlerdi.

Asıl önemli olan bilimsel yaklaşımdır. Örneğin Karadeniz'de düşen bu meteoru neden araştırmıyoruz? Neden bir araştırma gemimiz gidip bu meteoru bulmuyor ve yapısını incelemiyor acaba? Uzaya, dünya kadar masaf yapıp çıkmaktansa, hazır ayağımıza kadar gelmiş uzay parçısını neden analiz etmiyoruz? Bu tür teknolojik gemilerimiz var mı acaba? Yoksa neden yok?

Akılcı olmak lazım. İnsanın ölümlü olduğunu, her canlının bir gün öleceğini kabul etmek lazım.

Aslında her canlının ölümü, kendi kıyametidir. Bu anlamda kıyametten kaçış yok ama başka beklentilere girip korkmak, negatif duygulara kapılmak ve insanın hayatı kendiisine zehir etmesinin bir anlamı da yok.